Büyülü ve Tutkulu Bir Dans Hikayesi: Akdeniz Esintisi
“Tango, yıldızlara yolculuk etmenin en ucuz yolu…” – Lucretia Borgia
Eser 3 perde; 3 bölümden oluşuyor. Kostümler Gazal Erten, dekor Nihat Kahraman imzası taşıyor. Işık tasarımı ilk bölüm 5 Tangos’da Jan Hofstra‘ya, ikinci ve üçüncü bölümler olan Bolero ve Entre Dos Aguas’ta ise Tahsin Çetin’e ait.
İlk perde Arjantinli besteci Astor Piazzolla’nın 5 Tangos’u. Koreografi Hans Van Manen imzalı. Sahneye siyah, kırmızı ve beyaz renkler hakim. İlk bölümün, birbirleriyle oldukça uyumlu solist çifti Sanem Subaygil ve İlhan Durgut‘a 6 ayrı çift eşlik ediyor. Gerek dansçıların solo performansları, gerek çift dansları, gerekse beraber sergiledikleri grup koreografileri yumuşacık tonlarda ilerliyor ve seyirciyi içine alıyor.
2.perde bestesi Ravel’e ait Bolero ile açılıyor. Uğur Seyrek imzalı koreografi açılışını ışığın ve renklerin uyumuyla yapıyor. Açıkçası ışığın ve kostümlerin en uyumlu, dansçılarınsa danslarıyla ön plana çıktıkları bölüm burası. Fiziksel hareketlerin, mükemmel bir estetikle buluştuğu, dur durak bilmeyen bir danstan oluşuyor perde. Bu kez solist olarak iki çift var sahnede; Mine İzgi-Eren Keleş ve Özge Onat-Kuzey Kıyıcan çifti hem birbirleriyle hem onlara eşlik eden dansçılarla bir bütünün parçası oluyorlar. Bolero ortamı kesinlikle ısıtıyor. İlk perdeye göre daha çok hareket ve daha hızlı bir tempo akıyor dansçıların arasından.
3. perde ise ilkiyle ikincisinin karışımı. İspanya, aşk, tutku, flamenko, ateş… Hepsini bir arada sahneye getiren bölümün adı Entre Dos Aguas. İspanyol flamenko gitar virtüözü Paco de Lucia ve Simon Rogers’ın eseri. Eserin ismi iki suyun arasında anlamına geliyor. Koreografi Robert North’a ait. Tempo kesinlikle yüksek, enerji çok fazla. Dansçılar arasındaki kimya çok kuvvetli. Siyah kostümü içinde Burak Kayıhan ve kıpkırmızı tulumuyla Özge Onat dans tanrıçaları gibi duruyorlar sahne üzerinde. Solist çifte eşlik eden dansçılar, zor hareketlerin üzerinden aşkla geliyorlar. Bu, grup olarak dansçıların çok gözüktüğü ve bir o kadar da uyumlu olduğu bir final bölümü. Dans adımları alışık olduğumuz klasik baleye göre çok daha sert, çok daha tutkulu. Grup danslarından solo dansa geçiş, erkek dansçıların toplu dansları, sahne dekorasyonu, arka plandaki sandalyelerin dansçılar tarafından kullanımı, ışık, kostüm her şey birbirini tamamlayan bir mükemmellikte. İzlerken hiç bitmesin dedirtiyor.
Akdeniz Esintisi bu sezonu 11 Şubat’ta kapatıyor. Sakın kaçırmayın, üzülürsünüz.
İyi seyirler!
İlk yorumu siz yazın!