Avobar: Londra'da Bir Avokado Cenneti
Eğer siz de bir avokado aşığıysanız, Londra’nın turistik merkezlerinden biri olan Covent Garden’da Henrietta Street’te bulunan Avobar’a gitmenizi öneririm. Menünün içecekler dahil büyük çoğunluğu avokado barındırıyor, bu nedenle avokado çılgınları için çok mutlu edici bir mekan. Yemek boyunca hayranlıkla diğer masalara gelen tabakları izlerken, içimden; “Burada günde kaç tane avokado yeniyordur?” diye hesaplamaya çalıştım. Bence binlerce avokado… Kahvaltıdan ana yemeğe, taco’dan bowl’lara çok fazla seçeceğiniz olduğu için Avobar‘a sayıca kalabalık gitmenizi öneririm ki farklı çeşitleri de tadabilin.
Son yıllarda başlayan avokado trendi tüm dünyayı sardı; artık gittiğimiz restoranların menülerinde mutlaka avokadolu bir seçenek bulabiliyoruz. Bunun nedenini sağlıklı yaşam ile birlikte sağlıklı beslenmeye olan eğilimin artmasına da bağlayabiliriz. Avobar, bunu birkaç basamak yukarı çıkararak menünün büyük bir çoğunluğunu avokadoya adamış ve avokadodan ilham alınan yaratıcı tabaklarını misafirlerine sunmaya başlamış. Başlangıçta pop-up store konseptiyle yola çıkılmış ama gösterilen ilgi ve edindikleri deneyimlerle Avobar’ın bir restoran olmasına karar verilmiş.
Avobar, avokadoları etik ve sürdürülebilir yollarla elde eden üreticilerle ve çiftçilerle çalıştıklarını gururla dile getiriyor ve bu durumu yıl boyunca sürdürmeye çalıştıklarını ekliyor. Etik, onlar için çok önemli diyebilirim.
Avobar menüsü, basit ama sıkıcı olmayan yemeklerin sağlıklı ve çeşitli olmasına dikkat edilerek özenle oluşturulmuş. Taco çeşitlerinin her damak zevkine uygun olduğunu söyleyebilirim; vegan, ıstakozlu, hellimli hatta trüflü taco seçenekleri bile mevcut. Son zamanların bir diğer yükselen yemek türü olan poke’ler ve her zamanın klasiği salatalar da yine deneyebileceğiniz lezzetler arasında. Menünün en büyük kısmıysa brunch tabaklarına ayrılmış durumda çünkü bence de avokadoya en çok yakışan iki şey ekmek ve yumurta. Bunların haricinde sosyal medyada sıkça gördüğümüz Avo Bun Burger da denenebilecek ilginç tabaklardan biri.
Avobar’ın içecek menüsü de çok dolu ve tabii ki dikkatimi ilk çeken içecek avokadolu smoothi’ler oluyor. Daha klasik bir içecek isterseniz çeşit çeşit taze meyve sularını deneyebilirsiniz. Eğer oturmak için vaktiniz yoksa detox sularından alıp güne hızlıca da devam edebilirsiniz. Black Lemonade ve limon & zencefil en çok tercih edilenler arasında.
Ben Avobar’ı kahvaltı için tercih ettim. Hayalim, avokadolu tost yemekti ama menüyü görünce tabii ki fikrim değişti. Eggs Benny ve Eggs Fiorentine istedim ama bu ikisinin bir farkı vardı; normal Hollandaise sos yerine avokadoyla yapılmış sos ve avokado dilimleri… Bu farklı yorumu çok beğendiğimi söyleyebilirim. İçecek olarak da klasiklerden olan, C vitamini deposu Superpower Juice güne güzel bir başlangıç oldu.
Gitmeden önce aklınızda bulunsun; hafta sonları ve sabahları çok kalabalık oluyor. Kapısında uzun bir sıra görürseniz şaşırmayın. Önerim; normal kahvaltı saatinden biraz önce gitmeniz ve ek olarak üst kata oturmanız. Üst katın hem dekorasyonunun hem de ambiyansının alt kata kıyasla daha güzel olduğunu söyleyebilirim. Şimdiden afiyet olsun!
Kapak Fotoğrafı: The Drinks Business
İlginizi çekebilir: Zeynep Cansoylu Samancığlu’ndan Londra Gezi Rehberi
İlk yorumu siz yazın!