Asma Yaprağı Tarla: Tarladan Soframıza Uzanan Hikaye
Çeşmeyi kim sevmez? Ya da kim bilmez? Her mevsim, her zevke, her tada, her bütçeye uygun yüzlerce mekana ev sahipliği yapan Çeşme’de bugün sizleri zeytin ağaçlarının arasında ruhunuza çok iyi gelecek bir yere götürmek istiyorum. Gelin hep birlikte Asma Yaprağı Tarla’ya benim gözümden bakalım.
Asma Yaprağı Çeşme Ovacık’ta hizmet veren bir işletme. Kocaman bir bahçede zeytin ağaçlarının altında, şehrin kalabalığından uzak misafirlerine lezzet şöleni sunuyor. Burası sadece damak zevkinize değil aynı zamanda ortaya çıkardıkları konseptle ruhumuza dokunmayı da başarmış diyebilirim. İçeri adım attığınız andan itibaren etrafı izlemekten gözlerimizi almadık. Avizeleri, masadaki su şişeleri, tabakları, bardakları, bakırdan aksesuarlar, sepetler, duvara asılı olan tabaklar, yemeklerin bulunduğu tepsiler ve bunlar gibi niceleri eski dönemde kullandığımız eşyaları yad ettiriyor.
Kişi sayısına göre hazırlanmış masalar, arka fonda hoş bir müzik, birbirini rahatsız etmeyen misafirler, loş bir ışık, bahçede mis gibi kokan biberiyeler ve dünya tatlısı bir ekip sizleri bekliyor olacak. Oturduğunuz andan itibaren bu ambiyans akşamınızın güzel geçeceğinin sinyallerini veriyor.
Tamamen yerel üreticiye destek veren ve ürünlerini taze bir şekilde bu üreticilerden almaya dikkat eden bir işletme olan Asma Yaprağı, kendi bahçelerinden olan mahsulleri de mutfağında kullanıyor. Yerinizi aldıktan sonra sipariş vermek için sıraya alınıp, yaklaşık 5-10 dakika gibi bir sürede sıranızın geldiği haber verilerek içeri davet ediliyorsunuz. Burada yetkili kişiler sizleri karşılıyor ve tüm mezeleri tek tek anlatıyor. Yaklaşık 10-15 çeşit zeytinyağlı bulunuyor. Hepsi o kadar lezzetli görünüyor ki benim gibi sevmediğiniz sebzeleri bile denemek isteyebilirsiniz. Enginarla pek arası olmayan biri olarak enginarlı pilav denemeye değerdi. Benim için özellikle denenmesi gerekenlerin başında ot köftesi, kabak çiçeği dolması ya da kızartması, vişneli yaprak sarma, enginarlı pilav, pancarlı semiz salata, mücver ve tatlı olarak da lavantalı kek geliyor. Tüm çeşitlere “kendilerine has” özellikler katarak hiçbir yerde olmayan lezzetler ortaya çıkarmalarını oldukça başarılı. Zengin bir alkol menülerinin yanında ise kendi yaptıkları limonata ve kızılcık bence es geçilmemeli.
Burası rezervasyonla çalışan bir restoran. Muhakkak en az bir hafta öncesinden rezervasyon gerekebiliyor dönemine göre. Sadece akşam yemeklerinde değil öğle yemeği içinde servisleri açık. Diğer önemli bir ayrıntı ise çocuk misafirler kabul edilmiyor. Böylece ortam biraz daha sessiz sakin kalmayı başarıyor. İster kalabalık gruplarla ister birkaç kişilik gruplarla buranın tadını çıkarabilirsiniz. Fiyatlardan bahsedecek olursam; ortalamanın biraz üzerinde fakat böyle bir ortama ve böyle lezzetlere değebileceğini düşünenlerdenim.
Egeye ait olan her lezzeti , zeytin ağaçlarını, güzel müziği ve yeni tatlar denemeyi seven biri olarak Asma Yaprağı Tarla güzel anılar bıraktı. Gidecek olanlara şimdiden iyi eğlenceler!
Kapak Fotoğrafı: Esra Özocak
İlginizi çekebilir: Tuğçe Özçelik’ten Slow Food Hareketinden Gastronomi Durakları
İlk yorumu siz yazın!