O bir nostalji kraliçesi. O bir stil göstergesi. Ve aslında o bir savaş uçağı derlemesi. Tabii ki de bahsi geçen bu ikon, hepimizin bildiği “Vespa” motordan başkası değil...

Her cinsiyete, her tarza hitap eden bu sevimli aracın bugün rakiplerine karşı bu kadar güçlü duruşu, taklit edilemeyişi ve hep apayrı bir statüye sahip oluşu sebepsiz değil. Aslında 2. Dünya Savaşı dönemlerine dayanan yine güçlü bir geçmiş onu bugünlere taşımış..

1946 İtalya’sı.. Savaştan bitap düşen bir toplum ve ekonomik olarak çökmüş bir ülke. Ancak ihtiyaçlar sonsuz.. Halkın çalışması lazım ve ulaşım büyük sorun. Ne üreticinin piyasaya otomobil sunma imkanı var ne de halkın otomobil alabilecek imkanı. Elde avuçta kalan tek şey ise, savaş uçaklarının motorları için üretim yapan torna tezgahları ve pres makineleri. Ve sonuçta; önceki dönemde bombardıman uçakları üreten Piaggio firması sahip oldukları bilgi, teknoloji ve imkanları kullanarak Amerikan kültürüne ait olan “scooter” motorundan esinlenerek, Vespa için kolları sıvar.. Hedef; ucuz, kadın-erkek herkes tarafından kullanılabilecek, tasarım olarak diğer bütün motorlardan farklı olacak ve diğerlerinden daha az gürültülü çalışan bir ulaşım aracı yaratmaktır. Ve piyasaya çıkışından kısa bir süre sonra hedeflenenden daha büyük bir başarı ile Vespa, İtalya’nın savaş yaralarına merhem olur. İtalya ve pek çok farklı ülkede tercih edilen marka, ülke ekonomisinin toparlanmasında da önemli bir rol oynar.

Zaman içerisinde; ihtiyaçların yanı sıra Vespa, halk ve pekçok ünlü tarafından tıpkı bir aksesuar, şık bir giysi gibi kullanılmaya ve artık bir arzu nesnesi halini almaya başlar.. Geçmişten buna en güzel örnek, döneminin stil  ikonu olan Audrey Hepburn’ün ve Gregory Peck’in bu tasarım harikası motorsikletle “Roma Tatili” adlı filmde rol almasıdır. Zaten piyasaya bomba gibi düşen bu harika araç, filmden sonra artık kendini iyice kanıtlar ve herkes tarafından daha da arzulanır hale gelir..

Günümüzde ise, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında Vespa, dikkatli gözleri üzerinde hissetmek isteyen pekçok ünlü ve araba kullanmaktan haz etmeyen stil sahibi kişilerin scooter sınıfında  ilk tercihi olarak önemli bir marka halini aldı.

Siz siz olun ve bir Vespa’nın üzerinde sıradan birini görmeye çalışmayın, mutlaka onu diğer insanlardan ayıran bir özellik yakalayacaksınız. Çünkü Vespa, rahatlığın ve kullanımın yanı sıra tasarıma da önem veren kişiler için adeta bir imzadır.

Hepimizin gözünde Vespa denince diğer motorlardan farklı bir imaj canlanmıyor mu? Bana soracak olursanız ilk aklıma gelen; vanilyalı dondurmayı andıran gövdesi ve üzerine leziz bir sos gibi yakışan tarçın rengi deri döşemesi, biraz da burnuma nostalji kokuları geliyor. Siz ne dersiniz?