Aslı Sümer ile: Sanat Tutkusu ve Vizyoner Bir Yolculuk
Sanat, sadece bir ifade biçimi değil, aynı zamanda bir vizyon ve tutkunun eseri. Türkiye’nin çağdaş sanat sahnesine önemli katkılar sunan, önemli eserleri sanatseverlerle buluşturan .artSümer Galeri de tam olarak bu anlayışla hayat bulmuş. Galerinin kurucusu Aslı Sümer ile gerçekleştirdiğimiz bu keyifli röportajda, onun sanat dünyasına bakışını, .artSümer’in kuruluş hikayesini ve Türkiye’de sanatın gelişimine dair düşüncelerini konuştuk. Sanat dünyasına dair ilham veren bu sohbetimizde, bir galeriyi yönetmenin inceliklerinden, sanata duyulan tutkudan ve sanatın geleceğine dair değerli görüşlerden bahsettik. Şimdi, bu ilham verici yolculuğun detaylarını keşfetmeye hazır olun!
Kendinizden biraz bahseder misiniz? Sizi yakından tanımak isteriz.
Ben Aslı Sümer. 2004 yılından bu yana .artSümer Galeri’yi yönetiyorum. Daha öncesinde uluslararası şirketlerde yöneticilik yaptım ve 2003 yılında mesleğimi bırakarak, sanırım ailemin sanat galerisinde büyümüş olmamın verdiği istekle New York’ta sanat yönetimi üzerine sertifika eğitimi aldım ve İstanbul’a döndüğümde galeriyi kurdum.
Sanatla olan yolculuğunuz nasıl başladı? Çocukluk yıllarınızdan bugüne sanata olan ilginiz nasıl şekillendi?
Çok içten gelen bir dürtü diyebilirim. Küçüklüğümde sanatçıların etrafımızda olması, galeriye sık sık girip çıkmam, sergi açılışlarında bulunmak biraz benim içime işlemiş herhalde. Bir de 2000li yılların başında uluslararası sanat dünyası çok heyecanlı gelişmeler gösteriyordu. Galeriyi daha çağdaş bir noktaya taşıyabilir miyim sorusu ile yola çıktım. Sonra bu fikir kendi galerime doğru evrildi.
Sanatı nasıl tanımlarsınız? Sizin için sanatın anlamı ve hayatınızdaki yeri nedir?
Sanat benim için gerçek olarak bildiklerimizin altında başka ihtimaller olabileceği, kişinin yorumu ve anlam arayışını tetikleyen görsellikler sunan anlarla karşı karşıya kalmak. Bir tür sorgulama ve duygu durumu eşleşmesi diyebilirim. Hayatımda küçüklüğümden beri yeri vardı, şimdi tamamen hayatımı ele geçirdi diyebilirim.
Bir galeri sahibi olarak günlük hayatınız nasıl geçiyor? Günlük rutininizde sanatı keşfetmenin ve yaşamanın nasıl bir yeri var?
Günlük hayatım, çoğunlukla galeride geçiyor. Galerinin bir işletme olarak yönetimi, sergilerin programlanması, sanatçı ve koleksiyoner toplantıları günün büyük bölümünü kapsıyor. Ayrıca kalan vakitlerde birlikte uzun yol aldığım, gerekse yeni tanıştığım/tanımaya çalıştığım sanatçılarla konuşmak, meslektaşlarımla buluşmak, sanatçı atölye ziyaretleri yapmak hayatıma her zaman yeni heyecanlar katıyor.
.artSümer Galeriyi kurmaya nasıl karar verdiniz? Bu süreçte sizi motive eden şeyler nelerdi?
Çok mantıklı düşünerek verdiğim bir karar değildi açıkçası. Bu sektörde bir gelir planı yapmak hemen hemen imkansız. Ama kurumsal hayattan ayrıldıktan sonra annemin galerisinde çok zaman geçirmiş ve o hayatın bir parçası olmuş olmanın da herhalde etkisiyle New York Üniversite’sinde bir sertifika programına gittim. Oradaki hayatı ve sanatın olduğu noktayı görmek, bende Türkiye’deki sanat ile ilgili idealist fikirler oluşturdu.
Sanatı keşfetme yolculuğunuzda sizi en çok etkileyen eserler veya sanatçılar hangileri?
Yurtdışındaki müzeleri çocukluğumdan beri ziyaret ediyor olmak belli bir göz eğitimi almama sebep oldu sanırım. Gençlik dönemimde ise annemin galerisi sayesinde tanışma ve zaman geçirme fırsatı bulduğum çok önemli isimler vardı. Beni en çok etkileyen Cihat Burak’tır mesela. Hem kişi olarak kendisini hem de eserlerini çok severek izler, dinlerdim. New York’ta geçirdiğim sürede aklın sınırlarını zorlayan duyguları alt üst eden pek çok harika sergi gördüm. Performans, video, ışıklı enstalasyonlar beni çok etkiledi. İsim vermek gerekirse James Turell, Olafur Eliasson, Julian Rosefeld.
Sizi derinden etkileyen belirli sanat akımları ya da isimler var mı?
Akım olarak Dada ve kübizm diyebilirim. Picasso yaptıklarıyla her alanda seviyesi başka bir yere çekmiş bir sanatçı olarak beni en etkileyen isimdir.
Galerinizi oluştururken ve sergileyeceğiniz eserleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Özellikle üzerinde durduğunuz kriterler veya temalar neler?
Sadece görsellik üzerine çalışan sanatçılarım yok. Ben kendim de eserlere baktıkça onları anlamlandırmaya, duyumsamaya çalışmaktan müthiş bir haz duyuyorum. Sanatçılar ile üretim aşamasında teşriki mesai yapmaya özen gösteriyorum. Böylelikle eserlerle ben de organik bir bağ kurduğumu hissediyorum. Sanatçının anlatmak istediklerini söylemi olan eserlere dönüştürmesi, bir derdinin olması benim için önemli bir kriter. Tema üzerinden düşünmüyoruz hiçbir zaman ama hepimizi ilgilendiren güncel sosyopolitik konular oluyor genelde.
Bir galeri sahibi olarak sanat dünyasında üstlendiğiniz rol hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce galeriler toplumda nasıl bir işlev üstlenmeli?
Benim en büyük isteğim buradaki sanatçılarımızı uluslararası saygın kurumlarda görebilmek. Sözlerini sadece buraya ait değil, dünyaya ait olmasını sağlayabilmek. Bu kocaman vizyonun yanı sıra tabii ki toplumumuza kaliteli sergiler sunmak ve gezilmesini sağlamak; böylelikle farklı duygular, düşünceler oluşturmaya vesile olmak.
Sanatın topluma etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikle genç nesiller üzerinde sanatı nasıl bir araç olarak görüyorsunuz?
Sanat insanın ruhuna iyi gelir. Yeter ki biz zaman ayıralım. Günlük meselelerimize rağmen gidip gezmek için efor gösterelim. Nitelikli bir sergiye gidip de pişman olmuş biri var mıdır bilemiyorum.
Sanat galerisi işletmek size hangi yönleriyle ilham veriyor? Bu işin size kattığı kişisel değerlerden bahsedebilir misiniz?
Sanatçı dünyasına yakın olmak çok zihin açıcı bir tecrübe gerçekten. Koleksiyonerler tarafında ise hangi hislerle eserlere sahip olmak istediklerini anlamaya çalışmak, bir aradalıkları nasıl gördüklerini, kendilerinde nasıl bir duygu oluştuğunu gözlemlemek çok ilham verici geliyor bana.
Galeri yönetirken karşılaştığınız en büyük zorluklar neler? Özellikle sanat dünyasında yer alan bir işletme sahibi olmanın olumlu ve olumsuz yanları nelerdir?
Fon desteği en büyük sıkıntımız. Yurtdışında proje yapabilmek için gerekli teknikaliteye sanat galerileri sektör olarak giremiyor. Bakanlıkla bu konuları netleştirmek için bir dernek kuruldu. Umuyorum çözüm gelecek. Gündemin iniş çıkışları bizim işimiz üzerinde oldukça etkili. Psikolojisi yoğun bir meslek.
Gelecekte sanatta hangi temaların öne çıkacağını düşünüyorsunuz? Sanat dünyasında hangi akımlar veya konuların daha çok dikkat çekeceğini öngörüyorsunuz?
Artificial Intelligence (yapay zeka) çok cüretkar girdi bizim sektöre. Nereye gideceğini merak ediyorum.
Sürdürülebilirlik ve sanat arasındaki ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz? Sanat eserlerinde ve galerilerde çevresel sürdürülebilirlik sizce nasıl sağlanabilir?
Pek çok sanatçı buluntu malzeme ile çalışıyor. Ekonomik koşulların zorlaştığı bu gibi dönemlerde bu iyice belirginleşti.
Sanat dışındaki ilgi alanlarınız nelerdir? Özellikle ilham aldığınız hobileriniz veya alışkanlıklarınız var mı?
Yine sanatla ilgili olacak ama performansları yakından takip ediyorum tiyatro, dans ve konserler konusuna özel bir ilgim var. Farklı destinasyonlara seyahat etmek bana çok ilham veriyor.
Sanatla iç içe bir yaşam tarzının dışında sizi en çok ne mutlu eder? Belirli bir etkinlik, hobi ya da günlük rutinlerinizden bahsedebilir misiniz?
Düzenli spor yapmaya gayret ediyorum. Doğa yürüyüşleri veya tam tersi olacak ama bazen tüm günü durarak geçirmek bana çok çok iyi gelir. Hareket etmeyi seviyorum ama bir o kadar da durmayı önemsiyorum. Sessizce durmayı çok geç yaşta öğrendim, şimdi keyfini çıkarabiliyorum.
Kendinizi birkaç kelimeyle tanımlayacak olsanız bunlar neler olurdu? Hayata ve sanata bakış açınızı yansıtan özel ifadeleriniz var mı?
Gözlemleyen ve aktif dinlemeye özen gösteren biriyim. Yumuşak gözüken güçlü ifadelere çok önem veriyorum. Gerçekten de çalışma şansına eriştiğim sanatçılar, beni etkileyen eserler hep güzel görünen ama sert mesajlar içeren eserler oluyor.
Sanat takviminizi oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz? Galerinin yıl içinde sunduğu sanat deneyimini belirlerken hangi unsurları göz önünde bulunduruyorsunuz?
Sanatçılarımızın her birinin programına ve beklentilerine dikkat ederek bir plan oluşturmayı hedefliyoruz. Birçok sanatçımızın farklı bienaller, ulusal ya da uluslararası sergilerini göz önünde bulunduruyoruz. Temsil ettiğimiz sanatçıların, belirli aralıklarla kişisel sergilerini sunmaya özen gösteriyoruz. Ayrıca, yıl içinde en az bir yeni sanatçıyı tanıtmayı ve bir ya da iki küratöryel bakış açısıyla grup sergisi düzenlemeyi hedefliyoruz. En temel çıkış noktamız, sanatçılarımızın beklentileri ve onların yeni bir sergi sunmaya hazır olma durumları.
Yılın geri kalanında .artSümer Galeride hangi etkinlikler ve sergiler olacak? Takipçilerinizin ve sanatseverlerin ilgisini çekecek özel projelerinizden bahsedebilir misiniz?
2025 yılındaki ilk sergimiz, uluslararası alanda tanınan ve dünyanın önemli müzelerinde kişisel ve grup sergileri bulunan Basim Magdy ile gerçekleşti. Sergide, sanatçının fotoğraf serilerinden eserler gösterildi; Magdy, aynı zamanda filmleriyle de büyük ilgi gören bir sanatçı olduğu için, sergiye paralel olarak Bilsart ile işbirliğinde Bilsart’ın mekanında iki filmi de izleyiciyle buluştu. Sergilere paralel yapılan etkinlikler bizim için oldukça önemli. Ayrıca, farklı yerel ve uluslararası kurumlarla işbirliklerini çok değerli buluyoruz. Bu yıl hem New York hem de Milano’da galeri işbirlikleri üzerinde çalışıyoruz. 22 Şubat’ta, Deniz Aktaş’ın galerideki üçüncü kişisel sergisi açılacak. Sonrasında bir grup sergisi düzenleyeceğiz ve ardından bu yıl temsil etmeye başladığımız Banu Birecikligil’in sergisi gerçekleşecek.
Sanat galerinizde her bir serginin sizin için özel bir anlamı oluyor mu? Yıl sonunda geriye dönüp baktığınızda bu yılki sergilerden hangileri sizin için unutulmaz olacak?
Her sergi, tarihine karar verdiğimiz andan sergi bitiminden sonrasına kadar birbirinden farklı deneyimler sunuyor. Sanatçıların her birinin eser üretim süreci ve bir sergiyi anlamlandırma ve oluşturma deneyimi bambaşka, her defasında biz de yeni birçok şey öğreniyoruz. Sergilerin izleyici ile olan etkileşimi de bizim için büyük bir önem taşıyor. Özellikle yoğun etkileşim yaratan ve farklı çevrelerden ziyaretçi çeken sergiler, bizi ayrıca mutlu ediyor. Açıkçası yaptığımız her sergi bizim için unutulmaz.
Gelecek sergisinden bahsetmeden geçmeyelim. Deniz Aktaş’ın .artSümer’deki üçüncü kişisel sergisi “Noktanın Cebinden Çıkan Virgül İhtimalleri”, yok oluş yerine dönüşümü, kesinlik yerine ihtimalleri koyarak belirsizlik ile süreklilik arasındaki ince çizgiyi araştırıyor. Açılış vakitleri ise şöyle: Cumartesi, 16:00 ve 20:00 arası.
Kapak Fotoğrafı: Aslı Sümer
İlginizi çekebilir: Merve Uludağ’dan Ay, Güneş ve Ay Sergisi
İlk yorumu siz yazın!