The Angry Birds Movie: Popüler Oyun Beyazperdede

Post-smartphone döneminin en popüler oyunu Angry Birds beyazperdede!

Bu hafta gösterime giren filmler arasında izlenesi denebilecek yegane film The Angry Birds Movie (Başka Sinema’yı ayrı tutarsak tabii). Milyonların sevgilisi, o ilk akıllı telefonların vazgeçilmezi oyunun beyazperde macerasına geçmeden önce yabancı basında sıkça yapılan “Bir Lego değil” eleştirisini açmak istiyorum.

Angry Birds gibi popüler kültür tarafından yüceltilen bir oyun ile Lego gibi bir kültür’ü karşılaştırmak bile absürt dururken bu iki farklı türdeki ürünün beyazperde uyarlamalarını kıyaslamak da akla mantığa sığmıyor maalesef. Fakat, ama, lakin Lego gibi yediden yetmişe hitap eden, yaratmayı ve üretmeyi hayal gücünü de katarak destekleyen bir şey değil. Bu yüzden de Lego gibi bir kültür mirası olmasını, felsefi bir derinlik kazanmasını beklemek zor, hele ki Angry Birds’ün yıkmak, yok etmek, parçalamak üzerine kurulu nefret dolu bir oyun olduğunu düşününce neredeyse imkansız.

Özünde farkında olmaksızın beyin yıkayan ve modern dünyanın istediği bireylerin yetişmesinde küçük de olsa rol üstlenen bir oyun olmasından çıkıp filme odaklanmak gerekirse, Angry Birds filmi beklentilerin oldukça üzerinde diyebiliriz. Zira izleyici oraya buraya fırlattığı renkli ve kızgın kuşları yine oraya buraya fırlatılırken görmek istiyor istemsiz olarak. Ancak senarist Jon Vitti izleyiciyi bu anlamda ters köşeye yatırıyor, beklenenin dışında bir hikayeyle karşılarına çıkıyor.

Film Angry Birds’ün maskotu Red’i merkeze oturtuyor. Onun sebepsiz asabiyetiyle başlayıp bir yandan bu kuşların angry olmasını açıklıyor, diğer yandan da kuşların insanlaşmasına zemin hazırlıyor. Dünyanın hemen her yerinde karşılaşılabilecek bir toplum kuruyor (her ne kadar aşırı mutlu, ütopik sayılabilecek bir toplum da olsa) ve kahramanları Red çevresinde belli yerlere oturtuyor. Sonrasında da işin içine domuz ve yumurtaları katarak bildiğimiz oyun formatına dönüş yapıyor.

Angry Birds filmi her ne kadar “Asabiyet her zaman kötü değildir.” mesajı verse de bu sinirin ve nefretin dozunu ayarlayarak en azından oyunun yaptığı hatadan bir anlamda geri dönüyor. Alt metninde kadın ve erkekten oluşan geleneksel aile yapısının değeri ve önemi yer alsa ve bu açıdan bakıldığında aile kurumunu aşırı Katolik bir perspektiften değerlendirerek manipülatif bir nitelik kazansa da eğlenceli bir yapım olduğu da inkar edilmez bir gerçek. The Angry Birds Movie bu haftanın en büyük sürprizi denebilir, zira beklentilerin çok ötesinde bir performansla ve sayılamayacak kadar fazla kelime oyunuyla çıkıyor karşımıza (Altyazının ve çevirinin bu esprileri, kelime oyunlarını barındırmadığını belirtmek gerek). Sosyolojik incelemeye fazlasıyla açık olması da ayrıca bir bahane izlemek için.