Akademi Cafe, Kadıköy

Mekân: Akademi Café & Kitabevi, Kadıköy

Zaman: Bir Pazartesi akşamı, iş çıkışı

Kış güneşinin tüm samimiyetiyle göz kırptığı şu günlerde, kapalı alanlarda çalışmak bizi daha da yoruyor. Somurtkan zihinlerimiz yoğun iş saatlerinde daha da huysuzlaşıyor. Öyle ki hepimiz, arada bir pencereye yaklaşıp, içimizden “ah şimdi sahil kenarında yürüyüş yapmak vardı” diye geçiriyoruz. Zamanın tüm ahengi başımızı döndürse de çalışmak zorunda olduğumuz hep hatırımızda… Ama artık iş çıkışında “ne yapsak acaba” sorusu zihinlerimizi meşgul etmeyecek! Boş çay ve kahve fincanlarına bakarak kendimize yeni hayal kapıları açmak için gelin birlikte plan yapalım! Ne dersiniz?

Akademi Café & Kitabevi, Kadıköy

Bu pazartesi için mekânımız Akademi Café & Kitabevi. Martı seslerinin ve güler yüzlü esnafın kahkahalarının aydınlattığı şirin evleri, horoz şekeri tadında caféleri ve herkesi kendine âşık eden, hayatın tüm renklerini içeren sokaklarıyla Kadıköy bize merhaba derken, rıhtımdan Haydarpaşa Garı’na el sallıyoruz. Vapurlardaki insanlar kendi iç dünyalarına yolculuk yaparken biz, Baylan’ı geçip Akmar’ın sokağına sapıyoruz. Sola dönünce, Caferağa Spor Salonu’nun karşısında yer alan Akademi bize gülümsüyor… Caféye girer girmez göze kitaplar çarpıyor ve bu durum, yüzümüze kocaman bir gülücük konduruyor. Ahşap masa ve sandalyeleri ve kocaman kitaplık gönlümüzü hemen fethediyor. Akşam saati olduğu için üst katı, yani giriş katı oldukça kalabalık. Özellikle priz olan masalarda hiç yer yok! Biz de alt kata iniyoruz. Şirin masaların öğrencilerle dolu olduğu bahçede oturmak yerine, kitap kokusunu içimize çekmek için, kütüphane girişindeki masalardan birine oturuyoruz. Burasının her yanından kitaplar fışkırıyor! Oldukça büyük olan kütüphanede araştırma ve ödev yapan öğrencileri, bahçede sohbet eden gençleri izlemek bize büyük keyif veriyor.

Nihayet menüyü incelemek aklımıza gelince de, beyaz peynirli-domatesli sandviç, az kalorili Akademi kurabiye ve cappuccino söylüyoruz. Derin bir nefes alıp, kahvelerimizi yudumlarken sandviçler ve kurabiyeler de geliyor. Bugüne kadar her çeşit sandviç yemiş olmama rağmen, buranınkiler bir başka leziz. Çıtır çıtır ekmeği ve taze sebzeleriyle karnımı doyuran sandviçin arkasından, bal ve pekmezle yapılmış az kalorili kurabiyeleri mideye indiriyoruz. Gevrek ve çok lezzetli olan bu kurabiyeler kahve ile harika bir ikili oluşturuyor açıkçası. Üstelik az kalorili olması da yedikten sonra vicdan azabı çekme olasılığını aza indirgiyor. Kitap kokusu, kahve ve kurabiye ile geçen bu pazartesi akşamı bizi mutlu kılarken, buraya tekrar gelmek için not alıyoruz.