Küçüklüğümüzde hepimizin peçete koleksiyonu vardı, ya da ne bileyim tasolar, Kinder’den çıkan oyuncaklar… Şimdi de mesela, ne yapacağım bilmediğim bira altlıkları biriktiriyorum oradan buradan toplaya toplaya…

Geçtiğimiz hafta sonu, çocukluktan beri topladığınız, manevi bağ kurduğunuz ama belki de maddi olarak bir türlü bir yere oturtamadığınız ne varsa, bunları bir sanat eseri almak için kullanabildiğiniz bir “müzayede” vardı. Ya da mesela iç mimarsınız, ver bana bu resmi, salonunu baştan çizeyim de diyebileceğiniz… 15-17 Nisan’da, Adasanat’taki Değiş Tokuş Sergiyi ziyaret edenler, beğendikleri sanat eserini almak için herhangi bir eşya, yetenek, yaptığı iş ile ilgili bir hizmet ya da en kötü tatlı bir sohbet içeren tekliflerini bir post-it’e yazdılar ve iddialı teklifler arasından sıyrılmayı başardılarsa, kutlarız, artık bir sanat eserine sahipler!

‘Paranın geçmediği sanat mezatı’ olarak adlandırılan ve bu yıl üçüncüsü düzenlenen sergide, resimden heykele, özgün baskıdan seramiğe, fotoğraftan illüstrasyona kadar farklı kategorilerde eserler sergilendi. Sanata daha uzak duran kitleyi ısındırmayı hedefleyen sergi organizatörleri Güray Oskay, Céline Feyzioğlu ve Sibel Özdoğan sayesinde 40’ı aşkın tecrübeli ve genç sanatçının eserleri bu güzel etkinlikte bir araya geldi.

Değiş Tokuş Sergi organizatörleri ile mini bir röportajı aşağıda okuyabilir, sergi ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olayım derseniz, serginin web sitesine linkten ulaşabilirsiniz: www.degistokussergi.org

Değiş Tokuş Sergi’nin hazırlık aşamasından biraz bahseder misiniz?

Değiş Tokuş Sergi, toplamda neredeyse bütün bir seneye yayılan bir çalışmanın ürünü. Hazırlığın ağırlıklı kısmı, sanatçı listesinin oluşturulması ve iletişimden oluşuyor. Daha sonrası, takvimin oturtulması, mekan, sergi iletişimi ve serginin açık kaldığı 3 gün için gerekli organizasyon işleri ile geçiyor.

Serginin amacı nedir?

Değiş Tokuş Sergi, aslen bir “tanışıklık yaratma” etkinliği. Amaç, geniş bir yelpazeden sanatçılar ile geniş bir ziyaretçi grubunu bir araya getirmek. Üç günlüğüne de olsa sanat eseri sahibi olma denkleminden “parayı” çıkartarak bu tanışıklığın kurulmasını kolaylaştırmayı hedefliyoruz.

Sergiyi daha önce yapmışsınız, sonra 3 yıllık bir ara var. Nasıl oldu da bu yıl tekrar organize etmeye karar verdiniz?

3 yıl ara vermek kesinlikle arzu ettiğimiz bir şey değildi. Aslında ara vermedik de. DTS iki yılda bir yapılan bir etkinlik ancak ne yazık ki 2015 sonbaharında planladığımız sergiyi 2016 nisanına ertelemek zorunda kaldık. Bundan sonrası için düzenliliği sürdürmek bizim için çok önemli.

Sergiye davet edeceğiniz sanatçıları nasıl belirliyorsunuz?

Sergiye katılan sanatçıların bir çoğu ile uzun süredir tanışıyoruz. Bir çoğu arkadaşımız. İşlerini büyük bir keyif ile takip ettiğimiz arkadaşlarımız hem de. İlk sergiden itibaren bize hem mekanlarını açan, hem de organizasyonda sonsuz destek olan Memet ve Buket Güreli çifti de bize çok değerli sanatçılar öneriyorlar.

İkinci sergi ile birlikte, her ne kadar böyle bir duyurumuz olmadıysa da sosyal medya üzerinden başvurular gelmeye başladı. Bir kısmı ile tanışma ve sergide yer verme şansımız oldu. Gelecekte bunu da formüle edip, kalıcı bir metod olarak kullanmayı düşünüyoruz.

Geçmiş yıllardaki sergilerde, değiş tokuş edilmek istenen en ilginç şeyler sizce nelerdi?

Tekliflerin çeşitliliği gerçekten muazzam. Bu büyük ölçüde ziyaretçi profilindeki çeşitlilikten kaynaklanıyor. Antika cihazlar, yayıncılık veya danışmanlık gibi hizmet teklifleri, çizgi roman koleksiyonları, 1000 adet bonibon kapağı ve İspanya’da dağ evinde bir hafta konaklama gibi teklifler aklımıza ilk gelenler.

Yurt dışındaki benzerleri ile karşılaştırırsak, Değiş Tokuş Sergi’ye Türkiye’deki ilgi nasıl?

İlgiden çok memnun olduğumuzu söylemeliyiz. İlk iki sergimizde toplamda 74 eser için 2000 civarında teklif topladık. Eserlerin tamamına yakını değiş tokuş edildi. Ziyaretçilerin eserlerin başında geçirdiği süre, alışılagelmiş sergi tecrübesinin ötesinde. Bunda eser yanında biriken post-it’lerin katkısı büyük.

Sanatçılardan da aynı şekilde çok pozitif yorumlar alıyoruz. Etkinliği ilham verici bulduklarını söylüyorlar.