Balkonlar: Sonbaharda Doğa ile Kurulan Huzur Dolu İlişkiler
Güneşi, denizi ve yemyeşil açan bitkileri ile yaz; gündelik işlerimize odaklanmaktan sene içerisinde unuttuğumuz doğayı bize üç aylığına tekrar hatırlatır. Fakat yazın sonunda topladığımız bavullarımızla şehre doğru yol alırken tüm öğrendiklerimiz tatlı ama buruk bir anıya dönüşmeye başlar. Oysa yazı geride bırakmak doğa ile olan ilişkimizi askıya almak zorunda olduğumuz anlamına gelmemeli. Sonuçta doğa ne bir mevsimde ne de haritadaki bir konumda. Doğa bazen sizin içinizde bazen ise evde bir adım atarak ulaşabileceğiniz balkonunuzda.
Kendine özgü bir şekilde doğayı tablolarına aktaran Claude Monet, bahçesini en güzel baş yapıtı olarak anlatır. Milattan önceki ve dini yazılarda da bol bol bahsedilen bahçe; hem insanın kuşları gözlemleyerek, çıplak ayak toprağa basarak doğaya hem de insanın kontrolünde yetiştirme şekliye doğanın insana yaklaştığı büyüleyici bir alan. Her ne kadar bahçeler, şehrin ortasında yaşayan çoğumuz için ulaşması zor duruyor olsa da aslında evlerimizin balkonunda kendi küçük doğamızı yaratma şansına sahibiz. İsterseniz Kore’nin el değmemiş sadelikte duran bahçelerini isterseniz Birleşik Krallık tarzı ölçüsüz ve özgür bahçeleri balkonunuza taşıyabilmeniz için size Koçtaş İlham Köşesi’nden en sevdiğimiz eşyaların bulunduğu bir liste hazırladık.
Koçtaş İlham Köşesi’ni daha yakından tanımak isterseniz
theMagger’daki bu yazımızı okuyabilirsiniz.
Şehirdeki çiftçi: Balkona/terasa uygun ahşap sera saksı
Japonların uzun ve mutlu yaşam sırlarını açıklayan Ikigai kitabı bahçeciliğin Japonlar tarafından beden, zihin ve kalp iyileştirme yolu olarak görüldüğünden bahseder. Siz de her gün işinize ara verip birkaç dakikalığına balkonunuza çıktığınızı hayal edin. Derin bir nefes alırken belki de burnunuza her gün suladığınız, ellerinizi toprak ile buluşturmanızı sağlayan biberiyelerin kokusu gelir. Veya balkona çıktığınızda çocuğunuzla birlikte her gün suladığınız domatesler sonunda kızarmıştır ve sizin büyüttüğünüz, sabır ile beklediğiniz bu ürün artık tamamen hazırdır. Tam da bu hayalleri gerçeğimiz yapmak için boyutu ile her türlü balkona uyum sağlayabilen Koçtaş’ın ahşap sera saksıları bizim favori tercihimiz.
Minik detaylarda keşfedilenler
Balkonumuz sadece doğa ile buluştuğumuz bir alan değil ayrıca doğanın yardımıyla kendimizi tekrardan keşfettiğimiz kutsal bir yer. Bu kutsal yeri olabildiğince kişiselleştirmek için önemli noktalardan biri de özel olarak seçtiğimiz minik detaylar. Ahşap görünümlü bambu stor perde hem balkon demirlerini daha modern hale getirirken hem de güneşi istediğimiz gibi ayarlamamızı sağlaması ile bizim favorilerimizden. Ayrıca raflarını yeşillikler ile doldurarak doğayı doğrudan balkonumuza getirmemizi sağlayan Masif Akasya Holger Tepsili Mutfak Servis Arabası, tekerlekleri sayesinde kolayca hareket de edebiliyor. Balkonda küçük bir alanda düzen sağlamak isteyenler için de gerekli bir kurtarıcı.
Çocukluğa geri dönüş: Salıncaklar
Herhâlde hepimiz küçükken salıncakta arkamızda duran kişiye “haydi, daha yukarıya!” diye seslenip durmuşuzdur. Doğa ile kurduğumuz ilişki; merakımız, risk almayı ve eğlenmeyi seven çocuksu tarafımızla da güçleniyor. Koçtaş’ın bizi çocukluğumuza götürecek şemsiyeleri içerisinde hem küçük hem büyük balkonlara özel birçok seçenek bulunuyor. İster ahşap ve hasırın samimi ve bohem bir görüntü yarattığı Clas Swing Krem Rattan Krem Kumaş salıncağını büyük balkonunuza koyup işe başlamadan önce kahvenizle açık havada bir nefes alabilir; isterseniz de vazgeçemediğimiz Akdeniz’i ise balkonunuza veya terasınıza Lyon 2400 Üç Kişilik Ahşap Bahçe Salıncağı ile taşıyıp dostlarınızla keyifli sohbetleri paylaşabilirsiniz.
Sonbaharın getirdiği yenilikler ile evimizin balkonundan tekrar ilişki kurduğumuz doğa; bu yeni mevsimde de bize yepyeni öğrenme ve keşfetme alanları tanıması dileğiyle… Eğer balkonunuzu sonbaharda kendinize özel dekore etmek için daha fazla fikir almak istiyorsanız buraya tıklayarak Koçtaş İlham Köşesi’ne göz atabilirsiniz.
İlk yorumu siz yazın!