İlk yorumu siz yazın!
An İstanbul: Sokak Lezzetleriyle Reşitpaşa Keşifleri
Bir yılı aşkın bir süre sonra normalleşme adımlarına Reşitpaşa’nın yeni ve cesur sakini An İstanbul ile başlıyorum. Sokak lezzetleriyle donanmış menüsüyle, hasret kaldığım mekan keşiflerinde açığı kapatıyor ve tekrar gelinecek bir maksimum tatlar durağı olarak notlarımın arasında yerini alıyor.
Yavaş yavaş keşiflere başlıyorsam, rotamı da tahmin edeceğiniz üzere Reşitpaşa’ya çeviriyorum. İsmini uzun süredir duyduğum, sosyal medya hesapları sayesinde her lezzetini denemek için fırsat kolladığım An İstanbul’a doğru yol alıyorum. Daha önceden müdavimi olduğum mekanlara komşu Kongre Caddesi’nde konuşlanmış bu mekana hızlı bir giriş, mutfak kısmına hızlı bir bakış ve menü elimde dış alana doğru hızlı bir geçiş çizgisini takip ediyorum. Hızlıyım çünkü malumunuz çok açım ve bu “an”ı uzun bir süredir bekliyordum.
Hızlı olmak konusumdaki performansımı menüyü incelerken de göstermem mümkün olmadı çünkü a) her biri çok güzel b) burger istersem sosisliye ayıp olur c) çıtır tavuk burgeri de özledim d) hepsini denemeliyim gibi seçenekler arasında gittim geldim. An Burger, isli burger, BBQ sosis, kuzu kol dürüm diye okurken, içimden de “menüyü getir” diye geçmedi değil. Kararım, isli burger ve arkadaşlarımla paylaşmalık sosisli. An İstanbul’u sadece hamburgerci olarak düşünenlere kesin bilgi, yayalım: burası bir sokak lezzetleri diyarı ve her biri en az burgerler kadar iddialı. Bakınız: kuzu kol dürüm ve köfte ekmek. Benim için üç öğün tüketebileceğim temel gıda maddesi niteliğindeki patates kızartması siparişin yanında isli baharatlı geliyor ama yetmez derseniz trüflü de, tabağın diğer yanında kendine yer beğensin :).
Siparişlerimizin son lokmasında, keyfimiz de doruklardayken karşı koyamayacağımız bir teklifle karşılaşıyoruz. Oreo tabanlı pişmaniyeli cheesecake (muzlu toffee kek de taze bittiğinden bir sonraki teklifte değerlendirlecek)! Henüz nefes almaya çalıştığımızdan bir düşünelim diyoruz ama hiçbir boşluğa meydan bırakmadan çay ve yanında portakallı beze ikramıyla, bizim mekandan hemen ayrılmamız pek mümkün görünmüyor. Böyle bir ikramı geri çevirmek olmaz, zaten ne amaçla yapıldıklarını öğrenince suçluluk değil sorumluluk hissediyoruz. An İstanbul’da her şeyi kendileri yapıyor, ekmekten, soslara varıncaya kadar. Ekmek yaparken artan yumurta akını da atmak yerine beze yaparak sıfır atık anlayışıyla hem bizi hem de doğayı memnun ediyorlar. Bu arada cheesecakelerini de denedik ve yorumum şu şekilde “aradığınız Eda’ya mutluluktan şu anda ulaşılamıyor”.
Yedik, içtik, bu keyfimizin mimarlarına teşekkürlerimizi bir borç bilerek tanışıyoruz. Nazlı İrem Güzey, Onur Güzey ve Yunus Emre Bayraktaroğlu ile ayaküstü sohbetimizde hikayelerini kısaca dinliyoruz. Bu sektörde uzun yıllar çalışan takdire şayan bu insanlar artık birlikte bir şeyler yapalım, biz yapalım, bizim olsun anlayışıyla üç ay önce kolları sıvıyor. Takdire şayan olmaları, bu lezzetlerle bizleri buluşturmalarından daha ziyade böyle bir dönemde, pandemi yüzünden herkesin mekanını kapattığı günlerde, üstelik bir de yasakların geri geldiği zamanda mekan açma cesaretini göstermiş olmaları. Kısaca, kendi deyimleriyle krizi fırsata çevirme hikayesi.
Üç ay gibi bir sürede, sadece al-götür siparişlerle ve Maslak bölgesine paket servislerle beklediklerinden yoğun bir ilgiyle karşılaşmışlar. Bir işi doğru ve iyi yapmanın karşılığı da diyebiliriz bu duruma. Bundan sonra da amaç; menüyü çok büyütmeden, bilgi ve birikimlerinden yola çıkarak deneme çalışmaları başarılı oldukça kokoreç gibi yeni ürünleri, vejeteryan/vegan tarifleri, damak zevkimizden mahrum bırakmamak. Ve sonunda her gelenin mutlu bir biçimde ayrılmasını, bilenlerin bilmeyenlere anlatmasını, yeni keşif meraklılarının kapılarını çalmasını sağlamak. Zaten bu çalışmaların, tatminkar meyvelerini vermemesi için bir neden yok. Menüde tek aradığımız alkollü içecekler ama sabırsızlığa gerek yok çünkü ruhsat aşamasından sonra her şey tam ve güzel olacak!
Kısaca An İstanbul için anlatacak çok şey var ama sizin tadacaklarınız ve sonrasında edineceğiniz keyif Reşitpaşa sınırlarını aşacak. İster mekanın bizzat misafiri olun, ister siparişlerinizi alıp götürün, sonuç tecrübeyle sabit olacak: bu lezzetlerle “#Andayız”. Afiyet olsun!
Kapak Fotoğrafı: An İstanbul
İlginizi çekebilir: Pelin Zorlu’dan SUGO Street Food
Tiyatrodan mekanlara geçtin ki mekanlar yeniden kapanıyor 🙁 Trüflü patates, kuzu kol dürüm ve üzerine de Oreo tabanlı pişmaniyeli cheesecake (adı bile bomba) yerim affetmem. Bize biraz uzak tek kötü yanı o. Afiyet olsun 🙂
Tiyatrodan sert bir geçiş oldu 🙂 maalesef, yine dönüyoruz o sinir bozucu günlere. Gerçekten hiçbiri affedilecek gibi değil. Yolun düşerse haberim olsun, ben de yeniden affetmemek için her türlü teklife açığım🙂. Sana da afiyet olsun.
artık ne zaman yersek... Bu Korona sorunlarının sanatçı ve restoranlara eşitsiz bir şekilde yüklenmesi büyük bir adaletsizlik. Öte yandan kurallara uymayan çok restoran oldu bu da bir gerçek. Bu noktada kurallara uyan ve tedbiri alan ile diğerleri arasında bir ayrım yapmamak da tam bir alla turca tutum.