Bengü, fotoğrafa olan tutkusunu ‘‘Kurumsal hayat mı, hayaller mi?’’ sorusunu sorduğunda fark ettiğini söylüyor. Onunla bu yolculuğunu ve hem Instagram hesabında hem de birçok marka için yaptığı çalışmalarda görebileceğiniz fotoğraflarını konuştuk!

Bengü merhaba! Öncelikle seni tanıyabilir miyiz?

Merhaba! 1990 yılında İstanbul’da doğdum. Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık bölümü mezunuyum. Piyano çalarım, şarkı söylemeyi çok severim ve tabii ki bol bol fotoğraf çekerim. Mezun olduktan sonra bir dijital reklam ajansında müşteri temsilcisi olarak çalıştım. Sonrasında her ajans çalışanının ezbere hayali olan kurumsala geçiş yaptım. Ancak kafamda bir süre sonra kendi işimi kurma hayali oluşmuştu. Bu süre zarfında reklamcılığın farklı farklı alanlarına temas etmiştim. Görsel tasarım, fotoğraf gibi konulara hep ilgim vardı aslında. Koşturmacadan sıyrılıp, beni gerçekten neyin mutlu ettiğini, her sabah neye uyanmak istediğimi düşünme fırsatı bulduğumda kendimi yeniden keşfettim. Son 1 yıldır görsel dijital içerik üretimi üzerine çalışıyorum. Markaların dijital mecralarına özel fotoğraf projeleri ve konseptler üretiyorum.

Fotoğrafa olan tutkunu ne zaman fark ettin?

‘‘Kurumsal hayat mı, hayaller mi?’’ sorusunu sorduğumda… Sonra tüm o telaş, uğruna kendinizi hırpaladığınız ama bir gün bile kurallarını başkalarının belirlediği bu kurulu düzende gerçekten mutlu muyum, doğru yerde miyim diye sormaktan kaçındığınız işiniz anlamsızlaşıyor. Kurumsal hayat daha güvenli, konforlu, havalı ünvanlar falan… Ama kendi işiniz için çalışmaya başladığınızda bir hayat mücadelesi başlıyor. Zaten o tutku olmadan bu mücadelenin üstesinden gelmek de imkansız bence. Umutlar, umutsuzluklar, tam olacak derken gelen olumsuz cevaplar, sonra beklemediğiniz anda ardarda açılan kapılar…

O kadar alışmışız ki kalıp çalışma saatlerine, önceleri inanılmaz bir boşluğa düşme hissi oluşuyor insanda. Ama düzeni kurduktan sonrası… Özgürlük! Hasta olduğunda özgürce evde dinlenebiliyorsun mesela, plazasız hayatta güneşi teninde hissetmek bile lüks gibi geliyor. Aklıma bir fikir geldiğinde hemen pijamalar ve dağınık saçlarla makinayı kapıp bir şeyler üretebilmek çok güzel. Aslında nasıl göründüğündense, nasıl gördüğünün çok daha kıymetli olduğunu anladım. Daha fazla çalışıyorsun belki ama çalışma saatini/yerini kendin belirleyebiliyorsun. Lori Greiner’ın ‘‘Girişimciler haftada 40 saat çalışmaktan kurtulmak için 80 saat çalışmaya razıdır.’’ sözü durumu özetliyor aslında 🙂 Hakikaten de böyle.

Bu süreçte sevgili eşim, canım ailem ve dostlarım bana çok destek oldu. Uzun bir yolculuk bu. Bu yolculukta böyle destekçilerinizin olması çok önemli. Daha gidecek çok fazla yolum var.

Markalar için çok güzel çekimler yapıyorsun. Son zamanlarda yaptığın projelerden biraz bahsedebilir misin?

Bugün geldiğimiz noktada, müşterileri markaların dünyasına daha çok dahil edebilecek, doğal ve hayatın içinden içerikler oluşturmak değerli. Instagram bu dünyayı oluşturabilecek en önemli iletişim mecralarından biri. Artık markalar sadece Instagram’a özel fotoğraf çekimleri yaptırıyor. Birçok markanın dijitali için tüm içeriği ve konsepti tasarlıyorum, devamında fotoğraf çekimi ve retouch aşamaları ile birlikte süreci A’dan Z’ye kendim tamamlıyorum. Geçmiş müşteri ve ajans tecrübesi bana bu alanda avantaj sağlıyor diyebilirim.

Son dönemden birkaç örnek bahsedecek olursak; keyifle yaptığım işlerden Neutrogena’nın yeni ürün lansmanı için Instagram’a özel lifestyle fotoğraf içerikleri hazırladım.

Bir başka projede Petrol Ofisi’nin sosyal sorumluluk projesi olan ‘‘Gönül Ağacı’’ için çekimler gerçekleştirdim. Üreten kadınlarımızın projesi. Harika el emeği 100’lerce ürün var. Bu güzellikleri ve emeği fotoğrafa yansıtmak çok keyifli oldu.

Kullandığın fotoğraf makinesi hangisi? Özellikle neden o markayı seçtin? 

Ben kendimi bildim bileli Canon kullanıcısıyım. 🙂 Canon EOS 5D Mark III kullanıyorum ve oldukça memnunum. Profesyonel olarak bu işi yapacaklara kesin tavsiye ederim. Çok ergonomik bir tasarımı var. Noise olmadan çok yüksek ISO değerlerine çıkabiliyorsunuz yani az ışıklı ortamlarda da çok daha rahat çekim yapabilme fırsatı sağlıyor. Çok gelişmiş teknik özellikleri var, meraklısı inceleyecektir.

İstanbul’da en çok fotoğraf çekmeyi sevdiğin yerler hangileri?

Atatürk Arboretum’u bu mevsimde şahanedir. Renkler büyüleyici, ağaçlık yolları huzur veriyor insana resmen. Balat, Karaköy, Eminönü, taraflarını da çok seviyorum. Hikayesi, duygusu olan doğal fotoğraflar çıkıyor. İstanbul ve fotoğraf dediğinizde saymakla bitmez aslında. Bunlar sadece birkaçı…

Yurt dışında hangi şehirleri seviyorsun? “Kesin buraya gitmeliyim ve yüzlerce fotoğraf çekmeliyim” dediğin şehirler hangileri?

Prag, Milano, Edinburgh, Riga, Tallinn… Ama bu sorunun ilk akla gelen favori cevabı Prag. Müthiş keyifli bir geziydi, resmen masal gibi bir şehir! Fotoğraf anlamında da oldukça tatmin edici bir tatil oldu. Hedefte Roma ve Amsterdam var. Bu yıl sonuna kadar iki şehrin de gezi planlaması hazır. Heyecanla bekliyorum! Bu arada aklımda bir fotoğraf sergisi konsepti var aslında , ama bunun için aynı zamanda baya bir gezmem lazım. İşler yolunda giderse 2020 yılı için bu sergiyi açmak istiyorum.

Ülkemizde veya yurt dışında severek takip ettiğin fotoğrafçılar kimler?

Burak Bulut Yıldırım ve Sait Erol; portre ve moda fotoğrafçılığı alanındaki çalışmaları çok ilham verici. İkisinden de fotoğrafta ışık kullanımı adına çok şey öğrendim. Sanki ışık ile resim yapıyorlar. Still life fotoğrafçılık alanında Claire Benoist’in çok yaratıcı çalışmaları var. Instagram’da lifestyle konsept olarak @scraperka, @_foodstories_ @minimalistliving hesaplarını da keyifle takip ediyorum.

Seni İstanbul’da hangi mekanlarda görebiliriz? Bu mekanlardan bize birkaç öneride bulunabilir misin?

Teşvikiye’de Grandma Cafe’yi tavsiye ederim. Tatlıları, kahvesi, kahvaltısı her şeyi leziz, ortamı da çok samimi ve sevimli. Bomontiada’da Monochrome’u da çok seviyorum, Lagranga Design’ın ‘’fotoğraf ışıktır’’ mottosundan yola çıkılarak, yani fotoğraf sanatından ilham alınarak yapılmış buranın tasarımı. Mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Kahveleri de çok taze ve lezzetlidir 3. nesil kahve anlayışında iddialı bir yer.

Instagram hesabına bayılıyoruz! Fotoğraflar tertemiz ve çok pozitif! Seni sosyal medyada nerelerden takip edebiliriz?

Çok teşekkürler! 🙂 Profesyonel olarak markalar için ürün/stil life fotoğraf içeriklerine odaklansam da, Instagram’da kişisel olarak devam ettirdiğim @fotografca_seyler hesabımda gündelik yaşamdan, pozitif, ferah kareler paylaşmayı seviyorum. Diğer çalışmalarımı da www.benguaynur.com veya behance.net/benguaynur üzerinden takip edebilirsiniz.

Çok teşekkür ederiz!

Size ilham verecek kişisel hikâyeler ve ortak zevklere sahip olduğunuz yüzlerden öneriler için KİM? bölümümüzdeki röportajlara göz atın!