Perilerin fısıltıları, tanrıların kavgaları ve tanrıçaların tutkuları arasında size bir soru yöneltildiğini düşünün: “Barış ve refahı simgeleyen zeytin ağacı mı? Yoksa denizin gücünü temsil eden tuzlu su mu?”. Bundan binlerce yıl önce Yunan halkı, seçimini bilgelik tanrıçası Athena’nın sunduğu zeytin ağacından yana yaptı ve insanlık tarihi değişti. Biz de Wings’in ayrıcalıklar dünyasından aldığımız ilhamla altın sarısı bir güneşin tarihin üzerinden battığı Atina’yı keşfetmek üzere bir yolculuğa çıkıyoruz. Radarımızda ise nefis yemekler, festivaller, müzeler ve çok daha fazlası var. O zaman haydi Wings’lenin, tarih yazan Altın Çağı’na uçuyoruz.

Atina | Fotoğraf: Filippos Zikopoulos – pexels.com

Atina 101

Atina’ya gelmeden önce yalnızca tarih ile değil; tarihi değiştiren bir şehir ile karşılaşacağınızı önceden söylememiz gerekiyor. Isocrates, yeryüzünde yaşayan her insanın Atina’nın kültüründen etkilendiğini söylüyor. Çünkü Atina, tarihte demokrasinin doğduğu, ilk akademinin kurulduğu; günümüzde ise nefis yemeklerin, alternatif sanatın ve özgür ruhlu insanların yaşadığı bir şehir. Yazın Pire’deki kumsallarından bahar akşamları sokağa yayılan restoranlarına kadar Atina’ya her mevsim gelebilirsiniz. Fakat bize göre kasımda aşk, sonbaharda ise Atina bir başka oluyor. Çünkü sonbahar; Atina için havaların serinlemesi ve festivallerin başlaması anlamına geliyor. Sonuçta Olimpiyatlar’ın doğduğu şehirdeyiz; burada siesta saatlerinde bile bir şölen ile karşılaşabilirsiniz. Ayrıca Atina’nın; kültür-sanat takvimi, müzeleri, yoğun festival programı ve nefis yemekleri ile ailelerden arkadaşlara kadar herkese sunacağı keyifli bir yanı bulunuyor.

Biletinizi almadan önce hatırlatalım: Wings ile Atina seyahatinizde tüm otellerde %10’a varan indirim ayrıcalığından faydalanabilirsiniz.

Nerede Konaklayalım?

Atina | Fotoğraf: Jokassis – pexels.com

Atina’nın her mahallesi farklı deneyimlerin peşinden gitmek isteyenlere açık bir davet sunuyor. Eğer Atina ziyaretinizde neredeyse bütün turistik noktalara bir yürüyüş mesafesinde olmak istiyorsanız, Agora, Hadrianus Kütüphanesi gibi tarihi kalıntılara yakın mesafesi ve meşhur bit pazarı ile sizin için en doğru seçenek Monastiraki. Turistik noktalara yakın olmak isteyen fakat “turist” gibi gözükmek istemeyenlerimizin de aramızda olduğunu biliyoruz. Sizi hemen Plaka mahallesine alalım. Üstelik Atina Akropolisi’nin eteklerine kurulan bu bölge; daracık sokakları, arnavut kaldırımı taşları ile şehrin en eski mahallerinden biri! Ben turistik noktalara yakın olmak istiyorum fakat sanatın da merkezinde kalmak istiyorum derseniz Koukai en iyi seçenek. Turistik bölgelere yakınken mahalle havasını da koruyan Koukai, ferah alanları ile özellikle ailelerin tercih edebilecekleri bir nokta.

Atina | Fotoğraf: Despina Galani – unsplash.com

Şimdi, ziyaretlerinde tam anlamıyla yerel bir deneyim yaşamak isteyenler ile devam edelim. Öncelikle otelinden çıktığı gibi kendisini özel sanat galerileri, yerel tasarımcıların butikleri ve şık kafelerde bulmak isteyenler var mı? O zaman hemen sizi Atina’nın “en sofistike” mahallesi ile tanıştıralım: Kolonaki. Eğer kalmak istediğiniz mahallenin ruhu; biraz daha özgür, biraz daha cesur olsun istiyorsanız Atina’nın ilk art residency programı olan Snehta’nın kurulduğu Kypseli’ye bakabilirsiniz. Kypseli, Atina’nın yükselen mahallerinden biri. Konusu açılmışken size minik bir sır da verelim: Şehrin yerel sanatçılarının çoğu, artık bu mahallede yaşıyor.

Konaklamanızı organize ederken Wings ile %10’a varan otel indirim ayrıcalığından faydalanabilirsiniz.

Görülmesi Gereken Yerler

Atina Akropolisi

Atina Akropolisi | Fotoğraf: Anne O’Sullivan – pexels.com

Akropolis dediğimizde sizin de aklınıza ilk Atina Akropolisi mi geliyor? Bunun bir sebebi var! Akropolis, aslında Latince, “akro” yani “uç, yükseklik”; “polis” ise şehir anlamına gelen kelimelerin birleşmesi ile oluşuyor. Yani Akropolis, bir tepenin üzerine inşa edilen kale ve kompleksleri ifade etmek için kullanılıyor. Fakat 5. yüzyılda inşa edilen Atina Akropolisi, o kadar ünlü oluyor ki çoğumuz Akropolis kelimesini duyduğumuzda Atina Akropolisi’nden bahsediliyor sanıyoruz. Atina Akropolisi’nin bu kadar ünlü olmasının sebebi; bütün dünyada medeniyetin sembolünü ifade etmesinden geliyor. Ayrıca, diğer Yunan şehirlerinde (ve aslında dünyada) demokrasinin yayılmasının da bir sebebi, bu yapı. Atina Akropolisi’ni gezerken müzeye uğramayı unutmamanız gerektiğinin altını çizmek istiyoruz. Çünkü müze, antik Yunan’a dair dünyanın en önemli koleksiyonlarından birini sunuyor.

Poseidon Tapınağı

Poseidon Tapınağı | Cristina Gottardi – unsplash.com

Yazının en başında bahsettiğimiz “zeytin dalı ve tuzlu su” hikâyesini hatırlıyor musunuz? Rivayete göre yeni kurulan şehrin koruyucusu olmak üzere bilgelik tanrıçası Athena ve deniz tanrısı Poseidon bir rekabete giriyor. Her ne kadar bu rekabeti Athena kazanmış olsa da Yunan halkı Poseidon’u unutmuyor ve Atina’nın yaklaşık 70 km güneydoğusundaki Sounion Burnu’na Poseidon Tapınağı’nı inşa ediyor. Atina’ya denizden ulaşırsanız göreceğiniz ilk yapı olan bu tapınağa, şair Lord Byron o kadar hayran kalıyor ki kendi adını tapınaktaki taşlardan birine kazıyor. Özellikle gün batımında ziyaret etmenizi önerdiğimiz bu tapınağın eskiden içinde boyu yaklaşık 6 metreye yakın olan Poseidon’un bronz heykeli yer alıyormuş. Bugün heykelden geriye kalan kısımlar, Atina Arkeoloji Müzesi’nde korunuyor.

Herodes Attikus Odeonu

Herodes Attikus Odeonu | Fotoğraf: Enric Domas – unsplash.com

Aspasia Annia Regilla tarafından Roma senatörü olan eşi Heredos Attikus’u anmak için inşa edilen Herodes Attikus Odeonu, Heruliler’in saldırısında yok ediliyor. 1950 yılında Yunanistan hükümeti tarafından restore edilen Odeon, bugün karşımıza büyüleyici konser ve tiyatro gösterileri ile çıkıyor.

Atina Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi

ΕΜΣΤ | Fotoğraf: Yum Cheol-Ho – unsplash.com

Tarihi boyunca sanata yön veren Yunanistan’da, çağdaş sanatın nabzını Atina Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi tutuyor. Atina, günümüzde Avrupa’nın önemli bir alternatif sanat durağı olmasını bu müzeye borçlu. Şehrin kültür sanat merkezlerinden biri olarak geçen müze; yerel ve uluslararası sanatçıları geçici koleksiyonlarında bir araya getiriyor. Ayrıca yıl içinde festivaller, konserler, atölyeler ve farklı etkinlikler düzenliyor. Hikâye anlatıcılığında, hak savunuculuğunda ve bilginin korunmasında çağdaş sanatın önemini gösteren müze, küratörlüğünü üstlendiği sergiler ile günümüzün meselelerine odaklanıyor.

Onassis

Onassis | Fotoğraf: Leonhard Niederwimmer – unsplash.com

Atina’da düzenlenen kültürel etkinlikler için önemli bir rol oynayan Onassis; özellikle yerel sanatçılar için bir üretim ve ilham alma noktası olarak kabul ediliyor. Konser, film gösterimleri, performanslar, dijital sanat gösterileri gibi sanatın birçok ayrı dalında etkinlikler düzenleyen Onassis’in sahnesine bugüne kadar çıkan isimler arasında Marina Abramović ve John Malkovich bulunuyor.

Ajandanıza Not Almanız Gereken Festivaller

Epidaurus Antik Tiyatrosu | Fotoğraf: Czapp Árpád – pexels.com

Yunanistan’ın tarihi; şölenlere ve festivallere uzanıyor. Hatta bu sene Paris’te düzenlenen Olimpiyatlar’ın dahi kökeni, Atina’dan geliyor. İşte tam da bu noktada Atina ziyaretinizi planlamadan önce bu şehirde düzenli olarak gerçekleşen festivalleri not almanızı öneriyoruz.

Atina’nın muhteşem havası ve tarihî kalıntıları arasında; ilkbahar aylarında dijital medya sanatçılarını bir araya getiren Athens Digital Art Festival, yeniden bahar aylarında şehrin sokaklarını cazın ritmi ile buluşturan Athens Jazz, yaz aylarında Likavittos’un tepesinde yer alan tiyatroda konserler, her sene ağustos ile eylül arasında bir haftalığına şehrin gün batımlarını sinema ile buluşturan Cine Paris, her sene yaz aylarında düzenlenen ve antik tiyatroya kurduğu sahneler ile dikkat çeken sanat, müzik ve kültür festivali Athens Epidaurus Festival, her sene eylül ayında ülkenin yerel sanat galerilerini ve sanatçılarını buluşturan Art Athina, her sene eylül ile kasım ayları arasında geleceğin müziğini belirlemek üzere düzenlenen ülkenin en büyük müzik festivali Plissken, her sene sonbahar aylarında düzenlenen film festivali AIFF bulunuyor.

Atina’da Ne Yenir?

Yunan Tavernası | Fotoğraf: Yorgos Triantafyllou – pexels.com

Gordon Ramsay’in bir programında “İtalyan mutfağındansa Yunan mutfağı çok daha iyi.” şeklinde bir itirafta bulunduğunu biliyor muydunuz? İtiraf diyoruz çünkü aynı programda bu cümlesi, çok büyük bir şok ile karşılanmıştı. Fakat bize sorarsanız programdakiler, daha Atina’ya gelmemiş. Çünkü denizin öteki tarafında kalan ve çok benzer tariflere sahip olduğumuz -hatta “dolmades mi dolma mı?” şeklinde minik şakalalar yaptığımız- Yunan mutfağı, bizim de favorilerimiz arasında yer alıyor. O zaman haydi gelin Atina’nın en iyi restoranlarına bir göz atalım.

Üstelik Atina’nın nefis lezzetlerini Wings ile tüm restoranlarda %15’e varan indirim ayrıcalığıyla deneyimleyebilirsiniz!

Sokak Lezzetleri

Gyros | Fotoğraf: Jojo Yuen – unsplash.com

Yunanistan’ın en ünlü sokak lezzeti tabii ki gyros! Pita ekmeğin arasına tercih ettiğimiz etleri ve garnitürleri eklediğimiz gyros’u, Atina’da en iyi yerlerden yemek için; 65 yıldan uzun bir süredir geleneksel gyrosları ile dikkat çeken O Kostas‘a, 1951’den beri devam eden ve özellikle bifteki (biftek eti) gyrosları ile meşhur olan Lefteris o Politis‘e ve bu geleneksel Yunan lezzetine bitkisel bir alternatif ile dahil olabileceğiniz Cookoomela Grill‘ya mutlaka uğramalısınız.

Tavernalar

Yunan Salatası | Fotoğraf: Christina Petsos – pexels.com

Feta peyniri ile Yunan salası, saganaki, kızarmış balıklar, souvlaki… Söz konusu Yunanistan olduğunda herkesin dört gözle beklediği kısma geldik: Tavernalar! Atina’nın geleneksel tavernaları arasında; neoklasik bir binanın içinde, tarihî Atina bölgesinin merkezinde geleneksel kırmızı etli souvlaki (çöp şiş) ile öne çıkan Efxaris, pita, nane ve tatlı patatesle kendine özgü bir şekilde servis ettiği tavuklu souvlakisi ile dikkat çeken Lithos, Yunan şair Kostas Varnalis’in bir şiirinde bahsettiği ve Yunan usulü güveçte patates ile nam salan yeraltı tavernası Diporto, 1927’den beri yerel halkın geleneksel aile buluşmalarına şahit olan dolmades (yaprak sarması) ve gigantes plaki (domatesli fırında fasulye) ile dikkat çeken Klimataria, 1906’dan beri ağaçların altında bir bahçede devam ederken güveçte keçi eti ile popülerleşen Kouvelos, Plaka bölgesinin en eski tavernası olarak sayılan ve saganaki (ballı kızarmış peynir), moussaka, souvlaki gibi geleneksel tabakları ile dikkat çeken Old Tavern Psarras yer alıyor.

Atina’nın geleneksel lezzetlerini Wings ile tüm restoranlarda %15’e varan indirim ayrıcalığıyla deneyimleyebilirsiniz!

Atina’nın Modern Restoranları

Şef | Fotoğraf: Priscilla du Preez – unsplash.com

Atina’nın geleneksel tariflerine modern dokunuşlar katan, dünya mutfaklarını bir araya getiren restoranları arasında; Yunanistan’ın geleneksel tariflerini geleceğin trendleri ile hamanlayan şehrin gözde mekânı Zurburan Athens, şef Manolis Papoutsakis’in Türkiye’den Maksut Aşkar dahil olmak üzere sene boyunca farklı şefler ile iş birliği düzenlediği ve kabak dolma gibi geleneksel Yunan yemeklerine modern dokunuşlar katarak dikkat çektiği Pharoah, Şef Alexandros Tsiotinis’in tabağındaki her malzemeyi bir hikâye anlatmak üzere bir araya getirdiği Michelin müfettişlerinden 1 yıldız alan CTC Urban Gastronomy, Melina Chomata ve Maria Ntioudi’nin şefliğinde geleneksel Yunan yemeklerinin modern bir dokunuş ile buluştuğu MERCERI, bir deneyim kurmak üzere yarattığı 12 tabaklık tadım menüsü ile 1 yeşil, 2 Michelin yıldızı kazanan eklektik restoran Delta, balık çorbası ile şehirde bir efsaneye dönüşen yeni nesil taverna Linou Soumpasis k sia, gelenekseli yerel ile harmanlayarak modern bir bakış açısı sunan ve özellikle soğan turşusu, sarımsak ve papatya ile hazırlanan midyesini önerdiğimiz Annie Fine Cooking yer alıyor.

Atina’yı Wingsli olmanın tüm ayrıcalıklarıyla tam zamanında deneyimlemek isterseniz buraya tıklayın. Görüşmek üzere!

Kapak Fotoğrafı: Leonhard Niederwimme – unsplash.com