Vancouver: Okyanus Ötesindeki Soğuk Memleketin Sıcacık Yüzü
Kanada’nın güneybatısında Büyük Okyanus’ un kıyısında bulunan ve dünyanın yaşanacak en iyi 5 şehir listesinden inmek bilmeyen Vancouver’a yaptığım yolculuğumun; hayatta her zaman başka bir seçenek daha olduğunu hatırlattığını söylemeden geçemeyeceğim.
Daha dönmeden göçmenlik şartlarını araştırdığınız güzel şehir Vanvouver, Türkiye’ye uzaklığını önemsemezseniz yaşanacak harika bir coğrafya. Nitekim yaşanabilecek en güzel 5 şehir arasında bulunduğu için pozitif beklentilerle şehre varıyorsunuz ardından doğası, insanları derken Vancouver ‘ın cazibesi içinde kayboluyorsunuz.
Büyük Okyanus’a kıyısı olan Vancouver, Kanada’nın en ılıman ve 3. büyük şehri. Ağustos ayında da beklentilerin üzerinde kalacak kadar sıcak karşılıyor sizi. Havalarla birlikte midir bilmem ama insanlar da havası kadar ılıman, neşe verici ve pozitif… Saygılı, medeni, birbirine selam veren, tanımasa da hal hatır soran mutlu insanlar şehri.
Vancouver’a yolcuğumuz Montreal üzerinden aktarmalı olarak gerçekleştiği için uzun ve yorucu oluyor. Havaalanına ve oradan da otele geçer geçmez ilk dikkatimizi çeken ise çevremizin göçmenlerle dolu olması. Sonradan öğrendiğimiz bilgilere göre Kanada’nın göçmen cenneti olduğunu söylemenin çok da yanlış olmadığını öğreniyoruz. Özellikle Hindistan ve Asya’dan mühendisler, ekonomistler oldukça yoğun bir şekilde yaşıyorlar Vancouver’da.
Şehre varır varmaz araç kiralamayı ihmal etmiyoruz ve kısa süreli ziyaretimizi en güzel şekilde değerlendirmek için araştırmalara başlıyoruz. Ancak Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde araç kullanmaya alışmış birisinin fazla medeni Vancouver caddelerinde ilk gün şaşkınlığa uğradığını da belirtmek gerek bu noktada.
Vancouver’da Gastown eski şehir bölgesi aslında görebileceğiniz en genç eski şehirler arasında. Avrupa’da şehrin en eski ve ilk yapılanmış kısımlarını oluşturan eski şehirler, söz konusu Vancouver olunca gökdelenler, yüksek siteler, lüks caddeler ve alışveriş merkezleri ile bütünleşmiş şekilde görülüyor.
Şehrin en güzel yerinde, Büyük Okyanus’un hemen kıyısında bulunan Stanley Park’ ın çevresi mükemmel okyanus manzarası ile bisiklet eşliğinde geçilebiliyor. Bu yorucu ve uzun seyahati göze alanlar Lion’s Gate köprüsünün altından bisikletle geçebiliyor ve sadece bisiklet yolu ile ulaşılan, Vancouver’ ın en el değmemiş okyanus kıyısı plajından Büyük Okyanus’ a girme fırsatını yakalıyor. Gün batımına doğru ulaştığınız plajda serinlemek için mayolarınızın sırt çantanızda olması yeterli.
Hal böyle olunca Stanley Park’a giden yol boyunca ve Gastown yat limanı çevresinde bisiklet kiralayabileceğiniz güvenli mekanlarını kaçırmamanız gerekiyor. Çünkü Stanley Park içerisinde meşhur Kanada Akçaağaçı altında serinlemek için daha güzel bir yol yok.
Akşam yemekleri için ise deniz mahsülleri ve Uzak Doğu yemekleri severler için için çok geniş seçim aralığı olduğunu belirtmek gerekiyor. Diğer yandan Kanada tam bir et cenneti. Benim gibi kırmızı et konusunda çok seçici olanlar ise rahatlıkla taze ve lezzetli balıkları yiyebilirler.
Buruk geçen son günün ardından yolumuzun tekrar düşmesini dileyerek cennet gibi memleket Vancouver’a da böylece veda ediyoruz.
Tekrar belirtmek isterim: Şiddetle tavsiye edilir!
İlk yorumu siz yazın!