Alper Tuzcu ve Müziğiyle Köklere Yolculuk: Raíz
Alper Tuzcu’nun ilk albümü Between 12 Waters (2016), özellikle sakin ve yalın bir müzik dinlemek istediğim zamanlarda ziyaret ettiğim albümlerden biri. Hele ki şu sıralar olduğu gibi soğuk kış günlerinde ve ‘evin’, Akdeniz’in özlemini çektiğim zamanlarda çok iyi gelen bir müziği var Alper’in. Kendisiyle Between 12 Waters‘ın ardından bir röportaj yapmış, 2018 sonbaharında ikinci albümü Aurora‘nın yayınlanmasının ardından tekrar bir araya gelmiştik. Onun müziğiyle ve iki albümüyle ilgili merak ettiklerinizi theMagger’daki Alper Tuzcu röportajında okuyabilirsiniz.
Alper Tuzcu, geçtiğimiz günlerde yeni EP’sini yayınladı: Raíz, aslında 2020’de yayınlanan diğer iki EP (Imagina ve Migrante) ile birlikte, bir araya geldiklerinde tek bir albüm oluşturan, üç EP’lik bir serinin son parçası. Raíz‘de umut, merak, heyecan ve mutluluk duygusu ve Imagina ve Migrante‘nin ardından EP serisinin üçüncü ve son bölümü olarak bir kapanış hissi var.
Yeni EP’nin haberini alıp Raíz adını gördüğümde, bu sözcüğün İspanyolca ve Portekizce’de “kökler” anlamına geldiğinden haberim yoktu. Hatta bu başlığın benim kafamda canlandırdığı ilk düşünce, Osmanlıcadaki raiz (kızgın) sözcüğünden dolayı öncekilere kıyasla daha sert, öfkeli şarkılar dinleyebileceğim yönünde oldu. EP’nin ilk şarkısı Milagro çalmaya başladığında, çok ama çok hazırlıksız yakalandım. Latin Amerika ezgilerinin Akdeniz müziğiyle ve hatta Türk nağmeleriyle kesiştiği noktalar bende zaten daima bir nostalji hissi yaratırken, bir de düzenlemedeki mükemmel dokunuşlar ve vokal Nicoh Kwan‘ın sesinin bir dönem sıklıkla dinlediğim bazı sanatçılara olan benzerliği beni geçmişe ışınladı. Kısacası Raíz bir anlamda beni de “köklerime” döndürdü, ilk buluşmamız ise gözyaşları eşliğinde oldu.
Alper Tuzcu, Raíz projesinin önemli ilham kaynaklarından birinin besteci ve şarkıcı Natalia Lafourcade olduğunu ve Raíz’deki şarkıları, geçtiğimiz yıl onunla İspanyolca şarkı yazarlığı üzerine yaptığı bir görüşmeden ve İspanyolca şarkı yazımına daha ciddi ve sistematik bir şekilde yaklaşmaya başladıktan sonra bestelemeye başladığını söylüyor. Latin Amerika ritimlerinin İspanyolca ve Portekizce sözlerle bir araya geldiği, 2 İspanyolca ve 2 Portekizce şarkıdan oluşan Raíz‘in dikkat çekici yanlarından biri de Grammy ödüllü Snarky Puppy grubundan, Arjantinli perküsyoncu Marcelo Woloski‘nin de albümde yer alması. Chacarera denilen geleneksel bir Arjantin ritmine dayanan Milagro‘da isimli çalan Woloski’nin yanı sıra, Raíz, Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Hindistan, Türkiye ve ABD gibi dünyanın farklı köşelerinden müzisyenleri bir araya getiriyor. Vokallerde ise Brezilya’dan Helena Beltrão ve ABD’den Nicoh Kwan var.
Pandemi ve karantina süreci birçoğumuzun hayatını, işini, alışkanlıklarını (çoğunlukla olumsuz yönde) etkilemiş, değiştirmişken, 2020 boyunca Spotify’da yeni Alper Tuzcu EP ve single’ları görmek, beni hem şaşırtmış hem de sevindirmişti. Üzerine bir de Raíz‘in haberini alınca Alper’e ilk sorduğum soru da pandeminin üretimine etkisi hakkında oldu. 2020-2021 dönemi için planları zaten evdeki stüdyosunda bu üç EP’yi kaydetmek olduğundan, altüst olan çok fazla plan yokmuş gibi gözüküyor. Sadece canlı olarak yapmayı arzuladığı bazı kayıtları uzaktan yapmak ya da bazı enstrüman kayıtlarını elektronik enstrümanlara çevirmek zorunda kaldığını söylüyor ve ekliyor: “Biraz esnek olmak gerekti ama sonunda prodüksiyon işi bu engellere rağmen bir çözüm bulma yapbozu…” Bu dönemde müzikle olan ilişkisi daha da kişiselleşmiş, yeni sulara dalmaya karar vermiş ve kendisini İspanyolca söz yazmak konusunda geliştirmeye adamış. 19 Şubat’ta Raíz‘in yayınlanmasından sonra, şimdi de albümün görsel malzemesi üzerine çalıştığını, EP’de çalan müzisyen arkadaşlarıyla uzaktan da olsa bir araya gelerek videolar hazırladığını söylüyor. Tabii ki yeni yazdığı şarkılar da var ve onları da muhtemelen 2021’nin ilerleyen aylarında single olarak dinleme fırsatı bulacağız.
Yazıya çok sevdiğim Milagro‘nun videosuyla son vereyim:
İlk yorumu siz yazın!