Yogaya yeni başlayacak olanlar kendilerine mutlaka soruyordur: “Neden yoga yapmalıyım?”, “Nelere dikkat etmeliyim?”… Ben de yogaya yeni başlayacak olanlara fayda sağlaması açısından tüm merak ettiklerimi işin uzmanına sorma gereği hissettim. Sevgili arkadaşım Begüm Tekgül, sizler için seve seve röportaj yapma teklifimi kabul etti. Hadi gelin hep beraber derin bir yoga yolculuğuna çıkalım!

Yoga, günümüzde birçok kişinin yakından tanıdığı popüler bir pratik. Hem fiziksel hem de ruhsal yönden oldukça faydalı bir pratik olan yoga, Hinduizm’de altı geleneksel felsefeden biri kabul ediliyor. Sanskrit dilindeyse yoga kelimesi “yuj”dan türemiş olup pek çok anlama sahip: “kontrol etmek”, “boyunduruk altına almak” veya “birleştirmek” gibi. Aynı zamanda yogayı uygulayan erkeğe yogi, kadına yogini deniyor.

Şimdiyse benim yogayla ilgili hikayeme geçelim. Sanırım üniversitede ilk senemdi, yani yıl 2007. Yoga aslında o zaman bu kadar popüler değildi. Ben ve en yakın kız arkadaşım Aybüke ile Çukurova Üniversitesi’nin Kültür Müdürlüğü binasına gitmiştik. Bu binada resim, dans, müzik vb. etkinlikler yapılıyordu. Bir gün dikkatimizi bir afiş çekti, “Yoga Tanıtım Dersi” afişi. Hadi yazılalım, gidelim dedik ve öyle de yaptık. Kendimizi derste bulduk ve hiç ummadığımız kadar çok keyif aldık. Şimdi geriye bakınca, aslında yogayla çok erken tanışmıştım. Bazen keşke ara vermeseydim diye de düşünmekten edemiyorum ama iyi tarafından bakalım, şimdi düzenli olarak yoga yapıyorum ve inanılmaz mutluyum. O yüzden yoga yapanlara sesleniyorum, bırakmayın! Yeni başlamayı düşünenler, sizler de umarım bir an önce harekete geçer ve hayatınızda yogaya yer açarsınız. Gelin, şimdi röportajıma geçelim.

Öncelikle aramıza hoşgeldin Begüm. Yoga ile ilgili birikimlerini theMagger ailesiyle paylaştığın için ben kendi adıma çok mutluyum. İlk olarak seni tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben de aranızda olduğum için mutluyum. Umarım vereceğim bilgiler okuyanlara faydalı olur. 23 yaşındayım. Karabük Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilistasyon bölümünden mezun oldum. Şu an Akdeniz Üniversitesi’nde, El ve Üst Ekstremite Rehabilitasyonu üzerine yüksek lisans yapıyorum. Adana’da bulunan Yogaloft’da yoga üzerine 200 saatlik alliance onaylı yoga kursuna katıldım. Daha sonra Reformer Pilates eğitmenlik sertifikası alarak mesleki birçok eğitime katılmaya devam ettim. Sonrasında yine Adana’da “Therapy Home” adında butik bir stüdyo açtım ve burada ders vermeye devam ediyorum.

Fizik tedavi uzmanlığının, yoga eğitmenliğine olan katkıları neler oluyor?

Aslında artıları çok fazla. Öncelikle kas ve anatomiye tam olarak hakim olmamızı sağlıyor. Ayrıca yoga, lisans eğitimimizden bu yana hakim olduğumuz ve hastalarımıza uyguladığımız birçok teropatik egzersizleri de içeriyor. Biz hasta tedavi etmeye yönelik eğitim alıyoruz, ne var ki hepimizin gün içinde yaşadığı bel-boyun-eklem ve kas ağrılarının tedavisi de eğitimimizde büyük önem taşıyor. Böylece her pozun ve egzersizin kimler için uygun olup kimler için uygun olmadığı konusunda daha net bir ayrım yapabiliyoruz. Bir başka deyişle, olası sakatlanma risklerin minimuma inmesinin sağlıyoruz.

Senin yogayla tanışman nasıl oldu? Biraz kendi yolculuğundan söz eder misin?

Yogayla ilk olarak, bir yoga eğitmeni olan annem sayesinde tanışma fırsatım oldu. Daha sonra pratiklerimi ve bilgilerimi ilerletmek için ortalama 9 ay süren bir eğitmenlik eğitimi aldım. Eğitim sonrası yoga dersleri vermeye başladım, süreç içinde lisans bilgilerimle yogayı zenginleştirip farklı sekanslar hazırlamaya ve yoganın rehabilitasyon sürecindeki faydaları hakkında makaleleri tarayarak bilgilerime yenilerini ekledim.

Senden dinleyelim… Neden yoga yapmalıyız?

Aslında kısaca beden ve ruh sağlığın için diyebilirim. Bunu açacak olursam, öncekle aldığım mesleki eğitim ve taradığım makaleler sonucu diyebileceğim en net şey şu, kas ve iskelet sistemi hastalıklarından kurtulmanın en etkili yollarından biri egzersiz terapisi. Fitness yapmak, koşuya çıkmak gibi birçok egzersiz biçimi kas kütlesini arttırırken, birçok travmatik kas ve kemik zedelenmesi ile sonuçlanabiliyor. Özellikle altta yatan bir kas iskelet sistemi rahatsızlığı varlığında tekrarlanan aşırı yüklenmeler hastalık ilerleyişini olumsuz etkiliyor. İşte tam burada, vücuda stres bindirmeden, aşırı zorlayıcı aktiviteler içermeyen ama aynı zamanda kas kütlesini ve esnekliğini arttıran yoganın fizyoterapist eşliğinde yapılmasıının diğer fiziksel aktivitelerden çok daha avantajlı olduğunu söyleyebilirim.

Yoganın fiziksel artılarının yanında ruhsal faydaları da kanıtlandı, birçok kişi biliyordur. Yoga ve meditasyonun içe içe olması gerçekten çok büyük bir artı. Yapılan çalışmalar, meditasyonun insanlarda psikolojik rahatlama sağladığını, aynı şekilde yoganın da insanları an’a getirerek farkındalık becerisinin arttırdığını söylüyor. Artan farkındalık becerisi ise insanların geçmişin pişmanlıklarından ve geleceğin kaygılarından kurtulmasını sağlıyor.

Peki, yoga yaparken nelere dikkat etmeliyiz?

Ben öncelikle hiza prensipleri kullanmayı herkese tavsiye ederim. Bu sayede eklemlerin hareket sınırlarını aşmamayı, eklemlere zarar vermeden pozlara girmeyi başarıyoruz. Dikkat edilmesi gereken başka bir konu da yeterli ısınma ve esneme yapmadan zorlu pozlara geçilmemesi gerektiği. Yoga her zaman vücuduna nazik davranmayı öğütler, her yoga dersimde öğrencilerime söylediğim şey, pozlarda bedenlerinin bugün izin verdiği ölçüde derinleşmeleri. Yogada mükemmellik kaygısı yoktur, bu nedenle ulaşmak istediği derinlik için kişi kendini çok zorlamamalı, hedefine günlük düzenli pratikleri ile yavaş yavaş ilerlemelidir.

Diyelim ki yogaya yeni başlamak isteyen biri bu röportajı okuyor. Ona ne önerirsin?

Yeni başlayanlar pratiklerini düzenli olarak yapmalılar, yoga yolculuklarını daha keyifli hale getirmek için yoga ve meditasyon üzerine yazılan kitaplarla kendilerini geliştirebilirler. Yogaya yeni başlayan, özellikle kas iskelet sistemine ait rahatsızlığı olan bireylerin, fizyoterapist gözetiminde yogaya başlaması kişilerin sağlığı için çok önemlidir, bunu belirtmek istiyorum.

Yeni başlayanlar, yoga ve meditasyon yaparken başta zorlanabilirler, özellikle uzun süre meditasyon yapmak oldukça zordur. Fakat devamlılık ile vücutlarının ve zihinlerinin sınırlarını keşfedebilir, ilerledikçe zor pozlar için gerekli gücün kendilerinde saklı olduğunu fark edebilirler.

Son olarak, yoga stüdyonuzdan biraz bahsedebilir misin?

Therapyhome’da yoga ve reformer pilates dersleri veriyoruz. Fizyoterapist gözetiminde yapılmayan egzersizlerin sakatlanmalara ve eklemlerde dejenerasyona sebep olabileceğini gördük, bu nedenle kişilerin bilinçli ellerde güvenle spor yapmasını istedik. Yoğun kas spazmı ile Therapyhome’a gelen birçok üyemizden de, onlara özel uyguladığımız yoga seansları ile çok kısa sürede olumlu dönüşler aldık, bu bizi çok mutlu ediyor. Therapyhome ailesi olarak en önemsediğimiz şey üyelerimizin sağlığı.

Evet, son zamanlarda fizyoterapist eşliğinde derslere olan ilgi arttı. Bu yüzden sevgili Begüm’ün harika bir işe imza attığını düşünüyorum. Kendisinin tecrübeleri ve bilgi birikimi umarım sizin de bazı sorularınıza yanıt olmuştur. Herkese yogalı günler diliyorum!

Kapak fotoğrafı: Unsplash/@acharki95

İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Yoga Felsefesi

İlginizi çekebilir: Akasha Coral’dan Yoga with Adriene