Dünya sinemasında gastronomi öğelerini barından yapıtların önemli bir yere sahip olduğu yadsınamaz bir gerçek. Yemek, insanlığın yüzyıllardır en önemli dürtüsel ihtiyaçlarından biri olmasının dışında, milletlerin kültürel mirasını oluşturan evrensel unsurların başında geliyor. Buna insanları birleştirici gücü, estetik yönü, hatta bir meslek dalı olması da eklenince izleyicisini sıcacık hissettiren o filmlerin temalarından birine dönüşüyor. Senarist ve yapımcıların en önemli malzemelerinden biri de diyebiliriz. Peki hiç düşündünüz mü, gastronomi öğelerini başarılı bir şekilde işleyen dünya sineması eserleri hangileri? En bilinen ve en sevilenlerden oluşan bu iştah açıcı seçkiyi sizler için derledim. Keyifli okumalar dilerim.

Eat Pray Love (2010)

Eat Pray Love | Fotoğraf Kaynağı: KPBS Media

Film, otuzlu yaşlarındaki Liz’in dönüm noktası olan boşanmasının ardından, iç dünyasında kaybettiği dengeyi, huzuru ve gerçek aşkı yakalayabilmek için bir dünya seyahatine çıkmasını konu alır. Gittiği ülkelerdeki yemek kültürünü keşfetme fırsatını da yakalamış olur. İtalya’ya gidenlerin döndüklerinde en yakındığı şeylerden biri olan ”kilo alma” klişesine de atıfta bulunan filmde; Liz’in İtalya’daki spaghetti, pizza ve dolceler ile geçen günlerinin ardından kilo kaygısının oluşması elbette gözden kaçmıyor. Hindisiz şükran günü macerası, hafif beslenme rutinindeki akdeniz kahvaltısı, insanlarla kurduğu eğlenceli bağları içeren renk dolu İtalya rotasının ardından, manevi deneyimler yaşadığı Hindistan’a ve oradan da gerçek aşk ile tanıştığı egzotik Bali’ye uzanan Liz’in yolculuğunu izlediğinizde, kendinizi pizza sipariş ederken bulabilirsiniz.

Eat Pray Love | Fotoğraf Kaynağı: Almost Ginger

Julie & Julia (2009)

Julie & Julia | Fotoğraf Kaynağı: Netflix

Farklı yıllarda benzer hayatlar yaşayan Julia Child ve Julie Powell adlı karakterlerin entresan hikayeleri eş zamanlı olarak işleniyor. Yemek yapma sevdalarını cesarete nasıl dönüştürdüklerini gözler önüne seren bu filmde, her iki kadının eşlerinden aldığı desteğin önemini de es geçmemek lazım. 1950’li yıllarda yemek pişirmeye aşık ve gastronomi konusundaki engin bilgisini Amerikalı diğer kadınlara da aktarabilmek için bir yemek kitabı çıkaran, hatta TV programı da olan Julia Child, yıllar sonra sıradan bir yaşantıya sahip Julie Powell’a ilham verir. Julia Child’ın yemek kitabındaki tüm tarifleri tek tek uygular ve deneyimlerini her gün internette kendi blog sayfasında yayınlar. Julie için bu küçük merak, zamanla büyük bir tutku ve cesarete dönüşerek sadece kendi tariflerinden oluşan bir yemek kitabı hazırlamasına kadar uzanır. Yemek yapmayı seven, önemseyen ve cesaret konusunda ilhama ihtiyacı olan herkesin keyifle izleyebileceği gerçek bir hayat hikayesi.

Julie & Julia | Fotoğraf Kaynağı: NPR

Chef (2014)

Chef | Fotoğraf Kaynağı: IMDb

Özel hayatı ve kariyerinin kötüye gitmesiyle birlikte dibe çöken Carl Casper’ın motivasyonunu yeniden kazanmaya ihtiyacı vardır. Bu nedenle eski karısının teklifini geri çeviremez ve arkadaşının da desteğini arkasına alır. Sıfırdan başlayarak Küba lezzetlerine özgü yemekler pişirecekleri bir karavan büfe yapar. Oğlu ile zayıflamış iletişimini de bu yeni işiyle tekrar güçlendiren Carl, karavanı ile gezip satışlarını arttırırken bir yandan da oğlunun sosyal medyada reklamını yapmasıyla markasını daha geniş kitlelere duyurur. O artık alanında popüler biri haline gelmiştir. Restoranı açarak kendisine en başta destek olan eski eşiyle yeniden evlenme kararı alır ve Carl için her şey ikinci kez yeniden başlar. Eğer benim gibi sokak lezzetlerine düşkünseniz, iştahla izleyeceğinizi garanti edebilirim.

Chocolat (2000)

Chocolat| Fotoğraf Kaynağı:IMDb

Tutucu bir Fransız kasabasına yerleşen Vianne ve kızı, bir çikolata dükkanı açarak burada hayatını kazanmaya başlar. Kasaba halkının başta tedirgin olduğu bu yabancı, zamanla ilgilerini çeker. Çünkü Vianne sadece bir esnaf değil; kendi eliyle ürettiği ve zarif dokunuşlarını kattığı özel çikolataları ile kasaba halkının da hayatına dokunan özel bir kadındır. Vianne kasabada yaşayan genç müzisyen çingene Roux’un da dikkatini çeker ve aralarında romantik bir bağ oluşur. Vianne ‘ın bu huzurlu düzeni birilerini rahatsız eder ve belediye başkanının tepkisini çeker. Bolca romantizm içeren bu filmin ruhuna da bence çikolatadan başka birşey yakışamazdı. Ayrıca filmi izlerken çikolatalarınızı hazır bulundurun derim çünkü çikolata yapım sahnelerinde canınız çekecek.

Ratatouille (2007)

Ratatouille | Fotoğraf Kaynağı: Variety

Yemek aşkı ile yanıp tutuşan fare Remy karakterinin hikayesi bence gastronomi temalı filmlerin en sevimlisi olabilir. Aynı zamanda animasyon filmi denilince ilk akla gelenlerden. Yaşadığı evdeki koloniden bir aksilik sonucu ayrılan fare Remy, kendisini idolü olan restaurantın mutfağında bulur. Koku ve tat duyusu çok güçlü olan fare Remy, mutfakta başarıdan başarıya koşar ve klasikleşmiş Ratatouille yemeğinin bir çeşidini, bir gün Paris’in en korkulan ve en güçlü yemek eleştirmenlerinden Anton Ego’ya sunar. Ego’nun kendi geçmişi ile bağ kurmasını sağlayan bu yemek tam puan kazanır. Remy’nin bir fare olduğu ortaya çıktığındaysa restaurant teftiş edilerek kapatılır ama aslında Remy’i bambaşka bir hikaye bekliyordur. 

Bu seçkideki tüm filmlerin ortak noktası, kendi arayışında olan karakterlerin yolunun bir noktada yemekle kesişiyor olması. Dolayısıyla yemek yeme ve yemek pişirmenin ihtiyaçtan daha fazlası olduğunu ve tutku gibi bir duyguya hizmet ettiğini bilmek, sinema sanatı ile iç içe olmasını daha anlaşılabilir kılıyor. 

Kapak Fotoğrafı: Medium

İlginizi çekebilir: Eralp Alper’den Heretic: Hugh Grant Yeniden Doğuyor