İklim, çevre, doğa, dünya, gezegen, eşitsizlik, evren… Ne kadar büyük kelimeler değil mi? Hatta zaman zaman göz korkutucu. Çoğunlukla bu kavramlar kulağımıza o kadar genel ve geniş gelir ki, insanlık olarak kendimizi minicik hisseder, “elimizden bir şey gelmez” duygusuna kapılırız. Peki ya bakış açımızı değiştirip kuraklıkla mücadele demek yerine, geleceğin yeşil mesleklerini anlatsak nasıl olurdu? Veya enerji krizi demek yerine karbon ayak izimizi azaltmak mümkün ve çok kolay deseydik?

Bizce meseleyi kişiselleştirdiğimiz, insana bağlantı verdiğimiz anda gerçek ve sürekli çözümün önemli bir parçası olabileceğiz. Çünkü ancak o zaman, sürdürülebilirlik bizim şahsi meselemize dönüşebilecek. Akbank, “Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin” hareketiyle hepimizi gücümüzü fark etmeye davet etmeye devam ediyor. Üstelik Akbank’ın kurguladığı iletişim biçimini inceledikçe, bu cümlenin yalnızca bir slogan olmanın çok ötesine geçtiğini fark ediyoruz. Gelin birlikte bakalım, hepimiz için.

Biz Varsak Çözüm Var.

“Bu gezegeni kurtaracak devrim, insanların her gün attıkları küçük adımlarla mümkün olacak.” Bu cümle her günümüzü sürdürülebilir kılmamız için bize ilham veriyor. Biz varsak çözüm var, biz sahiplenirsek binlerce yol var. Tam da bu yüzden Akbank’ın sürdürülebilirlik stratejisine odaklanan iletişim kampanyasının temelini, insan odaklı bir yaklaşım oluşturuyor. Kampanya, “Orada bir dünya var uzakta” ezberini bozup, sürdürülebilirlik kavramını sadece çevresel boyutta değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik açılardan da ele alarak toplumsal dönüşümü desteklemeyi amaçlıyor.

Hepimiz İçin Sürdürülebilir Bir Blog

Sıra, “Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin” hareketinin en sevdiğimiz adımlarından birine geldi: Akbank Sürdürülebilirlik Blog! Biz bu blog sayfasında gezinmeye bayılıyoruz çünkü umut dolu. Sayfa, yazının başında bahsettiğimiz “elimden ne gelir ki?” duygusunu sağaltıyor.

Kalkınmada gençlerin rolünden fırsat eşitsizliğine, karbon ayak izimizi hesaplamaktan çözüm stratejilerine, yeşil bütçe oluşturmayı öğrenmekten minimalist yaşama geçme önerilerine, sosyal girişimcilikten KOBİ’lerin dönüşümlerine varana dek hemen hemen her konuda yazıyı burada buluyoruz. Yazıların oldukça akıcı ve anlaşılır olduğunu da söylemeliyiz.

Şimdi sözü, Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç’a bırakalım: “Akbank olarak, sürdürülebilirlik eylemlerinin sadece emisyonlarla sınırlı olamayacak kadar geniş ve hayatın her alanına yayılan bir stratejiyle kurgulanması gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda alanında ilk sürdürülebilir finansman araçlarımız, kadın girişimcilere yönelik mentorluk çalışmaları gibi eşit fırsatlar yaratan girişimlerimiz, gençleri geleceğe hazırlayan Akbank Gençlik Akademisi gibi sosyal yatırımlarımız, sanata sunduğumuz uzun soluklu desteklerimiz ve gönüllü eylemleri toplum genelinde yaymak için yürüttüğümüz “iyilik hareketlerimiz” başta olmak üzere hayatın her alanında sürdürülebilirlik için çalışıyoruz. Yeni iletişim kampanyamız ve reklam filmimiz, bu vizyonumuzu yansıtıyor. Önümüzdeki dönemde farklı iletişim çalışmaları ve girişimlerle sürdürülebilir yaşam eylemlerini daha kapsayıcı bir şekilde Türkiye’de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”

Alakoç’un bahsettiği yeni reklam filmi serisinde yer alan Serenay Sarıkaya, Akbank’ın hayatın içinde, insana dokunan çözümlerini paylaşıyor. Film serisinde, geleceği “yazan” gençlerden çevresine ilham olan kadınlara, enerjisini doğadan alan KOBİ’lere kadar farklı alanlarda “sürdürülebilirlik elçilerinin” hikâyeleri ekranlara taşınıyor. Yaratıcı ve keyifli filmi buradan izleyebilirsiniz.

Sürdürülebilir eylemlere katkı sunan ve farkındalık yaratan iletişim kampanyasını, yeni girişimlerle sürdürecek olan Akbank’ın projelerini takipte olacağız. Hepimiz için. Detaylı bilgi almak için tıklayın.