Adına ya da üzümüne bile bakmadan sadece fiyatı uygun ve “yeni dünya”dan diye duty free’den almış olduğum bu şarap beni lezzetiyle kendimden geçirdi. Bunun üzerine adına dikkat ettim, bölgesine, üzümüne vs. ve aklıma kazıdım. Sonraları öğrendim ki bu “Robert Mondavi” oldukça ünlü ve iyi bir şarapçıymış. California’nın Napa Vadisi’nde kocaman bağları varmış. Benim de o bağlarla oluşmuş olan bir gönül bağım vardı, ne olmuş yani! Artık Napa’nın dünyanın en iyi şaraplarının üretildiği yerlerden biri olduğunu öğrenmiştim, bölge hakkında makaleler okuyor ve California şarapları ile haşır neşir oluyordum.

O ilk Robert Mondavi yudumunu aldığımdan beri Napa Vadisi hep gitmek istediğim, ancak gitmeyi de pek olası ve alakalı bulmadığım bir yer olmuştu nedense.

Amerika seyahatini planlarken Los Angeles’tan San Francisco’ya çıkıp oradan da New York’a uçmak gibi iddialı rotalar çizerken dedim ki kendime; “Sen San Francisco’ya kadar gideceksin de, bu sıkışık programına bir bağ gezisi eklemeyecek misin? Napa’da bir gece de olsun, bağların içerisinde huzur dolu bir uyku uyumayacak mısın?” Ve sonra tabii ki beklenen cevabı verdi bu kız: “Tabii ki ekleyeceğim, tabii ki uyuyacağım ve o doğaya uyanacağım!!!”

Böylece Napa ile ilgili detay araştırmalarım ve planlamalarım başladı. Şüphesiz ilk durağım Robert Mondavi’nin web sitesi oldu. Hem şarap tadımı hem de o bölgenin şarapları ile ilgili eğitim ile birlikte bağ gezisini de içeren 2 saatlik bir tur buldum. Özellikle daha önce ciddi bir şarap kursuna falan gitmediyseniz bu başlangıç seviyesinde turu tavsiye ederim. Bağın tarihçesi, günlük işlerinin nasıl yürüdüğü, Robert amcanın (Mondavi) hayatı, üretilen farklı segmentte şaraplarla ilgili bilgiler, üzümlerle ilgili genel bilgileri de içeren yaklaşık 1.5 saatlik bir başka dünyada olma şansını SIGNATURE TOUR AND TASTING olarak geçen bu turla yakalayabilirsiniz.

Koskoca Napa Vadi’sinde tabii ki sadece Robert Mondavi’nin bağı yok, her ne kadar ben yazımın başından beri böyle bir tavır sergilesem de yeryüzündeki en güzel şarapları tatma fırsatı bulacağınız bir bölge burası. Uğradıklarımdan bir başka önereceğim bağ ise St.Supery. Burada da çeşitli turlar ve şarap tadımı seçenekleri var. Kimisinde yiyecek eşleştirmesi de dahil. Ben sadece tadım yaptım. Çok tatlı bir sommelier servis yaptı ve sorduğum bilinçli ve bilinçsiz tüm sorulara sohbet eşliğinde yanıt verdi. Tadımın hoşluğu dışında St.Supery’nin eşsiz güzellikte bir bağı var. Doğa muhteşem. Çok sessiz, yemyeşil, çok huzurlu. Zaten Napa Vadisi’nin tamamına yeryüzündeki cennet diyebiliriz.

Önerebileceğim diğer şarapçılar ise ZD Winery ve Clos Du Val Winery. Bu arada bağlarda şarap tadımı ve turlar dışında piknik de yapabiliyorsunuz. Hava güzelse ki Napa konumundan dolayı ılıman bir mikroiklime sahip, piknik opsiyonunu göz önünde bulundurun ve planlarınızı bu yönde yapın. Çok keyifli oluyor.

Kendi aracınızla gezmek dışında bir de Napa treni bulunuyor. Bu tren çeşitli yerlerde dura dura tüm vadiyi gezmenizi ve yiyip içmenizi vaad ediyor. Benim genel olarak bağımlı olma fikri hoşuma gitmediği için tercih etmedim, ama ilgilenenler buradan buyursun.