Bradley Cooper’ın ilk kez yönetmen koltuğunda oturduğu ve başrolleri Lady Gaga ile paylaştığı müzikal A Star Is Born / Bir Yıldız Doğuyor, 2018’in en iddialı filmlerinden…

Açıkçası, Bradley Cooper‘ın ilk kez yönetmen koltuğunda oturacağını, üstelik bunun A Star Is Born‘un dördüncü yeniden çevrimi için olacağını okuduğumda da, filmin ilk gösterimlerinin ardından Cooper’ın eleştirmenler tarafından auteur ilan edildiğine tanık olduğumda da, takip ettiğim tüm ödül sezonu tahmin listeleri ve bloglarında A Star Is Born‘un en az 10’ar dalda adının geçtiğini gördüğümde de dev göz devirdim. 1937’deki orijinal versiyonun ardından 1954’te bir müzikal olarak yeniden çevrilen, 1976’da Barbra Streisand’lı bir rock müzikaline evrilen, 2013’te Bollywood’a transfer olan hikâyenin yeni versiyonunda başrolleri Lady Gaga, Bradley Cooper‘ın kendisiyle paylaşacaktı. Her yıl yüzlerce orijinal fikir hayata geçirilmeyi beklerken, ısıtıp ısıtıp aynı hikâyeleri önümüze koymaya ne gerek vardı… Dünyanın en büyük pop starlarından birini çiçeği burnunda yıldız etiketiyle kime yutturuyorlardı… Tüm bunları düşünürken de, henüz izlemeden filmi ödül sezonunda kazanacağı her ödülle, alacağı her adaylıkla beni en çok sinirlendirecek film ilan ederken de, sinema salonundan çıkar çıkmaz tüm sözlerimi bir güzel yutacağımı tahmin dahi etmiyordum.

Proje aslında 2011 yılında konuşulmaya başlamış ve yönetmen olarak Clint Eastwood düşünülüyormuş. 2016 yılında Bradley Cooper hem yönetmen hem de başrol oyuncu olarak imza atana dek, erkek oyuncu olarak Christian Bale’den Leonardo DiCaprio’ya, Tom Cruise’dan Will Smith’e, kadın oyuncu olarak da Beyoncé’den Rihanna’ya, Shakira’dan Selena Gomez’e onlarca ismin adı geçmiş. Bu ihtimaller ya da bu oyuncu kombinasyonları nasıl bir film ortaya çıkarırmış hiçbir zaman bilemeyeceğiz ama Bradley Cooper ve Lady Gaga‘nın elinden çıkan film o kadar etkileyici ve yeterli, her şey o denli yerli yerinde ki, eminim siz de, iyi ki de film bu ikilinin eline düşmüş diyeceksiniz.

Hikâyeyi bilmeyen yoktur… Dünyaca ünlü bir müzisyen, tesadüfen tanıştığı, muhteşem bir sese ve olağandışı bir şarkı yazma yeteneğine sahip genç kadını kanatları altına alır ve genç kadın da dünyaca ünlü bir yıldıza dönüşür. Filmin bu versiyonunda, bariz bir alkol problemi olan Jackson Maine (Bradley Cooper), binlerce insanın önünde çalıp söyledikten sonra kendini sokak arasında gizlenmiş bir drag-bar’a atıyor ve burada Ally’nin (Lady Gaga) performansına tanık oluyor. O gece yakınlaşıyorlar ve inanmazsınız, Ally ertesi gün kendini binlerce insanın önünde çalıp söyleyen Jackson Maine’le aynı sahnede, düet yaparken buluyor. Bu kadarını söyleyince her şey inanılmaz basit, ucuz ve yavan gelecektir size de. Ama bu filme hayran bırakan şey zaten hikâyesi değil; filmde Bir Yıldız Doğuyor evet, ama o doğan yıldız pek tabii ki rüştünü defalarca ispat etmiş ve yıldız ışığını yıllardır parlatarak bizi kendine hayran bırakmış Lady Gaga değil. Çünkü Bradley Cooper, bir ilk kez bir yönetmen olarak da, sıkı durun, bir şarkı yazarı ve şarkıcı olarak da ağzınızı açık bırakacak. Filmdeki şarkılardan dördünü yazan, beşinin prodüktörlüğünü üstlenen ve onunu solo ya da düet olarak seslendiren Cooper, albümün ve müzik dünyasının yıldızı Lady Gaga‘dan resmen rol çalıyor.

Müzikal türünün bir hayranı ve en sıradan müzikalde bile tribünlere oynayan bir şarkı çıkar çıkmaz tüyleri diken diken olan biri olarak, A Star Is Born‘un alışılmadık bir müzikal olduğunu söylemem gerekiyor. Karakterlerin konuşurken birden bire şarkı söylemeye başladığı, koreografi ve set tasarımının desteğiyle şarkı söylerken zamanın ya da mekanın değiştiği bir müzikal değil bu. Söylenen her şarkı, şarkı söylenmesi gerektiği için söyleniyor. İki müzisyenle ilgili bu filmde, iki müzisyenin sahnedeki, stüdyodaki, piyano başındaki, birbirlerine mırıldanırkenki, ödül törenlerindeki şarkılarını dinliyoruz sadece. Filmde 19 şarkı yer alıyor ve Lady Gaga‘nın La Vie en Rose yorumu dışındaki tüm şarkılar film için yazılmış, orijinal şarkılar (Merhaba En İyi Orijinal Şarkı Oscar ödülü!); en güçlüleri ise “I’ll Never Love Again” ve “Shallow“. Yani başrolde şarkılar var ve bu şarkıların hemen hemen hepsi, Lady Gaga, Bradley Cooper ve (Willie Nelson’ın oğlu) Lukas Nelson‘ın imzasını taşıyor.

A Star Is Born‘u çektiği için Bradley Cooper’a bir auteur diyecek kadar ileri gitmeyeceğim ama kendisinin takip edilmesi gereken ve daha çok film çekmesini umduğum yönetmenler arasına eklediğim kesin. Filmde bulabilecekleriniz arasında, açılış sahnesi başta olmak üzere hepsi konser videosu kalitesinde performans sahneleri ve kısa bir süre önce kaybettiğimiz Sam Elliott‘ın beyazperdede izleyeceğiniz son performansı da var.

Tüm önyargılarınızdan arının ve en kısa zamanda bu büyüleyici müzikali izleyin. A Star Is Born‘un Türkiye vizyon tarihi 19 Ekim 2018.

IMDb Puanı: 8.4/10

İlginizi çekebilir: Irmak Özer’den “Gaga Feminizm: Şahı Değil, Veziri Tutanlar İçin!” ve 2000’lerde İz Bırakan 10 Müzikal