11-22 Nisan 2025 tarihleri arasında bizi 150’den fazla filmle buluşturacak 44. İstanbul Film Festivali programında, ilk bakışta muhtemelen sizin de ilginizi aynı filmler çekti. Herkesin ilgi odağındaki hit İstanbul Film Festivali filmleri bir yana, programda daha kişisel önerilerim olarak düşünebileceğiniz, çok seveceğinize emin olduğum alternatif filmler de var… 

44. İstanbul Film Festivali filmleri arasında yer alan, ilk bakışta dikkat çeken hit filmlerin yanında gözünüzden kaçmaması gereken, biletleri daha ilk günlerden tükenecek birçok filmin aksine hâlâ perdede izlemek için şansınız olabilecek, farklı özellikleriyle sizi cezbedebilecek 7 alternatif öneri…

Alternatif 44. İstanbul Film Festivali Filmleri

2073 | Asif Kapadia

Senna, Amy ve Diego Maradona filmleriyle biyografik belgesel anlatıcılığına yeni bir soluk getiren yönetmen Asif Kapadia‘nın yeni filmi 2073, kendi deyimiyle “Kurmaca değil. Belgesel değil. Bir uyarı.” Chris Marker’ın başyapıtı La Jetée‘den esinlendiğini söyleyen yönetmen, 2073 filminde küresel felaketler ve adaletsizliklere dair sert ver sarsıcı görüntüleri gerçek röportajlar ve fütüristik kurmaca sahnelerle harmanlıyor. Festivalin Dünya Festivallerinden bölümüne verdiği yeni ad olan Devriâlem bölümünde gösterilen filmin bir bilimkurgu değil, gerçeğin ta kendisi olması endişe verici.

IMDb

The Blue Trail | Gabriel Mascaro

Günümüz Brezilya sinemasının sesleri ve renkleri kullanımıyla dikkat çeken genç yönetmenlerinden Gabriel Mascaro‘nun Devriâlem bölümünde yer alan yeni filmi The Blue Trail, Berlin’de Büyük Jüri Ödülü’ne layık görülmüştü. Amazon ormanlarının derinlerinde geçen yarı-distopik bir masal anlatan film, Brezilya hükümetinin 80 yaşın üzerindeki herkesi özel kolonilere gönderdiği bir gerçekliği konu alıyor. 77 yaşındaki bir kadını merkezine alan film, hükümetin yaş sınırını düşürdüğünü öğrendikten sonra özgürlük kaygısıyla harekete geçen bu kadının yolculuğunu anlatıyor.

IMDb

Fréwaka | Aislinn Clarke

İrlandaca çekilen ilk korku filmi Fréwaka, kuşaklar arası travmalardan, sosyal tarih ve folklorik korku hikayelerinden besleniyor. Yaşlı bir kadının bakımını üstlenmesi için ormanın derinliklerindeki ücra bir köye gönderilen bir sosyal hizmetler görevlisini merkezine alan film, festival seçkisindeki izlemesi yürek isteyen filmlerin yer aldığı Mayınlı Bölge‘nin dikkat çekenlerinden.

IMDb

Harvest | Athina Rachel Tsangari

Ulusal ve uluslararası yarışmaların Altın Lale Yarışması adı altında birleştiği bu ilk yılda, yarışmadaki filmler arasında western türünü Yunan Tuhaf Dalgası’yla birleştiren bir film var. Attenberg ve Chevalier gibi filmleriyle tanınan Athina Rachel Tsangari‘nin Harvest filmi, dışarıdan gelen bir istilayla yüzleşmek ve modern yaşamın darbesi tarafından çarpılmak üzere olan çiftçileri odağına alan bir gerilim. Ekonomik zorluklar ve yabancı düşmanlığının tematik olarak öne çıktığı, 16mm filme çekilen Harvest, yedi gün boyunca, belirsiz bir zamanda ve mekanda geçiyor.

IMDb

Hiçbir Şey Normal Değil | Ceylan Özgün Özçelik

Kaygı, Cadı Üçlemesi ve On Saniye filmleriyle tanıdığımız yönetmen Ceylan Özgün Özçelik‘in yeni filmi Hiçbir Şey Normal Değil, Türkiye prömiyerini festivalin Mayınlı Bölge bölümünde yapıyor. Dünyanın ilk “çevre dostu” otellerinden olarak pazarlanan, Antalya’daki Naturland’in absürt ve tartışmalı bir portresini sunan film, 2014’te ardında sırlar bırakarak kaderine terk edilen bu otelin tuhaflıklarla dolu otuz yıllık tarihini ele alan bir atmosferik belgesel. Ütopyanın nasıl distopyaya dönüştüğünü görmek için kaçırmayın.

IMDb

Sandbag Dam | Cejen Cernic

Ödüllü oyun yazarı ve romancı Tomislav Zajec’in senaryosundan sinemaya uyarlanan Sandbag Dam / Zečji Nasip, ya da Türkçe adıyla Tavşan Tepesi, babasının cenazesi için memlekete dönen bir genç adamın çocukluk arkadaşıyla yeniden karşılaşmasıyla başlıyor. Kahramanımız, bir yandan doğal afetlerle, bir yandan yıllar önce kovulduğu bu köydeki komşularla, bir yandan da duygularıyla başa çıkmaya çalışıyor. Festivalin Genç Ustalar bölümünde yer alan film, Balkan sinemasında görmeye pek alışık olmadığımız kuir anlatısıyla dikkat çekiyor.

IMDb

The Sparrow in the Chimney | Ramon Zürcher

Altın Lale için yarışan bir diğer film, Avusturya yapımı The Strange Little Cat ve The Girl and the Spider’ın yönetmenlerinden Ramon Zürcher’in bu kez yönetmenliğini tek başına üstlendiği yeni filmi The Sparrow in the Chimney / Der Spatz im Kamin. Aile bağlarının boğuculuğuna ve annelik buhranına dair bu film, bir doğum günü partisi için sert, katı ve soğuk Karen’ın evinde bir araya gelen geniş aile bireyleri arasındaki gerilimi konu alıyor. Küçük anların önemini göz ardı etmeyen sinema dilini bu filmde de koruyan Zürcher, önceki filmlerinin aksine gerçeklikten biraz sapmayı seçmiş. Kalabalık oyuncu kadrosunun uyumu ve ince işlenmiş senaryosuyla, aradığınız gizli hazinelerinden biri olabilir.

IMDb