Geçtiğimiz haftalarda başrollerinde Demet Evgar, Buğra Gülsoy ve Mehmet Yılmaz Ak’ın yer aldığı Bahar dizisi yayın hayatına başladı. Açıkçası Bahar, afişini ilk gördüğüm andan itibaren merakla beklediğim bir işti. Fakat Bahar, sadece reytingleriyle değil, sokaklarda ve sosyal medyada da çok konuşulmasıyla aslında sadece benim değil, herkesin Bahar’ı beklediğini ya da Bahar gibi dizilere ihtiyacı olduğunu gösterdi. Her ne kadar henüz iki bölümü yayınlanmış olsa da hikayesini bilmeyeninin de az olduğunu düşünüyorum. Tabii ben yine de sizler için bir ilk izlenim yazmak istedim. İlk iki bölüm genelinde bir yazı yazacağımı baştan söyleyerek uyarmak da istiyorum. Umarım yazımı seversiniz. Şimdiden iyi okumalar ve izlemeler dilerim!

ggh09unxkaecs1u-1
Bahar | Fotoğraf: Show TV

Güney Kore dizisi Doctor Cha’dan uyarlanan Bahar, “Uyanmaya hazır mısın?” sorusunu esas alıyor. Soruda da olduğu gibi dizide gerçekten de bir kadının kendi yolculuğundaki uyanışını izlemeye başlıyoruz. Dizinin ismini aldığı esas karakteri Bahar (Demet Evgar), tıp fakültesinden mezun olmuş ancak doktor olmak yerine hayatını, eşine ve çocuklarına adamış bir karakterdir. Bunu çok negatif bir karakter tanımı olarak da almanızı istemem. Aslında bakarsanız Bahar, ailesi için yaptığı şeyleri severek yapan bir kadın fakat verdiği sevgi ve önemi karşı taraftan alamadığıyla yüzleşmeyi de tercih etmeyen de bir kadın maalesef. Yüzleşmeyi tercih etmiyor dedim ama Bahar, ansızın yaşadığı sağlık sorunuyla beraber eşi Timur (Mehmet Yılmaz Ak) ve kayınvalidesi Nevra’nın (Hatice Aslan) gerçek yüzleriyle de karşılaşmak zorunda kalıyor. Bu da aslında Bahar’ın artık kendisi için yaşama kararını almasına neden oluyor. Tabii en önemli kısmı atlarsam olmaz. Bahar’ın hastalığıyla birlikte hayatına Doktor Evren (Buğra Gülsoy) giriyor ve hem Bahar’ın yüzünde hem de biz izleyicilerin yüzünde tebessümler bırakıyor ve sanıyorum ki o tebessümler ilerleyen bölümlerde artmaya da devam edecek.

ff44f22e5921e03dde5cc60f1d785437_840
Bahar | Fotoğraf: Show TV

Bahar’ın kendi hayatı için uyanışıyla biten ilk bölüm aslında bizlere hızlandırılmış bir şekilde Bahar’ın yıllardır yaşadığı hayatı özetliyor. Bahar’ı ilk andan itibaren o kadar seviyorsunuz ki bir noktada onun bu kadar üzüldüğünü izlemek çok zor geliyor ama dizinin ikinci bölümünün bu açıdan izleyicisini her anlamda tatmin ettiğini söylemem lazım. İlk bölüm duygusal anlamda ne kadar yoğunsa, ikinci bölümde bir o kadar keyifli ve komikti.

1f9df76b9337d06f0c46f26c11447711_840
Bahar | Fotoğraf: Show TV

Yukarıda da bahsettiğim gibi biz ilk bölümde kendisini ve hayatını; ailesine, evine, eşine, çocuklarına hatta eşinin annesine adamış bir kadınla karşı karşıyaydık. Öyle ki yakın arkadaşıyla bir tartışması esnasında söylediği “Neden güçlü kadın, başarılı kadın deyince sadece çalışan kadınlar örnek gösteriliyor?” sözü gerçekten de Bahar’ı en iyi anlatan söz diyebilirim ki bu konuda daha sonra düşündüğümde Bahar’ın gerçekten de haklı olduğunu ve toplumumuzda böyle bir algı olduğunu da fark ettim. İkinci bölümün başlangıcında ise Demet Evgar’ın sesinden duyduğumuz Turgut Uyar’ın Denge şiirinin “Benim dengemi bozmayınız. Aşkım da değişebilir, gerçeklerim de.” dizeleriyle de aslında Bahar’ın değişiminin başladığını anlıyoruz. O andan itibaren geçen her sahnede yer yer Bahar için hüzünlensek de daha çok bize attırdığı keyif kahkahalarıyla yukarıda bahsettiğim gibi ilk bölümün acısını çıkarttıklarını söyleyebilirim. İyi ki Demet Evgar, Bahar gibi bir karakterle ekranlara geri dönmüş. Karakterin ona bu kadar yakışması bir yana gerçekten de böyle kadın karakterlere ve hikayelere ihtiyacımız vardı.

e2257de8f567e95463088f18445705c6_840
Bahar | Fotoğraf: Show TV

Tabii övme kısmını sadece Demet Evgar’la sınırlı tutamam. Bizi her sahnelerinde daha çok sinirlendirmeyi başaran Mehmet Yılmaz Ak’ın canlandırdığı Timur karakteri, Hatice Aslan’ın canlandırdığı Nevra ve gerçekten sinir krizine sokmayı başaran Ecem Özkaya’nın karakteri Rengin’den de bahsetmem lazım. Öyle bir cast oluşturulmuş ki gerçekten izlemekten çok zevk aldığım isimler bir araya getirilmiş ama karakterlerini o kadar iyi oynuyorlar ve tabii o kadar iyi yazılıyor ki izlerken saçımızı başımızı yoluyoruz! Buğra Gülsoy’un canlandırdığı Evren karakteri ise izleyiciye o kadar iyi geldi ki. Ekranda hem kendi yüzünü hem de bizim yüzümüzü güldüren kadın karakter sayısı nasıl azsa aynı şekilde “kötü profilli” erkek karakterler de bir o kadar fazla maalesef. Buğra Gülsoy’un canlandırdığı Evren karakteri ise derdimize derman olmak için gelmiş. Zaten kendisinin diğer işlerini de izlediyseniz böyle karakterleri ne kadar başarılı oynadığını da az çok biliyorsunuzdur diye düşünüyorum.

c3fd792fa48d8ace2c59ff449b7bfac9_840
Bahar | Fotoğraf: Show TV

Son olarak toparlamam gerekirse biz aslında dizinin ikinci bölümüyle birlikte sektörde şu an yayınlanan birçok diziden farklı bir kadın profili görüyoruz. Bahar; neşeli, kendinden emin ve güçlü bir kadın karakter ve bizim de aslında tam olarak böyle karakterleri izlemeye ihtiyacımız var.  Son dönemde aşağılanan, şiddet gören, neşesini kaybetmiş kadın karakterler ve hikayeler ne yazık ki fazlasıyla artmaya başlamıştı. Bu tarz hikayeleri ve karakterleri televizyonda görmek istemediğim bir gerçek ancak izlenmeler ve etkileşimlerle son dönemde sektörün buraya doğru yöneldiğini de üzülerek kabul etmek lazım. Elbette işin gerçekçi bir kısmı söz konusu ancak bazı şeyler abartıldığında ve sadece kadınları aşağılamak amaçlı yazıldığında bir kadın olarak izleme isteğim de kayboluyor. Fakat Bahar’ın bence bir anda bu kadar konuşulması ve izlenmesinin altında da benim gibi düşünen birçok izleyicinin yattığını düşünüyorum. Gerçekten de artık biraz ekranlarımızda çiçekler açmalıydı.

Umuyorum ki Bahar dizisi çok güzel bir başlangıç olur ve biz ekranlarda hem güçlü kadınlar görmeye devam ederiz hem de komedisi yüksek dizilerimiz geri döner. Yine umuyorum ki hala Bahar’a bir şans vermediyseniz ancak yazımı okuyup, beğendiyseniz bir şans verirsiniz!

Kapak Fotoğrafı: Show TV

İlginizi çekebilir: Ezgi Er’den Hatıran Yeter