Zombi Ekspresi, bir an olsun düşmeyen temposu ile aksiyon filmi severleri oldukça mutlu ediyor.

İzlediğim ilk Güney Kore yapımı film bir trende geçen Snowpiercer‘dı. Dünyada yaşam sona ermiş, kalan son insanlar sınıfsal ayrıma göre düzenlenmiş hareket halindeki bir tren içinde yaşam savaşı veriyorlardı. IMDb puanı 7’yi hak eden çok etkileyici bir filmdi. İkinci izlediğim Kore filmi Train to Busan / Zombi Ekspresi de – güzel bir tesadüfle – adı üzerinde, yine bir trende geçiyor. Ama bu sefer içerideki insanlar bambaşka bir tehdide karşı savaşıyor: Zombiler!

Başından sonuna aksiyonun bir an olsun düşmediği fim, özellikle bu tür filmleri sevenleri oldukça tatmin edecek. (The Walking Dead hayranlarına son çağrı!) İşkolik bir baba olan Seok-woo, annesi ve kızı ile birlikte Seoul şehrinde yaşamaktadır. Kızı Soo-an doğum gününde babasından bir istekte bulunur: Busan’da yaşayan çok özlediği annesini görmek istemektedir.

Önceleri bu isteğe pek de sıcak bakmayan baba Seok-woo, kızının ısrarlarına dayanamaz ve Busan’a doğru uzun bir tren yolculuğuna başlarlar. Ancak trene son anda binen yaralı bir yolcu, büyük bir paniğe neden olacak ve trendeki herkes bir ölüm-kalım savaşı içinde bulacaktır kendisini.

Yönetmenliğini Sang-ho Yeon‘un yaptığı Train to Busan / Zombi Ekspresi, Güney Kore sinemasının 6. uluslararası filmi olma özelliğine sahip. İlk gösterimi Cannes Film Festivali’nde gerçekleşen bu aksiyon – gerilim filmi IMDb’den de 7.5 gibi oldukça yüksek bir puan almış.

Başrollerde ise Yoo Gong, Yu-mi Jung, Dong-seok Ma ve minik oyuncu Su-an Kim yer alıyor. Özellikle minik Su-an Kim öyle güzel bir oyunculuk sergiliyor ki o kocaman gözleriyle, izlemelere doyamıyorsunuz.

Gerilimin bir an olsun azalmadığı Train to Busan, bu türe ilgi duyanlar (kan ve bolca ısırık içeriyor) ve aksiyon seven izleyicilerin keyifle izleyecekleri bir film. İkinci filmin çekimlerine geçtiğimiz şubat ayında başlandığının da müjdesini verelim.

Herkese keyifli seyirler!