Ruh sağlığı evet yine bu konuyla ilgili bir yazıyla geldim çünkü atlatıyoruz gibi görünen ama hiç de atlamadığımız pandemi süreci bana bu konunun ne kadar önemli olduğunu anlamak ve bolca okuma yapmak için fırsat verdi. Bu yazının odak noktası ise beden algımızla ve fiziksel sağlığımızla ilgili pek çok düşüncemizin aslında ruh sağlığımızla ne kadar ilişkili olduğu. O halde bugün beden dismorfik bozukluğu üzerine konuşalım.

Sıklıkla kendi deneyimlerim ve zorlandığım konular nedeniyle anksiyete, dikkat bozukluğu ve yeme bozuklukları üzerine yazıyorum. Bunun temelde iki nedeni var; birincisi ben “sessizce/gizlice acı çek” ama “topluluk içinde parla” mantığına hiçbir zaman inanmadım ve desteklemedim. Çevrede bulunan insanları rahatsız etmek ya da onlardan bir şey talep etmek anlamında değil kesinlikle ama kişinin içinde bulunduğu halle ilgili dürüst olmamasının ilişkilerine ve genel anlamda bu “mükemmel” imaj takıntısının hepimize zarar verdiğini düşünüyorum.

İkinci nedeniyse Hemingway’in “Canını acıtan şey hakkında inatçı ve açık bir biçimde yaz.” sözü. Bence bir yazarın (kendime abartılı anlamlar yüklüyorumdur.) yazdıkları en çok tatmini “dürüst” bir yerden yazdığında veriyor.

Beden Dismorfik Bozukluğu (Body Dysmorphia) Nedir?

“Body Dysmorphia” yani “Beden dismorfik bozukluğu”, kişinin bedeninde var olan ya da olmayan ama kendisinin kusur olarak gördüğü bir durumu gerçekte olandan kötü algılaması anlamına geliyor. İlk olarak söylemem gereken şey elbette vücuduyla ilgili rahatsızlığı olan herkesin bu hastalığa sahip olmadığı. Ancak bu hastalık “ilgi çekme aracı”, “abartı”, “delilik” ya da “fazla düşünme geçer” denebilecek bir durum da değil.

Beden Dismorfik Bozukluğu Belirtileri

Beden dismorfik bozukluğu aslında kendi derinizin içinde rahat hissetmemektir bence. Yaşamım boyunca o gün giydiğim her şey beni rahatsız ve “çirkin” hissettirdiği için gitmediğim sosyal etkinlik sayısını kayıt altına alsam muhtemelen bakıp bakıp ağlardık.

Aşağıda yer verdiğim göstergeler benim yaşamım boyunca, özellikle “kötü” dönemlerimde tekrarladığım alışkanlıklar. Elbette beden dismorfik bozukluğunun tek belirtileri bunlar değil ya da yalnızca bunlardan birini alışkanlık haline getirmek kişide bu rahatsızlığın bulunduğu anlamına gelmiyor. Ancak bir sıkıntı yaşadığına inanan kişiler için takip edilecek göstergeler olabilirler. Ek olarak beden dismorfik bozukluğu sıklıkla yeme bozuklukları tarafından da takip edildiği için bu rahatsızlığın bilincinde olmak ve üzerine çalışmak bence başka tetiklenmeleri önlemek açısından da önemli.

  • aynaya çok sık bakmak ya da bakmaktan tamamen kaçınmak
  • saçla ya da ciltle obsesif biçimde oynamak
  • bedenin büyük ya da çirkin olduğu düşünülen bir bölgesini obsesif biçimde kontrol etmek, sıkmak
  • kendini sürekli olarak ekranda ya da dergilerde gördüğü ünlülerin bedenleriyle karşılaştırmak
  • daha az yemek için dominant olmayan elle yemek yemek ya da özel bir tabak kullanmak
  • kusurlu bölgeleri kapatmak için makyaj ya da cilt rengini değiştirecek ürünler kullanmak
  • kusurlu görülen bölgeyi değiştirmek için kozmetik müdahale ya da diğer tedavileri araştırmak
  • özellikle kusurlu bölgeye yönelik olarak obsesif biçimde spor yapmak
  • bir iş toplantı, ders, sosyal etkinlik ve benzer durumda bedenindeki rahatsızlık hissini düşünmekten anlatılanlara ya da anın keyfine odaklanamamak
  • belli giysi türleri dışındakileri giymemek, giyemeyeceğini düşünmek
  • sürekli olarak kusurlu bölgeleri kapattığı ya da gizlediğine inanılan bazı giysi ya da aksesuarları kullanmak

Bir diğer önemli konu ise beden dismorfik bozukluğunun yalnızca “kilo” üzerinde yoğunlaştığı yanılgısı. Bu rahatsızlık kendini akne ve cilt problemleri nedeniyle sürekli ciltle oynama ya da çeşitli yöntemlerle bu kusurları obsesif biçimde kapatmaya çalışma, burun, kulak gibi organların yeterince “güzel” olmadığı için saklanmaya ya da sürekli estetik müdehalelerle değiştirilmeye çalışılması, cilt rengini beğenmeme ve bu nedenle beyazlatıcı krem kullanılması ya da abartılı biçimde bronzlaşmaya çalışılma gibi pek çok biçimde de gösterebiliyor.

Toplum Baskısı ve Beden Algısı

Yazının dramalı bölümüne geliyoruz, eskiden olsa bu tarz şeyleri son derece “uncool” bulur ve utanıp kendime saklardım ama artık özellikle bu konuda yazmaya ve sıkça bahsetmeye çalışıyorum çünkü hem bunları yaşayanın yalnızca ben olmadığımı biliyorum hem de benzer sorunlarla yaşayan bir kişi bile okusa ve kendini iyi hissetse mutlu hissederim. Özellikle benden daha genç kadınlar okusun çok isterim çünkü ben daha gençken ve bu sorunları en ağır yaşadığım dönemlerde bugün olduğu gibi bir farkındalık yoktu. Aslında bu dönemde ergenlik ve genç yetişkinlik geçiren insanlar için çok mutluyum çünkü sosyal medya her ne kadar pek çok yönünü haklı olarak eleştirsek de doğru kişileri takip ettiğinizde çok faydalı olabilecek bir mecra. Yeri gelmişken beden algısı ve diyet kültürü ile ilgili soruları ve sorunları olanlar için aşağıya serpiştirdiğim bazı hesapları önermek istiyorum.

Devam ederken öncelikle şunu söyleyeyim, yazıda anlatılanlar sizin için hiçbir şey ifade etmiyorsa ve abartılı olduğunu düşünüyorsanız sizin için çok mutlu olurum, gerçekten. Ama bunun bir abartı olduğu gibi iddialarınız ve “takmamaya çalışın”, “spor yapın”, “x diyetini deneyin” gibi önerileriniz varsa bunları bu bozukluğa sahip insanlarla paylaşmamanızı rica ediyorum. Çünkü 15 yaşından beri bu sorunla uğraşan biri olarak önerebileceğiniz herhangi bir şeyi denediğime emin olabilirsiniz ve hayır çözüm maalesef bu kadar basit değil.

Toplum baskısı bu anlamda sandığımızdan çok daha etkili. İnsanların diğer insanların bedenleri ile ilgili yorum yapma istekleri bana gerçekten çok ilginç geliyor. Ben ömrümü bulumia olduğum 36 beden ve aşırı yeme bozukluğu yaşadığım 42 beden arasında bir aralıkta geçirdim. Son 5 yıldır, yeme bozukluklarımı yendiğimden beriyse aynı kilo aralığında iki-üç kilo alıp alıp veriyorum ve giysi bedenim (40) değişmiyor. Buna rağmen bu sürede her iki kilo alıp verdiğimde “olumlu” ve olumsuz yorumlarla karşılaşıyorum. İnsanların hassas kantar yapılarına şaşkınlığım sürerken gelin hayatım boyunca bedenimle ilgili yorum yapan insanlara bir göz atalım: yeni ev sahibim (kira sözleşmesi imzalarken ), bir hukuk bürosu sahibi avukat (İŞ görüşmesi esnasında), ticaret sicil memuru (şirket kuruluş belgelerini teslim ederken), tanımadığım bir adam (İstiklal Caddesi’nde dümdüz yürürken), lisedeki edebiyat hocam (ders esnasında), bir pskiyatr (ADHD tedavimle ilgili ilaç önerirken), carrefour kasiyeri (gofret alırken :)), arkadaşımın eşi (topluca otururken), anne tarafımdaki akraların tamamı (her görüşmemizde)….

Bu insan ve durum örneklerini vermemin nedeni önemli bir noktayı vurgulamak: “Ben bu insanların hiçbirine “Bedenim hakkında ne düşünüyorsunuz?”, “Sizce nasıl görünüyorum?” ya da bu anlama gelebilecek herhangi bir soru sormadım. Yine de bütün bu kişiler bir şekilde konu ile ilgisiz bir işin ortasındayken durup bedenimle ilgli yorum yapma hakkını kendilerinde bulabiliyorlar. Bu yorumlar bence beden dismorfik bozukluğu olmayanlar için dahi son derece rahatsız edici ancak olanlar için yarattığı yıkıcı etkiyi gerçekten nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. Bu konu hakkında gerçekten çok düşündüm ve maalesef bence yapılabilecek kişisel bir şey yok. Başka pek çok konuda olduğu gibi bir grup insanın farkındalık kazanmasını ve evrimleşmesini beklemek durumundayız. Bu sırada bizi rahatsız eden yorumlara verebileceğimiz tek tepki ise şimdilik içimizden gelen “Ya sen kimsin, sen önce bir kendine bak hadsiz” sesini durdurup bu şekilde yanıt vermek:

Beden Dismorfik Bozukluğu Üzerine Yapılabilecekler

Burada önereceğim hiçbir şeyin uzman tavsiyesi olmadığını söylememe gerek yok diye düşünüyorum ancak bu sorunu deneyimleyen biri olarak bana iyi gelenleri paylaşmak istedim:

Terapi

Bozuk plak gibi konuşmak istemem herhangi bir ruh sağlığı problemi yaşıyorsanız bir uzman görüşü olmak gerçekten yapılabilecek en iyi şey. Uzman görüşünün farkı; tarafsız olması. Ailenizden arkadaşlarınıza dek hayatınızdaki herkesin ister istemez size ilgili bir fikri ve sizin için istedikleri vardır. Terapistiniz ise bu ilişkiden tamamen bağımsız bir üçüncü kişi ve daha önemlisi sorduğunuz sorunun uzmanı olarak hem kendinize güvenli bir alan yaratmak hem de doğru adımları attığınızdan emin olmak adına çok önemli bir yardımcı.

Üstelik yeme bozuklukları ve beden dismorfik bozukluğu gibi durumlar sıklıkla başka problemleri çözmek için geliştirdiğimiz alışkanlıkların sonuçları olarak ortaya çıkarlar. Bu bakımdan da sorunların köküne inebilmek ve bunu güvenli bir alanda yapmak için atılabilecek en iyi adım terapi.

Bilinçlenme ve Okumalar

Her sorunda olduğu gibi beden dismorfik bozukluğuna bakış açımız da bu durumun aslında neyi anlattığının ve nedenlerinin incelenmesi ile farklılaşıyor ve tahammül edilebilir hale geliyor. Bu noktada şunu belirtmeliyim ki bence ruh sağlığı problemlerinin bir sonu yok. Yani bende bu problem vardı, aştım gibi ifade kullanmak anlamlı değil çünkü zaten hedef bir şeyle savaşmak ve onun kökünü kurutmak değil; sahip olduklarımızla birlikte ama kendimize acı çektirmeden yaşamayı öğrenmek.

Konuyu daha iyi anlayabilmek için bence okumalar yapmak önemli. Bu okumalarda göz önünde bulundurulması gereken şey ise (özellikle kilo kaynaklı sorunlar yaşayanlar için) pek çok “diyet” ve “beslenme” kitabının yardımcı olmak bir yana çeşitli takıntılar oluşmasına neden oldukları için durumu daha da zor bir hale getirdiklerini unutmamak. Bu nedenle bence sorunun asıl çıkış noktasına odaklanan ve davranışlarımızın temelinde yatanları anlamamızı sağlayan kitaplar çok daha yardımcı. Bu konuda okunabilecek ve bana yardımcı olan kitaplar ise şu şekilde:

  • Fully Functioning Human, Melanie Murphy
  • Duygusal Açlık, Doreen Virtue
  • Kurban Tuzağından Kurtulmak, Diane Zimberoff
  • Şefkat, Zümra Atalay

Biraz sıkıcı olduğunun farkında olmakla birlikte umarım bu yazı ihtiyacı olan birine ulaşır ve faydalı olur. Kendi içinde beden dismorfia bozukluğu ve benzeri sorunlarla uğraşan herkese sabırlar, insanların fiziksel görünüşü ile ilgili yorum yapma hakkını kendinde bulan herkese ise akıl-fikir ve hızlı bir evrimleşme süreci diliyorum.

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@noahbuscher

İlginizi çekebilir: Gizem Kalaç’tan Bedeninize Bakışınızı Değiştirecek Dört Kadın