Hollanda gezimin bir kısmını Güney Hollanda için ayırıyorum. Rotterdam, Dordrecht ve Eindhoven derken önceden planlamış olduğum Eindhoven kentindeki Philips Museum gezisi için yola koyuluyorum.

Philips bilindiği üzere dünyanın en büyük elektronik şirketlerinden biri ve Hollanda menşeili. Müzeye girmeden önce yaptığım kısa bir araştırma sonucunda Philips ailesinin Eindhoven’daki ilk fabrikayı kurduğunu öğreniyorum. Bu müze o zamanlar Philips’in ilk fabrikasının olduğu yerde bugün müze olarak hizmet vermektedir. Philips ailesi sağladığı istihdam ve kazancıyla adeta Eindhoven şehrini birçok anlamda yeniden yaratmış ve büyümesine destek olmuş.

Philips müzesi eski teknolojilerle nostalji yapmak isteyenler için ideal bir yer. Müzenin dış cephesi tamamen camlarla kaplanmış. Müze içindeyken dışarıyla olan bağlantınız kopmamakta. Müzeye ilk girdiğiniz zaman her şey kronolojik olarak sıralanmış: fabrikanın kuruluşundan, ilk Philips radyosuna, ilk vakumlu süpürgelere ve çok daha fazlasına kadar sırasıyla inceleyebiliyorsunuz.

Philips tarihi gelişimini inceledikten sonra ilk olarak, dünyayla bağlantıyı sağlayan 5 cihaz ile karşılaşıyoruz. Birincisi ilk çıkarılan hoparlör ile donatılmış radyolar. Bu radyolara eskiden ”Little Chapel” denilmekteymiş ve Philips’in bu radyolardan çok fazla sayıda sattığını sayılardan öğreniyoruz.

İkinci bulunan radyo 1 milyon adet satılmasıyla ün salmış. Aşağıda resimde de görebileceğiniz gibi 1 milyon satıştan dolayı bu radyo övünç kaynağı olmuş.

Bu bölümü geçtikten sonra ses kayıt cihazlarının olduğu kısma geliyoruz. Altta görmüş olduğunuz cihaz ses kaydı ve playback yapımında kullanılmak üzere üretilmiş. Bu cihazdan sonra Philips ses kayıt cihazları için teknik bir standart oluşturmuş.

Müzenin üst katına çıktığınızda bölüm bölüm ayrılmış odalar göreceksiniz. Bu odalarda 50’li yıllardan 90’lı yıllara kadar kullanılan popüler cihazlara yer verilmiş. Aşağıda görmüş olduğunuz odada bir Philips marka kaset çalar, bir plak ve kulaklık var. Müzedeki bu odalarda adeta bir habitat kurularak Philips cihazlarına hayat verilmiş.

Müzenin en özel bölümlerinden biri de bence Michael Jackson’ın eldiveninin olduğu bölüm olmuş. Michael Jackson, ölmeden önce kendisine ışıklı bir eldiven yapılmasını istemiş. Ne yazık ki kendisi bu eldiveni kullanamamış, şimdilerde müzede sergilenmekte.

The Rolling Stones kurucu üyesi İngiliz gitarist, söz yazarı ve şarkıcı Keith Richards Philips kasetini hem ses kaydetmede hem de amplifier olarak kullanmaktaydı. Keith Richards bu cihazı zaman zaman fikirlerini kaydetmek için kullanıyor. Daha sonra, bu küçük cihaz ile çok yüksek sesler kaydederek farklı efektler yapabileceğini keşfediyor.

Son olarak Philips marka özel bitki yetiştirme ledlerini aşağıda göstermek isterim.

İyi gezmeler!