Bülent Bayraktaroğlu

Herhalde, genç yaşta vefat eden yazarları ararken tesadüfen bulduğum yazar. Yazıları beni derinden etkiledi, kendimi buldum onda. Çıkardığı tüm eserlerini ve de onun hakkında yazılan hemen hemen tüm eserleri okudum, diyebilirim. Yazın kelimesinin karşılığının aslında Edebiyat olduğunu ondan öğrendim. Her şeyi, ama herşeyi belli kurallar çerçevesinde yazıya dökmekti. Okul yıllarında iğrendiğim edebiyata, aşık etti kendisi. İnişlerini ve çıkışlarını hele hele yabancılaşmalarını tüm derinliği ile anlatıyordu. Ve dedim ki kendime, sen bu zamana kadar Yazın Nedir okumamışsın. Kapak gibi vurdu suratıma nasıl yazılması gerektiğini gösterdi. Yaşamı, kitaplarıyla çelişiyordu aslında. Yine de kendini gerçekleştirmeye çalışıyordu, aslında bence iyileştirmeye çalışıyordu. Çevresi, yazarsan aç kalırsın demesine rağmen yazdı. Sevmediği okul sistemini, yine toplum etkisi nedeniyle bitirdi. Sevmediği halde güzel giyindi. Çalışmak zorunda kaldı. Evlilik kavramına karşı olmasına rağmen, 3 kez evlendi. Onun amacı, kendini gerçekleştirmekti sadece, ama anlamadılar onu. Kolay mıydı öyle toplumdan farklı yaşayabilmek, ben içinde olabilmek. Son olarak; içten içe bu samimiyeti kendine aşık yaptırdı. Çok tanışmak isterdim kendisiyle...GÜLE GÜLE