Balat'ın Keyifli Mekanları: Rico Balat ve Maison Balat
Yeniden Balat başlığını atma sebebim, birçok kez gidip keşfetmem ve burada da paylaşmış olmamdan kaynaklanadursun, Balat dönüşmeye, değişmeye ve gelişmeye devam ediyor. Burası bence şehrin en farklı yerlerinden. Bir sokağından diğerine geçtiğinizde bile, kültür, gelir seviyesi ve insanların genel hallerindeki farklılıklarına şahit olabiliyorsunuz. Balat mekanları arşınlanmaya değer…
Balat’ın Mekanları
Metrodan Haliç durağında inip de sağlı sollu manzaranın keyfine varınca, iyi ki geldim diyorum. Malum Anadolu yakası insanı olduğumdan yolum uzun. Hemen bir otobüse atlayıp Balat durağında iniyorum ve sokaklara dalıveriyorum. Önce daha önceden keşfetmiş olduğum Aziz Cafe’ye bir selam çakıp, Naftalin ve Arnavut Köftecisi’nden geçip en sevdiğim sokağında buluyorum kendimi Balat’ın. Daha önce gitmediğim yerlere gideyim dediğim için Forno’yu ve Cooklife’ı es geçiyorum bu seferlik; ama siz öyle yapmayın. Özellikle Forno’nun taş fırında hazırlanan pidelerini veya hafta sonu verdikleri o geniş kahvaltısını, Cooklife’ın da çikolatalı tatlılarını mutlaka deneyin.
Rico Balat Konum
Rico Çiçekli Bostan Sokak’ta sol yanda ufak bir mekan. Bir o kadar da şık ve huzurlu. Klasik olacak biliyorum; ama huzurlu ve sakin hissedebildiğimiz yerlerin peşini bırakmamak lazım. Sanırım Balat’a gittiğimde buraya tekrar tekrar uğrayacağım. Böyle hissetmemde sade, gri ve beyazların hakimiyetindeki dekorasyonun da etkisi büyük. İki üç masalık bir balkon kısmı var, içeride ise rahat oturma alanları tatlı yastıklar eşliğinde. En güzeli de sokağın sessizliği. Saatlerce otursanız kendi varlığınızı unutturacak kadar sakin. Menüde kahvaltı, tost gibi seçeneklerin yanı sıra salata, makarna ve krep çeşitleri de bulunuyor. Ben daha çok kahve içmek ve geldiğim yolun yorgunluğunu atmak için Rico’yu tercih ettiğimden içeceklerini denedim. Tavsiye ederim.
Maison Balat Konum
O mavi kapısını sosyal medya mecralarında görmeyen kalmamıştır sanırım Maison Balat’ın. Vodina Caddesi’nin tam ortasında sağda dikkati çekiyor bu kapı hemen. Kapıdan içeriye girdiğinizdeyse apayrı bir dünya. Eski antika eşyaların büyüsüne kapılmamak elde değil. Özellikle bardaklar ve bavullar ben de hemen eve götürmeliyim hissi yarattı. O porselenleri evi götüremedim; ama onlardan kahve içebildim dışarıdaki masalara kurulup. Hafta sonları hoş sunumlu genişçe bir kahvaltı yapabileceğiniz mekanda, değişen atıştırmalık ve tatlı çeşitleri de bulunuyor, havuçlu tarçınlı kek, cupcake gibi. Eh iyisi mi o mavi kapıyı siz de açın!
İlginizi çekebilir: Lisya Kalma’da Balat Rehberi
Peki Balat’ta başka neler yapabiliriz?
Öncelikle sokakları arşınlayın tabii, evlerin önünde durup, buralarda ne hikayeler vardır kimler yaşıyordur diye düşünmek çok keyifli. Bugüne kadar hiç oralarda bulunmadıysanız sizi büyüleyecek Fener Rum Lisesi’nin yanına kadar çıkın. Yokuş dinlemeyin. Yakından daha da büyüleyici. Yorulduğunuzda kahve molası için en güzel adres Coffee Department. Hem atmosferi güzel hem de kahve çeşitleri lezzetli ve özel olarak hazırlanıyor. Bişeyler yemek isterseniz Cafe Pavita’nın bol çeşitli kahvaltısını veya mantısını deneyebilir, Maide Cafe’nin tatlıları, Köfteci Arnavut’un köfteleriyle bir öğünü geçirebilirsiniz. Rag’n Roll’u gezip ikinci el kıyafet ve antika eşya alışverişi yapabilirsiniz.
İlk yorumu siz yazın!