Kahrolmuş fıstığın yolculuğu; Dubai’den Starbucks kahvesine, Gratis’lerde fondötenlere, yağı ve sütü ile Çin’deki “Mutlu Fındık” lakaplı hayatından sonra toksik davrandığı için vize alamadan döndü ve geldi bizim evlerimize. Antep fıstığının, günümüzde birçok kuruyemişten daha fazla öne çıkarak yarattığı hengameyi ve nasıl kıtaları kasıp kavurduğunu gördük. Şaka bir yana, hamile bir kadının aşerip bunu güçlü bir malzeme haline getirmesi mükemmel bir iş aslında. İşin özünde açlık veya aşerme gibi basit ama bir o kadar yaratıcı bir olayın birleşmesiyle, her ürünü pazarda olağanüstü bir yere taşıma potansiyeli olduğunu gördük. Antep fıstığı da bu yoldan geçti, ancak onun için bu ilk şöhret değil. Kendi başına zaten sansasyonel bir ürün.

Fotoğraf: Marcos Paulo Prado – unsplash.com

Antep fıstığı, bilimsel adıyla Pistacia vera L., Anacardiaceae (sakızağacıgiller) familyasına ait bir ağaç türüdür. Bu şekilde adlandırmak ve bilmek gerçekten önemli. Birazdan birkaç ismini ve çevreyi nasıl şekillendirdiğini anlatacağım, o zaman Latince ismin önemini de görmüş olacağız. Pistacia cinsi içinde ekonomik olarak en önemli türdür. Antep fıstığının gen merkezi (anavatanı) Orta Asya ve Ortadoğu olarak kabul edilir ve tarihçesi yaklaşık 9000 yıl öncesine dayanır. Babil ve Asur yazıtlarında “kral yiyeceği” olarak geçtiği görülmektedir. Günümüzde de, Antep fıstığından yapılan ürünlerdeki artış ve yükselen fiyatlar nedeniyle, “Bunu ancak bir kral yiyecek,” diyoruz. 

pierre_jean_francois_turpin_-_pistachio_pistacia_vera_by_francois_turpin_-_meisterdrucke-1089464
Pistacia vera | Fotoğraf: Meisterdrucke

Eski tarihlere göre, Pers İmparatorluğu’nda (MÖ 500) en değerli kuruyemişlerden biri olarak kabul edilirdi. Romalı tarihçi Plinius, fıstığın İtalya ve İspanya’ya General Lucius Vitellius tarafından getirildiğini yazmıştır (MÖ 1. yüzyıl). İnsanların fide veya tohum şeklinde ürünü taşıması, ortama uyumu ve adaptasyonu ile birçok yeni türün genetik olarak çoğalmasını da sağlamıştır. Günümüzde hastalık, zararlılar ve çevre koruma zinciri sebebiyle bu tür serbest yayılım artık mümkün değil. Belki de en başından beri bu kadar kısıtlı olsaydı durum, doğa ve iklim bu kadar değişmezdi, ama bu da başka bir araştırma konusu.

Fotoğraf: American Pistachio Growers

Günümüzde Antep fıstığını en çok tüketen ve üreten ülkeler arasında ilk sırada İran, ikinci sırada ABD (özellikle Kaliforniya), üçüncü sırada ise Türkiye (özellikle Gaziantep) bulunmakta. Talep ve bilinçsiz tüketim arttıkça, Antep fıstığının yüksek antioksidan ve sağlığa faydalı bileşenler içerdiği de daha fazla ön plana çıkıyor. Son yıllarda iklim değişikliği nedeniyle yetiştirme alanları genişliyor ve yeni türler geliştiriliyor. Fakat iklimsel sıcaklık artışı Antep fıstığını olumlu etkilerken, diğer ürünlere zarar veriyor. Üretim ve sürdürülebilir tarım teknikleri de bu yüzden giderek daha fazla önem kazanıyor. İngilizce: Pistachio, Fransızca: Pistache, İspanyolca: Pistacho, Arapça: Fustuq Halabi, Farsça: Pesteh, Çince: “Mutlu Fındık” anlamına gelen Antep fıstığı, günümüzde tatlı ve pastacılık (baklava, lokum, dondurma), çerez, yağ üretimi ve kozmetik sektörü gibi birçok alanda kullanılıyor.

kbrsf
Pistacia vera | Fotoğraf: Webagron

Son zamanlarda Antep fıstığının her yerde karşıma çıkması, “Acaba ülkeden çıkamadı da her alanda mı değerlendirildi?” sorusunu aklıma getiriyor. Antep fıstığı pazarı, 2024 itibarıyla 10 milyar doları aşan bir değere ulaştı ve bu rakam giderek artıyor. Ancak beni rahatsız eden asıl konu, Türkiye’nin yetişemediği talebe “uydurma işlem” eklemesi. Gurme ve lüks ürün kombinasyonu olarak Antep fıstığı, geçmişten beri baklavalarda kullanılıp pahalı bir şekilde satılıyordu. Son dönemde ise Dubai çikolatasına giriş yaptı ve dünya çapında büyük bir patlama yaşadı. Çikolatanın içinde renk olarak uyumu, kadayıfın kokusuyla birleşimi ve sadece birkaç malzeme ile ortaya çıkan mükemmel bir ürün… Her ne kadar eleştirilse de, değdi doğrusu. Ben hazır bir pakette, seri üretim bir markadan yedim; ancak evde denemedim ya da asıl yapılmış halini tatmadım.

Dubai Çikolatası | Fotoğraf: The Modern Nonna

Antep fıstığı Kozmetik sektörüne baktığımızda, fondötenlerde tonu eşitleme, cildi nemlendirme ve doğal bir görünüm sağlama özelliğiyle öne çıktı. Ancak olayın bombası başka bir yerde patladı: Starbucks İçin Özel Seri! İki ay önce piyasaya çıkan bu ürün, Starbucks’ın rengi, ürün çeşitliliği ve gençleri yakalama stratejisiyle birleşince olay daha da büyüdü. Starbucks, özel bir Antep fıstıklı mocha veya Dubai çikolatalı latte çıkardı ve her kafede büyük afişlerde reklamını döndürmeye başladı. İşte bu noktada dedim ki, “Bu kadar da olmaz!” Bir ziraat mühendisi olarak, bugüne kadar piyasada böyle bir yükseliş görmedim. Meğer artan talep nedeniyle üreticiler aşırı üretime geçmeye başlamış.

Starbucks’tan Pistachio Latte | Fotoğraf: Shopping Promenade

Mühendisliğin amacı, elindeki alanı maksimum şekilde değerlendirmek, piyasayı doyurmak ve ulaşılabilir ürün sağlamaktır. Ancak, bu süreçte aşırı gübre, ilaç ve bakım unsurları devreye girince, ürün sağlıklı gibi görünse de aslında zehir bombasına dönüşüyor. Son dönemde, Türkiye’den Avrupa ülkelerine ihraç edilen Antep fıstıklarında aflatoksin seviyelerinin izin verilen limitlerin 7 ila 9 kat üzerinde olduğu tespit edildi. Özellikle İtalya’ya gönderilen partilerde bu durum sıkça yaşandı. Aflatoksin, bazı küf türleri tarafından üretilen, insan sağlığına zararlı ve kanserojen bir madde.

Avrupa Birliği ülkeleri, aflatoksin içeren ürünlerin ithalatına izin vermemekte ve sınır kontrollerinde tespit edilen bu tür ürünleri geri gönderiyor. Avrupa Birliği mevzuatına göre, kabuklu yemişlerde Aflatoksin B1 için izin verilen maksimum limit 8 µg/kg, toplam aflatoksinler için ise 10 µg/kg olarak belirlenmiş. Ancak, Almanya’ya gönderilen bir partide Aflatoksin B1 seviyesi 62,32 µg/kg olarak tespit edilmiş, yani yasal sınırın yaklaşık 7,79 katı. Bu durum, Türkiye’nin ihracatını zorlaştıracak ve ürünlerimiz sınırdan geri dönmeye devam edecektir. Ancak bu ürünlerin çöp olması ve insan sağlığına aşırı zararlı bu ürünlerin imha edilmesi gerekmesine rağmen, ne yazık ki az test yapılan fakir ülkelere gönderiliyor ya da tatlı ve kahve üretimi gibi alanlarda değerlendirilerek bize geri dönüyor.

aflatoksin-gorsel1
Antep fıstığı-Aflatoksin | Fotoğraf: Bioeasy

Çin için “Mutlu Fındık” olan Antep fıstığı, bizim için artık hüzün dolu hale geldi. Yetişemediğin yerde dur demelisin! İmha edilmesi gereken ürünleri ve ilaçları yok etmediğimiz gibi, daha iyi bir imaj ve reklamla piyasaya sürmek, tüketiciyi zehirlemektir. Umarım bu popüler tüketimi sağlıklı bir şekilde atlatırız.

Kapak Fotoğrafı: Joanna Kosinska – unsplash.com

İlginizi çekebilir: Ezgi Şengel’den Too Hot To Handle: İki Ölçek Kimya, Eser Miktarda Beyin ve Bolca Acı