Bu aralar yoğun olduğum için çok yazı yazamıyorum ama yakın bir zamanda aklımı başımdan almış bir Adana Kebap deneyimi yaşadığım için bunu sizlerle paylaşmam gerekiyor.

-Mekan Nişantaşı’na taşınmıştır.

Size uzun uzun kebap anlatmayacağım ama bu konuyla ilgili detaylı bilgi almak isteyenlerin daha önceki “Bir yemek sanatı Adana Kebap” yazımı okumalarını öneririm.

Beni kolay kolay bir kebap restoranına ya da ocakbaşına götüremezsiniz. Sadece Chef olmamdan değil anne tarafından Adanalı olmamın etkisi de var. Yakın bir zaman önce, uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla, kendisi de Adanalıdır, Taksim’de buluşacaktık. Ne yapalım, ne edelim derken ocakbaşına gitmeye karar verdik. Ama nereye gideceğimiz konusunda en ufak fikrimiz yoktu. Derken arkadaşım “Chef, burada Adana İl Sınırı diye bir yer var. Hadi orayı deneyelim.”

İyi ki gitmişiz. Kapıda sıcak bir “merhaba” ile karşılandık. Elbette rezervasyonumuz var mı diye sordular. Biz “burası da nasip değilmiş” derken, içeriyi kontrol ettiler ve bizi ocakbaşının oraya oturttular. Yerimize doğru giderken, mekanın küçük olmasına rağmen masaların düzeni, kullanılan renk, tavan yüksekliği ferah bir alan hissi yaratıyor. Mekanın temizliği, elemanların duruşu, konuşmaları, belirli bir seviyede.

Masamıza geçtiğimizde acılı ezme, közlenmiş patlıcan, cacık, közlenmiş soğan içeren meze tabağı ve yanında roka, tere ve taze nane içeren yeşillik tabağı ile salata bizi bekliyordu ki bu gerçek bir Adana sofrasının başlangıcıdır. İçki servisimiz yapıldı. Yanında şalgam suyu teklifinde bulundular ve denememiz konsunda ısrar ettiler. Kesinlikle için; ne çok tuzlu ne çok ekşi. İçimi çok yumuşak ve güzeldi. İlk izlenim gerçekten çok güzeldi. Tabi, başlangıç böyle güzel olunca ben ve arkadaşım asıl deneyimleyeceğimiz tatlara olan merakımız ve beklentimiz de artmış oldu.

Çok fazla siparişte bulunmadık. Masaya zaten Lahmacun ve sıcak Humus servisi yapıldı. Lahmacun inanılmazdı. Fotoğrafını göremeyeceksiniz, o kadar güzeldi… Ardından da koca tabaklarda soğan yatağının üzerinde kebaplarımız geldi.

Kebap nasıl mıydı? Lezzeti bu dünyaya ait değil… İnanılmazdı. Etin kendisi çok lezzetliydi. Yağ oranı ne çoktu ne azdı. İçiniz bayılmıyordu. Hatta yanında gelen lavaşlar daha yağlıydı. Yakıcılığı tam keyif seviyesinde hissediyorsunuz, sizi rahatsız etmiyor. Gerçekten başarılı bir Adana Kebaptı. Normalde ortaya bir porsiyon olarak tombik şeklinde geliyor ki iki kişiye çok rahat yeter. Hatta 3 kişiyi bile doyurur. Tabii biz iki aç Adanalı olarak ayrı porsiyonlar halinde istedik. Mide fesatı geçirdik ama o kadar güzeldi ki bitsin de istemedik. Üzerine de kaymaklı kadayıf yiyerek bu muhteşem deneyimi bitirdik.

Kesinlikle gitmenizi tavsiye ederim. Ben bir dahaki sefere mutlaka şişleri ve kaburgayı deneyeceğim.

Adana İl Sınırı Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah. Meşelik Sok. No:12 Taksim, Beyoğlu / İstanbul – 0212 245 01 90