Ataç Sezer’in yönetmenliğinde bu yıl ikincisi düzenlenen Tonedmelisma Müzik Festivali, 8-10 Eylül 2023 tarihleri arasında müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Çağdaş müzikle mistik gelenek arasındaki etkileşime odaklanan festival, ikinci yılında da dikkat çeken bir programla klasik müziğin dünyaca ünlü virtüözlerini Portreler – Yeni Yüzler teması etrafında ağırlayacak. Ben de festivale çok kısa bir süre kala Tonedmelisma Müzik Festivali Yönetmeni Ataç Sezer ile bir röportaj gerçekleştirdim ve müzikseverleri nelerin beklediğini konuştum. Arter’in ev sahipliği yaptığı festivalde şimdiden keyifli konserler dilerim.

atac-sezer
Ataç Sezer | Fotoğraf Kaynağı: Michael Aust

İlki geçtiğimiz yıl düzenlenen Tonedmelisma Müzik Festivali, ana odağını çağdaş müzikle mistik gelenek arasındaki etkileşim üzerine kurmuş bir festival konumunda. Bu tip tematik festivaller her zaman ilgimi çekmiştir. Festivali yapmaya nasıl karar verdiniz ve hikaye hangi yollardan geçip bugünlere ulaştı?

Festivaller, tek bir konser veya toplantıdan çok daha fazlasıdır; insan ve müzik dinamiklerinin bir araya geldiği muhteşem kültürel etkinliklerdir ve hafızalarda bıraktığı etki daha uzun sürelidir. Ben bu tecrübeyi besteci kimliğimin sağladığı iş disiplini içinde edindim. Klasik müziğin güncel ve yakın gelecekte karşılaşacağı sorunları ve beklentilere nasıl çözüm bulunabileceğini iç dünyamda irdeledim uzun yıllar. Mevcut festivallerin sistemini restore etmenin nerdeyse imkansız ve çok daha yorucu olduğunu düşünüyordum. Zaten böyle bir talep de yoktu aslında. Meslektaşlarımla paylaştığım düşüncelerim bir sonraki adımda övgüden öteye gidemiyordu. Bunun karşılığı hızlı kararlar alabilen, sanatçıların ve bestecilerin isteklerini de göz ardı etmeden motivasyonlarını en yüksek seviyeye taşıyabilecekleri yeni bir mecra olmalıydı. Tonedmelisma Müzik Festivali bu gidilecek yolun başlangıç noktası olarak doğdu.

tonedmelisma-muzik-festivali-2
Tonedmelisma Müzik Festivali | Fotoğraf Kaynağı: Tonedmelisma Müzik Festivali

Kültür sanat alanında uzun yıllar devam etme parolasıyla başlayan her festival ve etkinlik için ilk yıllar aslında ileriyi görmek adına büyük önem taşır. Bu noktada geçtiğimiz yıl nasıl bir ilgiyle karşılaştınız?

Tonedmelisma Müzik Festivali olarak uzun yıllar devam etme parolasını kendimize hedef olarak almadık ve inanın üzerimizde hiç öylesi bir baskı hissetmiyoruz. Biz taleplere karşılık veren mobil bir uygulamayız. Bunun için talep olan her yerde festivalimizi yapıyoruz. Geçen sene pandemi yorgunluğu ve sarhoşluğunun etkilerine rağmen salon doluluğu düzenlemiş olduğumuz konserlerde hiç yarının altına düşmedi. Tam sayılara şu an ulaşmam mümkün olmadığından kesin bir cevap veremiyorum. Salonların dolu olması elbette her zaman sevindiricidir. Bizim için her dinleyici bir misafirdir ve bu şekilde ağırlanırlar konserlerimizde.

aaron-pilsan
Aaron Pilsan | Fotoğraf Kaynağı: Tonedmelisma Müzik Festivali

Festival bu yıl “Portreler – Yeni Yüzler” teması altında dinleyicilerle buluşacak. Bu temayı belirlemenizde etkili olan unsur ne oldu? Festivalin mevcut konser içeriğiyle nasıl bir bağlantısı mevcut?

Portreler resim sanatı hakkında fikir edinmemiz için her zaman yardımcı olmuştur. Birçok ünlü portre önce fotoğrafçılık, daha sonra dijitalleşme yoluyla ikonik hale geldi. Portre resmi gibi, müzik de bir bütün olarak 19. yüzyılın ortalarında bir kırılma yaşadı ve çeşitli hareketlere maruz kaldı. Betimleme artık bir benzerlikle ilgili değil, giderek karakter veya ruh haliyle ilgilenen yeni gerçeklik üzerine kuruldu. Sanatçıların fotoğraf ya da resim yoluyla oluşturdukları ve daha sonra dijital olarak kurguladıkları yeni yüzler, artık var olan gerçekliği, gerçekte hiç var olmayan başka bir somut gerçekliğe taşıyor. Post-dijital çağda gerçeği yansıtmak yerine gerçekliğin yerini aldığı varsayılan simülasyonlara benziyor aslında. SANALLIK ZAMANIMIZIN MİSTİSİZMİ Mİ? Bunun cevabını konserlerinizde müzikseverlerle bulmak istiyoruz. Konsere ayıracakları bu süre bir hipnoz aslında.

İlk yılında iki güne yayılan festival, bu yıl gün sayısını da üçe çıkarmış durumda. Müzikseverleri bu üç günde neler bekliyor? Ülkemize ilk kez gelecek isimler veya ilk kez seslendirilecek eserler olacak mı?

8 Eylül günü Aaron Pilsan bizlerle birlikte olacak. 9 Eylül günü ise konuğumuz dünyanın en önde gelen yaylı dörtlülerinden Minguet Quartett. Aaron Pilsan yine bu konserin ikinci bölümünde Minguet Quartett’e eşlik ediyor. Konserler bu saydığımız isimlerin ayrıca Türkiye’yi ilk ziyaretleri olacak. 10 Eylül’deki konuklarımız Onur Özkaya ve Senka Simonović ile Arter’deki programımızı sonlandırıyoruz.

onur-ozkaya
Onur Özkaya | Fotoğraf Kaynağı: Tonedmelisma Müzik Festivali

Festival programında yer alan eser seçkisi, portrenin sanatsal bir ifade biçimi olarak yüzyıllar içinde geçirdiği dönüşüme ve bu dönüşümün müzikle ilişkisine odaklanacak. Ortaya çıkış saiki, gerçeği birebir yansıtmak olan portrenin günümüzde sanal gerçeklikle beslenen bir yaratıma evrilmesi de festivalin odaklandığı konular arasında yer alacak. Yalnızca maddi bir dönüşümün değil köklü bir değişimin de altını çizen Tonedmelisma Müzik Festivali, müzikal portreler aracılığıyla “Sanallık günümüzün mistisizmi mi?” sorusuna yanıt arayacak. Peki siz bu soruyu kendi bakış açınızla nasıl cevaplarsınız?

Sanatın dildeki tanımı ya da uygulaması benim için ilginç bir konu. Biraz daha derine inince bazı ilginç yorumlarla da karşılaşıyorum basında. Günlük yaşamda, sanat terimi genellikle çok gelişigüzel kullanılıyor. En geniş anlamıyla, bilgi ve pratiğe dayalı her faaliyet sanattır. Daha dar bir anlamda “sanat”, bir işlev tarafından açıkça tanımlanamayan, üstün yetenek ve büyük entelektüel yeteneğin birleşimini içeren, insan tarafından üretilenlerin toplamı anlamına da gelir. Daha da dar anlamıyla, özellikle günlük dilde görsellikle algılanabilen bir anlama gelir. Tüm zamanlara ve eserlere uygulanabilen, evrensel olarak geçerli bir sanat kavramı fikrinin bugün modası geçmiş durumda. Sanatın değerlendirilmesi, bir dönemin standartlarına ve bireysel bakış açısına bağlıdır bu modellemeden gidildiğinde. Sanat algısı, sanat kuramları ve sanat kavramı, sanatçının konumundan ayrı görülemez. Sanat bir şekilde her zaman bakanın gözündedir… Şahsen, bugünlerde sanat denilen şeylerin çoğunun sadece el işi olduğunu görüyorum. Genellikle yapılan iş az çok sanatsal bir çalışma üzerine kuruludur. Ardından metodoloji tekrarlanır. Çoğu zaman sanatçının üslubu konuşulur. Ama temelde sadece öğrenilmiş bir zanaatın icrasıdır. Nasıl bir uçak teknisyeni hayatı boyunca öğrenmeye devam ederse ve zanaatını diğer uçak modellerine doğru genişletiyorsa, bir sanatçı da teknik repertuarını genişletir.

Tabii ki, tamamen yeni bir şey yapmanın mümkün olduğunu da unutmamak gerek. Ancak bu fikirlerin ayrılığını ele almak yeni bir felsefi tartışmaya yol açacaktır. Ayrıca, insanın algıladığından daha fazlasını yapıp yapamayacağı ile ilgilenen dini bir söylem de eklenebilir konuya başkaları tarafından…

Ve bir kez daha, algının nesnel gerçeklikle aynı şey olmadığını doğrudan vurguluyorum. “Sanallık günümüzün mistisizmi”dir.

minguet-quartett
Minguet Quartett | Fotoğraf Kaynağı: Tonedmelisma Müzik Festivali

Festivalin yönetmeni ve aynı zamanda bir besteci olarak program oluşturma noktasında zorlandığınız noktalar oldu mu ilk iki yılda?

Besteci olarak eser vermenin zorluklarıyla bazı noktalarda aynı. Ben bir saatlik konser programını tek bir eser olarak görüyorum ve seçkiyi buna göre yapıyorum. Zaman aldığı bir gerçek ancak bir o kadar keyifli. Ajanslar üzerinden sanatçıların yıllık programlarını satın almıyoruz.

Festivalin ana mekanı Arter, sanatın tüm disiplinlerini kapsayan programıyla herkes için erişilebilir, canlı ve sürdürülebilir bir kültür ve yaşam platformu olmayı sürdürüyor. Nitekim Arter’in sanatın tüm disiplinlerini kapsayan Etkinlik Programı’nda sahne sanatları, klasik, çağdaş ve elektronik müzik, film, performans sanatı ve dijital sanatlar gibi pek çok disiplinin yenilikçi örnekleri ve nitelikli yorumları yer alıyor. Böyle bir mekanda festival düzenlemenin sizin açınızdan nasıl bir önemi var?

Her şeyden önce ilklerin buluşması olduğu için çok ayrı bir öneme sahip. Arter’in sanatlar arası diyaloğa bakış açısıyla, içeriğimiz tam uyum gösterdi. Bakışmalar ilişkiye dönüştü ve kısa bir flört döneminden sonra nihayetinde evlilikle sonuçlandı.

Üretimin tüketimin inanılmaz bir hızla ilerlediği günümüzde sanatsal üretimler ve çevresinde kümelenen etkinlikler aslında zamanın acımasız hızıyla karşı karşıya geliyor bir bakıma. Bu döngü içinde çağdaş müziğin bugünü ve geleceğine dair yorumlarınız neler olur?

Çağdaş müzik her zaman istikrarsız bir varoluşa öncülük etti. Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden ve “yeni müzik” olarak ilan edilmesinden bu yana toplumun gerçek bir aynası olarak krizden krize sürüklendi. Müziğin ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğu medya sektöründeki çalkantılar da bu gelişmeyi hızlandırdı. Bu gerçeklik hem akademik mercilerce hem de sosyal hayat içindeki eleştirel günlük sohbetlerde dahi tuhaf bir şekilde açığa çıkarılmadı. Teknolojik yeniliklerin gölgesinde çok sayıda farklı trend var günümüzde. O zamandan bu zamana, karmaşıklık, politik müzik ve popülist pazarlama stratejileri organizatörlerin sempatisini kazanabilmek için birbirleriyle yarıştı. Şöhret ve kariyer elde eden yaşlı ve tecrübeli besteciler bu zamana dek ürettikleri eserler üzerinden kişisel tarzlarına ince ayar yapmakla meşguller. Gençler ise genellikle bilgisayarın yardımıyla eski bestecilerin başarı elde etmiş eserlerini ele alarak yeni yollar arıyorlar. Doğaçlama ve soyut kavramsalcılıkta besteciliğin temel şartı olan ses dünyasının belgesi nota yazımına meydan okuyor adeta. Üretim ve tüketim zinciri kırılmış durumda. Şimdi sadece tüketimden konuşabiliriz. Her şeyi tükettiğimizde üretmeye başlayacağız yeniden.

senka-simonovic
Senka Simonović | Fotoğraf Kaynağı: Tonedmelisma Müzik Festivali

Tonedmelisma Müzik Festivali hiç kuşku yok ki ilerleyen yıllarda gelişimini sürdürüp kapsamını genişletecek. Sizin festival için önümüzdeki yıllarda hedefleriniz neler? Festivali daha ileri taşıyacak stratejileriniz mevcut mu?

Biliyorsunuz Tonedmelisma Müzik Festivali tüm dünya kentlerinde faaliyet gösteren yeni bir form. İlk sene Münih, Essen ve İstanbul’da dinleyicilerimizle bir araya geldik. Şehir sayımızı artırarak yolumuza devam edeceğiz. Başarı veya onur ödülleri ile kendimizi kısıtlamadan, sanatçı ve bestecilere yaşam boyu başarı sağlayacak imkanlar yaratıyoruz. Sanatçılar onurlu insanlar zaten. Strateji günümüzün kelime dağarcığından çıktı bile. Her şey kestirilemez ve öngörülemez boyutta ilerliyor.

Sizce müzik, yaşama ve umutsuzluğa bir alan açar mı?

Hayır açmaz. Umutsuzluk gelir dağılımındaki dengesizliğin yarattığı sosyal sınıflar üzerindeki ayrışmadan beslenir. Ancak klasik müziği anlayabilmek bizleri kültürel anlamda donanımlı kılar. Diğer sanat dallarında bilgi sahibi olmamızı sağlar ve insanlık tarihindeki evreleri tanımamıza yardımcı olur. Ortak bir buluşma noktası sağlar konserler ve festivaller. Bu zaman diliminde yeni tanışmalara vesile olur.

Son olarak festival takipçilerine söylemek istediğiniz mesajla noktalayalım dilerseniz röportajımızı.

SİZLERİ ÇOK SEVİYORUZ!

Kapak Fotoğrafı: Michael Aust

İlginizi çekebilir: Halil Şimşek’ten III. İstanbul Uluslararası Oda Müziği Festivali