Rengarenk Bir Balıkçı Adası: Burano
Daha gitmeden en merak ettiğim yerler arasında giren Burano beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Adanın bu biricikliği en görülesi adalar listesinde benim için ilk sıralarda yer almayı başardı!
Burano, Venedik Lagünü’ndeki rengarenk evlerle dolu masalsı bir ada… Buraya Venedik gezim sırasında uğrama şansım oldu, Venedik’ten vaporetto ile 45-50 dakika sürecek bir yol gidiliyor Burano’ya varmak için. Aslında bu rota üstüne Murano, Torcello ve Lido adaları da bulunuyor fakat az zamanı olanlar ya da tek bir adayı gezme fırsatı olanlar bence tercihini kesinlikle Burano’dan yana kullanmalılar. Vaporetto için alınan biletler saatlik olabiliyor; genelde adaları gezecek olan turistler de saatlik bilet alıyor. 24 saatlik bir biletler de bu adalara giderken geçerli oluyor. (Bir günlük biletin fiyatı 24 euro civarında bir rakamdı.) Eğer sizin de her gün vaporetto kullanmanız gerekiyorsa bir ya da iki günlük biletler tercih etmeniz daha ekonomik olabilir.
Burano geçimini önceden balıkçılıkla sağlayan, dantelleriyele ünlü küçük bir ada. Genç nüfusu çoktan adayı terk etmiş, adada genelde geçimini artık turizmle sağlayan yaşlı nüfus bulunuyor. Rengarenk evleri ve bozulmamış yapısıyla Burano turistler için tam anlamıyla bir cazibe merkezi. Adadaki evlerin renkli oluşunu açıklayan iki hikaye anlatılıyor: Bir tanesi balıkçıların dönerken sis dolasıyla adayı tanıması ile ilgili olanı, diğeri ise sarhoş dönen balıkçıların hangi evin kendilerine ait olduğunu anlamaları ile ilgili olan. Seçim sizin; hangisine inanmak isterseniz serbest. Bu geleneğin tam olarak ne zaman başladığı bilinmiyor fakat ev sahipleri istedikleri şekilde evlerini boyayamıyor, hangi evin hangi renk olacağı tamamen belediyenin kontrolü altında.
Burano’nun renkli evleri dışında meşhur olduğu bir diğer konu ise dantelleri. Tabii bizim için dantel her anneanne, babaanne evinin demirbaşı olduğundan çok yabancı bir olay değil. Ama kültüründe dantel olmayan turistler için bir hayli ilgi çekici. Üstelik adada bir de dantel müzesi bulunuyor, yanılmıyorsam 6-7 euro gibi bir fiyata müzeye gezebiliyorsunuz. Adanın meydanında bulunan San Martino Kilisesi’ni de gezilecek yerler listesine ekleyebilirsiniz.
Gelelim yeme-içmeye; adada aslında her bütçeye hitap eden mekanlar bulunuyor. Eğer çok para harcamak istemiyorsanız dilim pizza satan yerler ya da daha fast-fooda odaklı restoranlar mevcut. Fakat ben keyif yapmaya geldim, buranın nesi meşhur derseniz adada balık ya da deniz mahsüllü yemekler yemeniz uygun olacaktır.
Geziniz bittiğinde ise Burano’nun biricikliğini bırakıp Venedik’in ihtişamına geri dönebilirsiniz demektir.
Venedik seyahatindeyken Burano'ya gitmek şart 🙂 Murano da gayet keyifli, cam ustalarını ve fabrikalarını görüyorsunuz ama Burano'nun renkli ruhu çok farklı. Elinize sağlık 🙂
Yorumunuz için çok teşekkür ederim🙂