24 Ocak Pazar günü Karaköy Mitte’deki ilk solo sergisinde işlerini yakından inceleme fırsatı bulacağımız, soyut resimler çalışan sanatçı Serra İnce ile sanat ve şehir yaşamı üzerine konuştuk.

Seni daha yakından tanıyabilir miyiz?

Kendimi bildim bileli resim yapıyorum. Gördüğü her şeyden ilham alan, yaratmayı seven ve yarattıklarını paylaşmaktan mutlu olan, duygularını ve hislerini boyaları ile yansıtan biriyim. Ayrıca resim dışında, özel bir şirketin pazarlama departmanında yaratmaya devam ediyorum.

Yaptığım her şeye yüzde yüzümü vererek, elimden gelenin en iyisini yaparım. Hata yapmaktan asla korkmam. Her zaman kendimi daha ileriye taşımak için çalışırım. Ancak adım adım ilerlemekten de çekinmem. Adanmışlığımdan gelen cesaretim ile küçük bir hareketimin yarattığı titreşimin bile dünyayı değiştirebilecek bir güce sahip olduğuna inanıyorum.

Çizime olan ilgin ne zaman başladı? Tablolarını satışa sunmaya nasıl ve ne zaman başladın?

Söylediğim gibi, kendimi bildim bileli çiziyorum, boyuyorum. Çocukken boş zamanlarımda hep resim yapardım, biriyle uzun telefon konuşması yaparken elimde her zaman kalem kağıt olur. Renk uyumlarını bozmayı, kolajları karıştırmayı çok seviyorum. Üniversitede 1 sene Endüstri Ürünleri Tasarımı okuduktan sonra, Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimine geçiş yaptım. İlk olarak bu dönemde kendimin çok daha ilerilere gidebileceğimi keşfettim. Tablolarımı son bir kaç senedir öncelikle sosyal medyanın gücü ile satışa sundum sonrasında ise sergiler ile devam ettim.

Tarzını nasıl belirledin, nelerden/kimlerden ilham alıyorsun?

Ben çizmeyi çok seviyorum. Çizdiklerimin içini kendi stilim ile doldurmaya başladığımda benim için daha rahatlatıcı bir şey olmadığını keşfettim. Hızlı yaşamayı seven biriyim. Benim tek meditasyonumun bu olduğunu anladım.

Resim yaparken ise sınırım yok. Soyut çalışmayı seviyorum. Renkler ve malzemeler konusunda hep sınırsızım. Bazen yolda yürürken bir taş görüyorum, alıyorum ve üstünü boyayıp tuvalime taş deseni veriyorum. Dolayısıyla aslında her şeyden ve herkesten ilham alıyorum diyebiliriz.

“Hayal kurmak” senin için ne anlama geliyor?

Asla düşünüp hayal kurup orada durmam. Hayallerimi gerçekleştirmek için her zaman bir adım atarım. Benim için çok değerli olan Tony Wiseman’ın bir lafı benim hayat mottom olmuş durumda. “Evren hareketi alkışlar, düşünceyi değil.” Dolayısıyla hayal kurarım ama orada bırakmam, gerçekleştirmek üzere bir adım atarım. Genelde de gerçekleşir zaten. 🙂

Mitte Karaköy’de bu pazar sergin olacak; serginin başlığı “Devinim”. Bu kavramın senin için anlamından bahsedebilir misin?

Devinim’in felsefi anlamı; bir düşünce sürecinin başlaması ve harekettir. Beni tanıyan herkesin benimle ilgili söyleyebileceği çok net olan bir şey “hareketli”dir. Ben çok hareket eden, kafasına koyduğunu yapan ve kendini ortaya koymaktan çekinmeyen biriyimdir.

Sergimin ismi olan “devinim” aslında beni anlatıyor. Bu sergi benim kendimi ortaya koyuş şeklimdir. Sonuç olarak kişinin yaşamını tanımlayan gerçekleridir ve gerçekleri de kişinin hareketleridir.

Bu aralar seni sabırsızlandıran, merakla beklediğin etkinlik nedir?

Haftaya Oscar and the Wolf konseri var, sabırsızlıkla bekliyorum.

Ayrıca dünyadaki en beğendiğim Absract Art sanatçısı olan 8 yaşındaki Aelita Andre’nin 2016 yılı içinde Rusya’da gerçekleştireceği sergisine katılmayı istiyorum, sabırsızlanıyorum.

Kendi mahallende ya da en çok zaman geçirdiğin semtte en son açılan mekanlardan nereyi önerirsin?

Bi Nevi Deli’yi çok seviyorum. Bu aralar genelde orada raw food yemeyi tercih ediyorum. Çünkü ruhumu beslediğim gibi, bedenime de özen göstermeyi seviyorum.

En son hangi…

…filmi izledin? Like Stars on Earth (Çok çok tavsiye ederim!)
…albümü dinledin? Şu an dinliyorum; The xx – Coexist
…kitabı okudun? Living, Loving, Learning – Leo Buscaglia
…konsere gittin? Oceanvs Orientalis – Minimüzikhol
…sergiyi gezdin? İstanbul Modern – Yok Olmadan
…şehri keşfettin? San Sebastian – İspanya

Aşağıdaki durumlar için İstanbul’daki mekan önerilerin/tercihlerin neler olur?

İlk Date: Mümkünse hafta içi ve şehrin lokal yerleri. Galata veya Balat olabilir.
Pazar Kahvaltısı: Bebek Kahvesi
Rakı-Balık: Belkıs Meyhanesi Pera
İtalyan Mutfağı: Da Mario
Arkadaşlarla Kahve: Cup of Joy
İş Toplantısı: Harvard Cafe, ofisimin karşısı!
İyi Bir Kokteyl: Mitte
Dans: Klein

Senin hakkında pek bilinmeyen 3 şey söyler misin?

_Büyükada aşığıyım.

_Özgürce dans etmeyi çok seviyorum.

_Arkadaşımın yazdığı, benim resimlendirdiğim çocuk kitabımız geçen hafta D&R’larda satışa çıktı. İsmi İçimdeki Kahraman. Bence 7’den 70’e herkesin okuması gereken bir kitap.

Sanal ortamda seni nerelerden takip edebiliriz, dışarıda seninle nerelerde karşılaşabiliriz?

Instagram hesabım: @serraince, beklerim 🙂

Karaköy’deki tasarım dükkanlarında kendini kaptırmış bir şekilde, Pera’da sokakta gezerken, Belgrad Ormanı’nda hafta sonu koşarken, aslında her yerde karşılaşabilirsiniz. Önce bir arayın, kahve içelim! 🙂