Yaz ayında sergisizlikten sıkılıp kendimizi sokak sanatı görmeye adamış bir şekilde şehrin belirli bölgelerin arşınlıyorduk. Yaz bitti Eylül öyle bir geldi ki hangi sergi açılışına yetişeceğimizi, hangi basın gösterimine gideceğimizi şaşırmış bir şekilde yine sokaklarda bulduk kendimizi. Tek gün ve tek mekanda gezilemeyecek kadar şehire yayılmış 14. İstanbul Bienali’nin henüz Beyoğlu ayağını yeni bitirmiş iken ART/INTERNATIONAL tüm coşkusu ile başladı.

Haftalar öncesinden elimize ulaşan basın bültenlerinden ilk defa görücüye çıkacak çalışmaları heyecanla bekliyorduk, derken öngösterim günü geldi çattı ve İspanya’dan Çin’e, İtalya’dan Bulgaristan’a, 27 ülkeden 87 galeri ve 400’den fazla sanatçının katıldığı fuar, bir kez daha sanat tutkunlarının odağı oldu. Fuar Direktörü Dyala Nusseibeh, geçen yıl 20 binden fazla ziyaretçinin katılımıyla dikkatleri çeken ARTINTERNATIONAL’ın çok kısa zamanda, yeni keşiflerin yapıldığı bir fuar olarak ünlendiğini belirterek şunları söyledi: “Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya bölgelerinden galerilerin bu sene fuara katılmış olmaları bizi çok memnun etti. İstanbul, sanat dünyasının buluşması noktası olmaya devam ediyor ve bu dinamik ortam, fuarda sergilenen işlerin kalite ve çeşitliliğine de yansıyor. Bu sene fuarın açılışı, 14. İstanbul Bienali’ne denk geliyor ve biz İstanbul’un bu hareketli ve renkli haftasında, koleksiyoner, küratör, sanat profesyonelleri ve sanatseverlerden oluşan ziyaretçilerimizle buluşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Sanat fuarlarında en çok insanların neyi daha çok sevdiğini merak ediyorum. Bunu öğrenmenin en kolay yolu olan Instagram bu sene de bu merakıma yardımcı oldu ve en popüler, en çok paylaşılan eserlerin hangisi olduğunu tahmin etmek çok zor olmadı. ARTINTERNATIONAL’ın ilk hedef kitlesi elbette ciddi koleksiyonerler ve daha sonra sanata ilgi duyanlar. Bu bağlamda geçen sene yaptığım gibi yatırım amaçlı koleksiyon dışında neler hoşuma giderdi teması üzerinden kendi koleksiyonumu oluşturarak kendi kendime kendimi mutlu ettim 🙂

Herkes Grayson Perry, Andy Warhol, Taner Ceylan, Lui Bolin, Alex Katz, Miro,Jan Fabre, Tony Cragg, Hirst, Hockney gibi isimlerin işlerine sahip olmak ister. Bol sanat okuyan ve gören biri olarak benim ütopik listem aşağıdaki gibi;

1. Hosfelt Gallery – Patricia Piccini – Boot Flower, 2015

Piccini ile ilk defa kişisel ARTER sergisinde tanışmış ve çalışmalarını çok sevmiştim. Sürreal yaratıklarının her birinde içimde oldukça duygu dolu hisler uyandıran tanımlayamadığım bir haz yaşıyorum. Bu yüzden ilk tercihim Boot Flower işi ve uzun zamandan sonra ilk defa çalıştığı tuval üzeri çalışmaları olurdu.

2. N2 Galeria – Mario Soria – Forward and rewind, 2015

Katman katman sökülmüş duvar kağıtları ve onu oluşturan onlarca oyuncak, kişisel deneyimlerimden dolayı oldukça hoşuma gitti.

3. Nitra Gallery – Michel Lamoller – Facescape 7, 2015

Katmanlardan şehirler, portreler yapan sanatçının işlerindeki derinlik, derin yok olmuş alanlara rağmen hissettirdiği bütünlüğü çok sevdim.

4. Pi Artworks – Yesim Akdeniz – Untitled, 2015

Yeşim Akdeniz benim en sevdiğim sanatçılardan. Çalışmalarındaki mimari ögeler, naif yerleşimleri ve renkleri resim sanatının çok ötesinde bölgesel, varlık ve evren gibi oluşumlara yolculuğa çıkarıyor beni.

5. Sabrina Amrani – Joel Andrianomearisoa – Sentimental Negotiations SOLO, 2015

Node Center Sanat yazımı eğitmenlerinden An Paenhuysen bir sanat eserinde olması gereken 10 şey isimli video çalışmaları yayınlamıştı ve bu ucuz makyaj aynalarının dizilimi ve oluşumu bana o 10 maddeyi hatırlattığı için çok sevdim. Bireysel olarak şeklini değiştirebileceğim, çevresini yansıtan gerekirse yansıtamayacak duruma yine bireysel kararım ile gelebilecek bu çalışma oldukça espirili.

6. Victoria Miro – Grayson Perry – In its Familiarity Golden, 2015

Pera Müzesi’nde kapsamlı olarak sergisini harika bir theMagger özel turu ile gezip, kendisine hayran kalınca, onun bir işine sahip olmayı istememek imkansız.

7. Galeria Javier Lopez & Fer Frances – Jason Martin. Aether, 2015

Dokulu çalışmalar bu sene fuarda oldukça yoğun. Kalıp yöntemlerinin çoğalması, polyester ve farklı plastik malzemelere döküm tekniklerinin kolaylaşması fuara yansımış. Oldukça farklı çalışmalar arasında en sevdiğim

8. Andipa Gallery – Banksy – Custardized Oil

Street Art aşığı biri olarak bir Banksy çalışmasına sahip olmak istememem imkansızdı.

9. Pilot – Murat Şahinler – Untitled, 2012

Çizgisi, ışığı, yalınlığı hoşuma gidiyor.

10. Rampa – Servet Koçyiğit – Island Close to Sky 1, 2015

Ada, kelime anlamı, metaforu ile sevdiğim bir kavram. Son dönem ada, coğrafyalar, ülkeler, canlılar kısaca Dünya ile alakalı her çalışmasını sevdiğim bir sanatçı.

Fuarda elbette birbirinden güzel çalışmalar var. Bir esere bakınca 100 yıl sonra ne hissettireceğini ya da o nesile ne aktaracağını düşünmek bana keyif veriyor. Bu yüzden bu iki eser oldukça dönemimizdeki hisleri anlatması bakımından önemli diye düşünüyorum ve maalesef künyelerine ulaşamadım.

Dominique Petitgand ‘a ait Sound Diffusion isimli deneyimsel sanat ortamı mutlaka görülmesi gereken salon çalışmalarından. Karanlık salon, boş sahne, sahneden gelen ses ve o sesleri çeviren bir konuşmacı. Oldukça ürkütücü bir deneyim. Kongre merkezinin ana salonu ve küçük gösteri salonlarında çeşitli yerleştirmeler mevcut. Hera Büyüktaşçıyan ve Güneş Terkol’un çalışmaları oldukça etkileyici.

Sosyal medya sayesinde çok gördüğüm ve çok etkileyici bulduğum Anila Quayyum ‘un All The Flowers işi maalesef mekandan dolayı internette gördüğümüz fotoğraflar kadar etkileyici değildi.

Geçen yıl ikinci yılı olmasına rağmen yılın en rağbet gören sanat etkinliklerinden biri olan ARTINTERNATIONAL’ı 20 binden fazla kişi izlemişti. 26.500 milyon Euro’luk satışın yapıldığı fuar, 1500’ü aşkın yabancı koleksiyoner ve sanat tüccarını İstanbul’da buluşturmuştu. Türkiye, Orta Doğu ve ötesine odaklanan, koleksiyonerlere uluslararası çağdaş sanata rakipsiz erişim imkânı yaratmayı ve evrensel sanat toplumunu birbirine bağlamayı amaçlayan ARTINTERNATIONAL, dünyanın önemli sanat fuarlarındaki ortaklıklarıyla tanınan Angus Montgomery ile Türkiye’nin önde gelen fuarcılık şirketlerinden Fiera Milano İnterteks’in işbirliğiyle yapılıyor.

Bakalım bizleri seneye ne gibi sürprizler bekleyecek.