Mart ayını bitirmemize rağmen havaları hala istenilen ölçüde ısıtamamış olsak da, bu ay da şehrin nabzını tuttuk; yeni yerler keşfettik, yeni şeyler denedik. Baharı özlediğimiz şu günleri hızlıca ve keyifle geçirmemize yardımcı olacak tavsiyelerim için, buyurunuz efendim.

Kitap: Hayvanlardan Tanrılara Sapiens

0000000633872-1
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens

Benim için sadece Mart ayının değil gelmiş geçmiş tüm zamanların favorileri arasına giren bir kitaptan bahsedeceğim size. İsrailli tarihçi ve yazar Yuval Noah Harari’nin kaleme aldığı bu eser; sanırım türümüze (homo sapiens) ait yazılmış en kolay anlaşılır, en detaylı ve en çarpıcı kitapların başında geliyor. Neresinden başlasam, hangi birini anlatsam bilemiyor, resmen yazarken bile heyecanlanıyorum. Çünkü eminim ki siz de okurken benim gibi, her okuduğunuz satırın altını çizecek, her okuduğunuzu yanınızdakilerle paylaşmak isteyeceksiniz. işte bu yüzden öncelikle bu kitabı okurken yanınızda bir kalem bulundurmanızı tavsiye ediyorum.

theMagger Banner

Kitabı okurken öyle güzel, farklı ve mantıklı sorularla karşılaşacaksınız ki, satırları bir çırpıda yutup cevaplara koşacaksınız. Tür kardeşimiz Neandertaller biz sapienslerden daha güçlü ve kaslı iken nasıl oldu da dünyaya hükmeden, doğayı, düzeni her şeyi değiştiren tür sapiens oldu? Farkı neredeydi? “Tarım Devrimi” neydi? İnsanlığa etkileri nasıl oldu? İnsan türleri arasından türümüz homo sapiensin nasıl ve ne farkla “sapiens (zeki)” olduğunu, yerleşik hayata geçişi, en önemlisi paranın ortaya çıkışı ve  hayatımızda aldığı yolu, şirketleri, devletleri, imparatorlukları adım adım anlatan, türümüzün hayatına dair ne varsa mizahi ve çarpıcı tespitlerle bize sunan bu harika kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Harari, türümüzün tüm bu güçlü etkisinin kaynağı olarak “kurgu yaratma beceri”mizi ve kolektif olarak inandığımız için varolan olguları gösteriyor. Keyifle okuyacağınızdan emin olduğum bu kitap okunacaklar listesinin başında yer almalı!

Film: Forushande (The Salesman / Satıcı)

Forushande-the-salesman-still-1000×600
Forushande

İran sinemasının son dönemde adını aldığı ödüllerle duyduğumuz yönetmenlerinden Asghar Farhadi, son olarak 2016 Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu (Shahab Hosseini) ödüllerinin ardından hanesine bir adet de En İyi Yabancı Dilde Film Oscar ödülü ekledi.

Filmde, yanı başımızda olup, şu an nasıl bir hayat yaşadıklarını pek de bilmediğimiz İranlı kadınların hayatına ince ve etkileyici bir dokunuş görülüyor. Kadın- erkek ilişkileri, varolan toplumsal düzene ilişkin ipuçları, cinsellik ve kadın olmak, şiddet gibi toplumun dinamikleri, çok etkili duygu geçişleri yaşatılarak beyazperdeye taşınmış.

theMagger Banner
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634

İsmini filmin başrolü Emad’ın tiyatroda canlandırdığı Arthur Miller’in “Satıcının Ölümü” oyunundaki ‘satıcı’ rolünden alan ve oyun ile içli dışlı seyreden senaryosu ile film; yönetmeni Farhadi’nin diğer filmleri gibi büyük beğeni topladı.

Yönetmenin kalbimi çalmış diğer filmleri; Jodaeiye Nader az Simin (A Separation / Bir Ayrılık) ve  Darbaraye Elly’i (About Elly / Elly Hakkında) hatırlatıyor. iyi seyirler diliyorum.

Etkinlik: Bi’Kağıt Bi’Makas – DIY Workshop

IMG_7859
Bi’Kağıt Bi’Makas

Fotoğraf: bikagitbimakas.blogspot.com.tr

Bir süredir Instagram’dan takip ettiğim ve katılmayı çok istediğim sevgili Belçim Sarıeyyüpoğlu’nun güzel fikirleri ve emekleri ile yarattığı Bi’kağıt Bi’makas atölyesine nihayet Mart ayında zaman yaratıp katıldım ve iyi ki katılmışım dedim!

Öncelikle şunu söylemeliyim; hayatın yoğun temposunda kendiniz için ayırdığınız, nefes almak için bir es verdiğiniz anları yaratmak sandığınızdan çok daha fazla önem taşıyor. Stresinizi bir kanal aracılığı ile boşaltmanız size, tekrar enerji yüklenip, önünüze çıkan sorunlara karşı mücadelenizde ihtiyacınız olan gücü sağlıyor. Hal böyle iken ben de kendime bunun için sevgili Belçim’in “DIY workshop”larını seçtim ve çok memnun kaldım.

Ankara’da namı arşa çıkmış, şehrin federalleri; Federal Coffee Ankara’nın ARMADA Hayat Sokağı’ndaki güzel mekanında düzenlenen etkinlik her pazartesi akşam 19:30da başlıyor ve çalışanlar için çok iyi bir alternatif oluyor. Katılımın sınırlı olduğundan etkinliğe öncesinden rezervasyon yaptırmanız önemli, çünkü etkinliğin güzelliği hızla yayıldığı için yer bulmakta zorlanabilirsiniz. Her hafta farklı bir projenin yapıldığı workshopta benim olduğum hafta keçeden bir dergilik ve kendim yaptığıma inanamadığım çok sevimli bir anı panosu yaptık. Yeni arkadaşlıklar kurabileceğiniz, kendinizi ve yeteneklerinizi keşfedebileceğiniz en önemlisi harika zaman geçirebileceğiniz bu etkinlik için vakit kaybetmeden yerinizi ayırın derim.

theMagger Banner
Advertisement

İletişim: Instagram (@bikagit_bimakas)

Mekan: Coffee Craft Town

16998102_409914026030384_4936432185910793723_n
Coffee Craft Town

Fotoğraf: facebook.com/coffeecrafttownbywedesign

Sanırım şu sıralar en çok duyduğumuz şeylerin başında geliyor “üçüncü nesil kahveciler”. Ankara’da da her birinin kendine has bir havası olan, böyle mekanlar her geçen gün artıyor. Bu durum yıllarca “gri şehrin insanları” damgası yemiş bizleri de oldukça mutlu ediyor. Şehrin her hafta sonu keşfedilecek yeni adresleri olduğunu gördükçe biz de her hafta kahvemizi farklı bir mekanda içmeyi tercih ediyoruz. Böylelikle hem farklı mekanları tecrübe etmiş oluyoruz hem de kentin rehberini tutmuş oluyoruz bir nevi.

theMagger Banner
Advertisement

Konum

İşte bu sebeplerle geçtiğimiz hafta sonu için de adresimiz Ankara Ümitköy’deki Coffee Craft Town oldu. Çoğumuz kendilerini Instagram fotoğraflarındaki sarı varillerden tanıyordur bence. Sözü buradan açmışken öncelikle mekanın tasarımından bahsedeyim. Bulunduğu binayı WE Design ile birlikte kullanan Coffee Craft, çok şirin bahçeli bir villada hizmet sunuyor. Bahçesinde sizi meşhur sarı variller ve sarı duvarı il karşılayan mekanın içi de dışı kadar hoş detaylarla dolu. tasarım defterlerin, rozetlerin satıldığı minik bir standı da bulunan iç kısmında camın önüne yerleştirilmiş raf masa, ders çalışmak ve kitap okumak için gerçekten çok uygun olmuş. Kahvenizi yudumlayıp kitabınızı okurken başınızı kaldırdığınızda yağan yağmuru görebilmek büyük keyif veriyor. Ayrıca bir de kış bahçesi olarak kullanılan bir bölümü daha var ki orada da yine tatlı detaylarla sanki evinizin bahçesinde kahvenizi yudumluyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. Mekana dair sanırım en beğendiğim detay ise her yerde farklı çeşitlerini gördüğünüz, “craft”ın anlamını açıklayan, kahvenizi ikram ettikleri hoş bardakları (bir kupa canavarı olarak etkilendim.) Sahibesi güzel hanımefendi ve tüm ekip o kadar güleryüzlü ve pozitif ki içtiğiniz kahveye tat katıyorlar adeta.  Yeni nesil demleme tekniklerini kullanmanın yanısıra, klasik kahvelere ve lezzetli tatlılara da menülerinde yer vermişler. Keyifli bir hafta sonu için kesinlikle tavsiye edeceğim, yazın da bahçesinin harika olacağından emin olduğum Coffee Craft’a giderseniz, yetişemediğimiz için yiyemediğimiz limonlu tatlısını da bizim yerimize afiyetler yiyin dostlar

Coffee Craft Town Adres: Mutlukent Mah. 1946.Sok. No:1 Ümitköy / Ankara

Takip Edilesi: Rotasız Seyyah

@rotasizseyyah instagram hesabı ile keşfettiğim Mehmet Genç’e sonrasında internet sitesi aracılığıyla seyahat notlarına detaylı olarak ulaştım. Yaşadığı hayatı tutkularıyla yaşayan insanlara her daim saygım olmuştur ve herkes gibi ben de özenmişimdir. İşte “Rotasız Seyyah” da seyahat etmeye, fotoğraf çekmeye ve gördüğü, tanıştığı hikayeleri paylaşmaya olan tutkusu sayfasından taşan bir hesap. Özellikle Instagram paylaşımları sayesinde, olur da bir gün imkanım olur giderim diye defterime not ettiğim birçok yer oldu. Çektiği fotoğraflar ve paylaştığı bilgiler ile seyahat etmek isteyenlere yol gösterici, faydalı bir içerik sunuyor. Özellikle Amazonlar’a gerçekleştirdiği seyahatinin notları oldukça ilgi çekici karelere sahip. Hakikaten takip edilesi, ilham alınası bir hesap olarak @rotasizseyyah’ı takip etmenizi öneriyorum.