Alpine, yarış pistinde estirdiği rüzgârları tamamen elektrikli yeni otomobil modeli Alpine A290 ile şehre getiriyor! Peki, sizce bir elektrikli aracın şehirde yaratabileceği farklar neler? Alpine A290’ın sınırlarını ölçmek için Melis Büyükerk, theMagger adına Mallorca’ya gitti. Minik bir spoiler verelim: Adanın tarihi dokusu içinde muhteşem bir yolculuğa çıkan Büyükerk; dağ tepelerini, şehrin dar sokaklarını ve Arnavut kaldırımlarını Alpine A290 ile kolayca aştı. Çünkü söz konusu kendisiyle yarışanların aracı Alpine olduğunda sınırları yalnızca biz belirliyoruz. Gelin, Alpine A290 hakkında konuşalım.

Alpine A290

DNA’sında performans, çeviklik ve hafiflik taşıyan Alpine, bu yaklaşımını Anthony Villain rehberliğinde tasarlanan Dream Garage serisinin ilk modeli olan A290’da da gösteriyor. Hatta bu konuda o kadar iddialılar ki biz de dahil olmak üzere dünyanın birçok noktasından influencer’ı, kurumları ve kişileri, İspanya’nın muhteşem manzaralarına karşı dar yolları ile bilinen Mallorca’ya bile davet ettiler.

Melis Büyükerk, Alpine A290 ile şehrin dar ara sokaklarından geçerek kafelere, butiklere ve antikacılara uğradığını söylüyor; bütün gezisi boyunca en sevdiği durağının ise şehrin dışında kalan İngiliz yazar Robert Graves’in ikinci evi olarak benimsediği Deiá, Frederic Chopin ve George Sand’ın 1838-39 kışını geçirdikleri Valldemossa ve “Altın Vadi” olarak bilinen Sôller köyleri olduğunu paylaşıyor.

Peki, tam olarak Alpine A290’ın hangi özellikleri Büyükerk’in sürüş deneyiminde öne çıktı? Haydi, bakalım.

Öncelikle Jean Rédélé geleneğine bağlılığını sürdüren A290’ı uzak mesafeden bile tanıyabilmek mümkün. Çünkü Alpine’in tüm modellerinde bulunan dört farlı ön cephe, benzersiz ışık imzası bu modelde de devam ediyor. Ayrıca Fransız şıklığını her detayında yansıtan A290 modelinin dört gövde rengi bulunuyor: Alpine Vision Mavi, Deep Siyah, Nival Beyaz, Matt Tornado Grisi. Biz, hepsine bayıldık!

Alpine A290’ı tam bir şehir otomobili yapan detay ise uzunluğunun 4 metreden kısa olmasından geliyor. A290, Büyükerk’in Mallorca’nın daracık ara sokaklarından geçmesini ve beğendiği bütün mağazaları gezebilmesi için park bulma kolaylığını şehir hayatına uyumlu boyu ile sağladı!

Alpine, A290 modelinde elektrikli menzili en üst düzeye çıkarabilmek için aerodinamik faktörleri de göz önünde bulundurmayı ihmal etmiyor. Araçtan maksimum verim elde edebilmek amacıyla geniş yan marşpiyeler, difüzör, kanatçıklar ve arka aydınlatmaların şeklinin yanı sıra tampondaki hava girişleri de özel olarak tasarlanmış.

İç tasarımı, şıklığını yalnızca Fransız sofistekiliğinden değil; sürdürülebilir çözüm yollarından da alıyor. %100 geri dönüştürülmüş koyu mavi kumaş ile kaplanan koltuklara paralel aracın iç döşemelerinde çevre dostu malzemeler kullanılıyor.

Ayrıca aracın içinde bulunan ve Formula 1 dünyasından ilham alan birkaç özel düğme; bizi şehrin içinde bir yarışçı gibi hissettiriyor. Bu düğmeler; sürüş yardımcılarını, telefonu, sesli asistanı, gösterge ekranı modunu kolayca kontrol edebilmemizi sağlıyor. Tabii bu kontrollere ek araçta özel bir ses kumandası modülü de bulunuyor. Dinamik özelliklerle donatılan A209, hafifliği sayesinde ise çok kolay bir şekilde hızlanabiliyor. Segmentinin en iyi performanslarından birine sahip olan bu otomobilin ile 0-100 km/s hızlanma süresi sadece 6,4 saniye!

Ayrıca A290’ın içinde 26 sürüş destek sistemi (ADAS) bulunuyor. Sürüş deneyimimizi daha güvenilir kılan bu sistemler; geri manevrada otomatik acil freni, acil durum şerit düzenlemesi, güvenli yolcu çıkışı, sürücünün dikkatini izleme gibi birçok önemli özellik taşıyor. Alpine, elektrikli otomobillerde doğal motor gürültüsü olmadığı için yaşanabilecek potansiyel sorunlar için çözüm önerisini ise sanatta buluyor; güç aktarma sistemindeki stres hakkında doğrudan bilgi sağlayacak bir ses sisteminin oluşturulabilmesi için akustik uzmanları ve müzisyenler ile iş birliği sağlıyor.

Söz konusu elektrikli otomobiller olduğunda aklınızdaki en önemli sorulardan birinin ne olduğunu tahmin edebiliyoruz: Batarya ve şarj. A290, standart olarak yaklaşık 380 km’ye kadar WLTP menzili sağlayan 52 kWsa batarya ile sunuluyor. A290’ın 100 kW DC hızlı şarj sistemi ile batarya, %15’ten %80 şarja 30 dakikada ulaşabilirken 15 dakika şarj ile de 150 km’ye kadar WLTP menzil sağlıyor. Şarj etmesi çok kolay olan bu araç ile Melis Büyükerk, Mallorca’yı köylerine kadar gezebildi.

5 koltukllu, 5 kapılı ve 326 litrelik bagaja sahip olan A290 ile sevdiklerinizi alıp şehrin etrafına gönül rahatlığı ile hafta sonu seyahatleri düzenleyebilirsiniz. Batarya ömrü uzun olan Alpine, ayrıca doğa koşullarına da üst teknolojisi ile kolaylıkla adapte olabiliyor. Normal, Spor, Eko ve Kişisel olarak ayarlanabilen A290’ınızın sınırlarını yazımızın başında da belirttiğimiz gibi siz belirliyorsunuz.

Güzel bir haberimiz var: Alpine A290, 2025 yılının ilk yarısında Türkiye’de satışa sunulacak! O zaman yolda karşılaşmak üzere.

Kapak Fotoğrafı: Alpine