Sevimli ve Yetenekli: Eddie Redmayne Filmleri
Özellikle The Danish Girl ile yapabileceklerini geniş kitlelere kanıtlayan genç ve yetenekli oyuncu Eddie Redmayne’in filmografisini mercek altına aldık.
1920’lerin Kopenhagı’nda sanatçı Gerda Wegener’in kadın kıyafetleri içinde resmettiği eşinin gerçekten erkek bedeninde bir kadın olduğunu fark edişini ve bunun ilişkilerine olan etkilerini konu ediniyor film. LGBTİ haklarının gündemde olduğu bir dönemde 20. yüzyılın başlarındaki (tarihin ilk) transeksüellik hikayesi oldukça dikkat çekici duruyor. David Ebershoff’un romanından uyarlanan The Danish Girl (Danimarkalı Kız), En İyi Erkek Oyuncu (Eddie Redmayne), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Alicia Vikander), En İyi Prodüksiyon Tasarımı ve En İyi Kostüm Tasarımı dallarında Oscar ödüllerine aday gösterildi.
Geçtiğimiz yıl The Theory of Everything ile yılın en iyi performanslarından birine imza attıktan hemen sonra yine dikkat çekici bir rolde karşımıza çıkan, filmin başrol oyuncusu Eddie Redmayne’nin 2010’larla birlikte yükselişe geçen kariyerini mercek altına aldık:
Eddie Redmayne Filmleri
The Good Shepherd | 2006, Robert De Niro
Uzun bir aradan sonra Robert De Niro’nun yönetmenlik koltuğunda oturduğu ikinci film olan bu dönem filminin başrollerini Matt Damon, Angelina Jolie ve Robert De Niro paylaşıyordu. CIA’in tarihine tek bir adamın, Edward Wilson’ın yaşamı üzerinden ışık tutan film, Soğuk Savaş yıllarının gerilimini başarıyla yansıtıyordu. Film, Matt Damon’ın oğlu rolünde izlediğimiz Eddie Redmayne’in de izleyici karşısına çıktığı ilk önemli rolünü de barındırıyordu.
Savage Grace | 2007, Tom Kalin
17 Kasım 1972’de gerçekleşen Barbara Daly Baekeland cinayetine giden adımları takip eden, katilin ve kurbanın psikolojisini çok iyi analiz eden Savage Grace, büyüleyici aktris Julianne Moore’un olduğu kadar ondan rol çalan Eddie Redmayne’in performansıyla da etkileyici bir film olmayı başarıyordu. Film, iyi bir dönem filmi olmanın yanı sıra, hastalıklı bir anne-oğul ilişkisini yansıtıyordu.
Elizabeth: The Golden Age | 2007, Shekhar Kapur
1998 yılında Cate Blanchett’in yıldızlaştığı, tarihin en güçlü hükümdarlarından birinin yaşamına, Kraliçe I. Elizabeth’e odaklanan Elizabeth, 2007’de tarihi filmlerde pek rastlamadığımız bir şekilde bir devam filmi ile karşımıza çıkmıştı. Filmde Cate Blanchett yine başrolde yer almış, yönetmen koltuğunda bir kez daha Shakhar Kapur oturmuştu. Dönem filmlerine yakışan fiziğiyle Eddie Redmayne’i bu kez Thomas Babington rolünde izlemiştik.
The Other Boleyn Girl | 2008, Justin Chadwick
Elizabeth: The Golden Age’in hemen bir yıl sonrasında yine İngiliz kraliyetinin içine giren bir dönem filminde, The Other Boleyn Girl’de, William Stafford rolünde rastlamıştık Eddie Redmayne’e. The Tudors dizisi hayranları için bir hayalkırıklığı, diziyi izlemeyenler içinse gösterişli bir özet niteliğindeki filmde, VIII. Henry’nin iki kız kardeş arasında kalarak ülkenin istikbalini tehlikeye attığı ihtiras dolu yılları izliyorduk.
The Yellow Handkerchief | 2008, Udayan Prasad
2008’de aynı zamanda bağımsız bir yol filminin kadrosunda yer alan Eddie Redmayne’e William Hurt ve Maria Bello gibi usta oyuncuların yanı sıra yükselen bir başka genç yıldız Kristen Stewart eşlik etmişti. Film, Louisiana eyaletinde bir yolculuğa çıkan üç yabancının kesişen duygularına odaklanıyordu.
Powder Blue | 2009, Timothy Linh Bui
Los Angeles’ta yaşayan, farklı meslekler ve hayatlardan dört kişinin bir Noel arefesinde kesişen hikayelerine odaklanan Powder Blue, Jessica Biel, Ray Liotta, Eddie Redmayne ve Forest Whitaker’ı bir araya getirmişti. Eddie Redmayne filmde, intihara meyilli, depresif bir eski-rahip olan Charlie’yi canlandırıyordu.
My Week with Marilyn | 2011, Simon Curtis
Simon Curtis’in ilk filmi, geçtiğimiz yüzyılın en sevilen ve en tanınan yüzlerinden birinin bir haftasına odaklanıyordu: Marilyn Monroe. Sir Laurence Olivier’in bir filminde yönetmen yardımcısı olarak görev alan Colin Clark’ın bakış açısından anlatılan hikaye, yönetmen ve başrol oyuncusu Marilyn Monroe arasındaki gerginliklere ve Colin’in bu gerginlikleri çözmek için özel yaşamına gereğinden fazla dahil olduğu yıldızla olan ilişkisine odaklanıyordu. Michelle Williams’ı kolay unutulmayacak bir performansla Marilyn Monroe rolünde izlediğimiz filmde Colin Clark’ı Eddie Redmayne, Sir Laurence Olivier’i ise Kenneth Branagh canlandırmıştı.
Les Misérables | 2012, Tom Hooper
İzlediğimiz son görkemli müzikallerden biri, 2012’de efsanevi bir kadroyu bir araya getiren, Victor Hugo’nun ölümsüz klasiğinden uyarlanan Broadway müzikalinin beyazperde uyarlaması Les Misérables olmuştu. 19. yüzyılın devrim ateşiyle kavrulan Paris sokaklarında geçen filmin kahramanı Jean Valjean’ı Hugh Jackman’ın canlandırdığı filmde ona Russell Crowe, Anne Hathaway, Amanda Seyfried, Sacha Baron Cohen, Helena Bonham Carter, Eddie Redmayne ve Broadway versiyonundan beyazperdeye transfer olan Samantha Barks eşlik ediyordu.
The Theory of Everything | 2014, James Marsh
2014’ün en zorlayıcı performanslarından birine imza atan Eddie Redmayne, genç yaşta hak ederek Oscar Ödülü sahibi bir oyuncuya dönüşmüştü. Çağımızın en değerli biliminsanlarından Stephen Hawking’in biyografisinde onu layığıyla canlandıran, yakalandığı hastalığın ve mücadele ettiği engellerin her aşamasını başarıyla yansıtan Redmayne’e Felicity Jones ve Charlie Cox eşlik ediyordu.
Jupiter Ascending | 2015, Andy & Lana Wachowski
Sinemada The Matrix ve Cloud Atlas gibi filmler, televizyonda ise geçtiğimiz yıl hayatımıza giren Sense 8 ile bizi bambaşka dünyalara götüren Wachowski Kardeşler’in son filmi oldukça kötü eleştiriler almasına rağmen oyuncu kadrosuyla dikkat çekici bir film olmayı başarıyordu. Galaksilerarası bir savaşın fon oluşturduğu entrikalara odaklanan filmde Channig Tatum, Mila Kunis ve Sean Bean gibi isimlerin yanı sıra Eddie Redmayne de rol alıyordu.
İlk yorumu siz yazın!