Gün doğarken, boğazın en sakin saatlerinde Murat Çimen ve 2003 model 156 GTA Selespeed’i ile Arnavutköy’de buluşuyoruz. Alfa kırmızısıyla daha da etkileyici hale gelen boğaz manzarasına karşı röportajımıza başlıyoruz.

Murat Çimen, finans sektöründe üst düzey yönetici olarak görev yapıyor ve tam bir Alfa Romeo tutkunu! Kendisini ‘araba aşığı’ anlamına gelen “petrolhead” olarak tanımlayan Çimen’in arabalara olan ilgisi çocukluk yıllarından itibaren başlıyor, 20’li yaşlarda ise tutkuya dönüşüyor.

Murat Bey’in Alfa Romeo ile tanışması ise 1994 yılında bir arkadaşının kırmızı bir Alfa Romeo 33 almasıyla başlıyor. Kendisinin Alfa Romeo’yu ilk gördüğü anda çok etkilendiği, bu hikayeyi bize anlatırken “Boxer motorun o sesini hiç unutamam” deyişinden anlaşılıyor. Ona göre Alfa Romeo; sürücüsünü farklı, güzel ve mutlu hissettiren bir marka, bu da onu özel kılıyor.

Murat Bey bugüne kadar GTA Selespeed ve son dönemde eşi için aldığı Giulia Veloce ile birlikte ile toplamda 8 adet Alfa Romeo kullandığını belirtiyor. Daha önce klasik Alfa modelleriyle birlikte Giulietta QV kullanmış olan Murat Bey’in koleksiyonundaki 159, Giulietta ve kırmızı GT’yi aile üyeleri kullanıyor ve böylece Alfa Romeo tutkusu tüm aileye yayılıyor.

İstanbul’da Boğaz veya Şile çevresinde araba kullanmayı seven Murat Bey, özellikle yazın şehrin daha boş olduğu dönemleri tercih ediyor. Alfa’sını Toscana bölgesinde kullanmayı çok istediğini söyleyen Murat Bey; buranın doğası ve etkileyici yollarıyla muhteşem bir rota olduğunu düşünüyor.

Klasik Alfa modellerinden favorileri: Spider Duetto, Giulia GTA, Type 33 Stradale. Aynı zamanda yeni tasarım çizgisini de çok beğendiğini dile getiriyor, ona göre Alfa Romeo, her zaman yaptığı gibi farklı ve çekici olmayı başarıyor.

Harika bir günün ardından çekimimiz bitiyor. Murat Çimen’e misafirperverliği, bize ayırdığı zaman ve güzel cevapları için çok teşekkür ediyoruz!

İlginizi çekebilir: Alfa Romeo Hikayeleri’nden Ahmet Öngün ve 1974 Model 2000 GTV