Bir çiçek dürbününden bakar gibi, iç içe geçmiş Beyoğlu semtlerinin her biri ayrı bir karakter taşıyor. Çukurcuma ise en bohemi. Tarihi hamamları, vitrinlerinde birkaç nesil geriye gidebileceğiniz antika dükkânları, kapılarını dünyaya aralayan sanat galerileri ve eski apartmanları ile daima yeni bir şeyler sunuyor. Karşınıza aniden hiç aramadığınız bir şey çıkıveriyor. Bir antikanın yüzeyine vurularak yontulmuş bir tarih, kenarı kıvrılmış eski bir dergi, arkasına iyi dilekler sıralanmış bir fotoğraf, kim bilir kimlerin nerelere baktığı sedefle kaplı bir dürbün… Eskimiş gözüken eşyalar anılarınızın bir kolundan tutup sizi içeri çekerken, bir müzede aşkın varabileceği en saplantılı hallerine şahit oluyorsunuz. Önünden geçerken sabun kokularının geldiği hamamların biraz ötesinde birkaç öğrencili bir Rum okulu, iki adım ötedeyse taş duvarlara kazınmış kocaman harfli graffiti’ler… Hepsi sanki bir şeyler anlatmak ister gibi Çukurcuma’da karşınıza çıkıyor. 80 yıllık bir turşucunun dibinde heyecanla kapılarını açan bir kafe, bir ressamın atölyesinin önünde kutularından taşıp sokaklara yayılan boyalar… Renkleri karmaşık. Aynı Çukurcuma gibi, kuralsızca kafa tutuyor nizamlı ve düz olan her şeye!

01-28
Masumiyet Müzesi | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman

Gözüme Çarpanlar

  • Masumiyet Müzesi: Firüzağa’dan Çukurcuma Caddesi’ne doğru ilerlerken sapmanız gereken bir sokak var: Dalgıç Çıkmazı Sokak. Burada eşine az rastlanır bir müze duruyor; Orhan Pamuk’un aynı isimli romanının müzesi. İçeride romanın ana karakterleri Kemal ve Füsun’a dair eşyalar, anılar, kimi gerçek kimi kurgu efemera koleksiyonları sergileniyor. Hepsi, büyük bir özenle ve biraz da “ürkütücü” bir şekilde okuyucunun karşısına çıkıyor. Masumiyet Müzesi’ni, kitabı okumadan önce ve sonra ziyaret ederseniz de etkisi ikiye katlanıyor.
03-cukurcuma
Firuzağa Hamamı Sokağı | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Firuzağa Hamamı: Firuzağa’nın hemen sokak başındaki hamam, renkli harflerle yazılmış hamam yazısıyla ünlüydü bir dönem. Herkes önüne geçip burada fotoğraf bile çektiriyordu. Sonra o yazının üstü kapandı, açıldı… Hatta hamam hakkında çeşitli iddialar da yok değil. Siz en iyisi bu sokağı gezerken ayrıca dikkat kabartıp, bir de öyle bakın bu renkli hamama.
  • Çukurcuma Hamamı: Çukurcuma Caddesi’nin dik yokuşlarını tırmanırken solda göze çarpan hamam, Çukurcuma’nın ün salan hamamlarından bir diğeri. İçi restore edilmiş, temiz ve özenli. 1830’larda I.Abdülhamid’in eşi Nakşidil Valide Sultan tarafından vakfedilen su tesislerini takiben yapıldığı geçiyor belgelerde. Benim içinse en güzel özelliği bir zamanlar, 1880-1885 yılları arasında bu kentte yaşamış şair Kavafis’in hamamın müdavimleri arasında olması. Tek keşke dedirten unsur ise hamamın yabancı turistleri hedef alan bir fiyat politikası olması.

Not: Ferzan Özpetek’in Hamam filmi (1997) sahneleri bu hamamda çekilmiş.

theMagger Banner
Banner preview: https://www.adform.com/BannerTags/Views/Test/Test.aspx?id=76237634
05-12
Muhyiddin Molla Fenari Camii | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Muhyiddin Molla Fenari Camii: Caddenin en üst kısmında yer alan nane yeşili ahşap cami, Mimar Sinan’ın yapıtlarından biri olarak kayıtlarda geçer. Diğer eserlerine kıyasla oldukça sade ve naif caminin tam karşısında ise 18.Yüzyıl’dan kalma bir çeşme yer alır.

Not: Caminin hemen yanındaki binaya dikkatle bakarsanız, Ferzan Özpetek’in İstanbul Kırmızısı filmindeki saat dükkânının burası olduğunu göreceksiniz.

Bir Not Daha: Caminin bulunduğu Çukurcuma Caddesi’ne ve caminin hemen yakınındaki Aslı Günşiray’ın dükkânına, eski bir Türk filminde denk gelebilirsiniz. 1991 yapımı, Türkan Şoray’ın en içten rollerinden birini sergilediği Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu filminden bahsediyorum.

theMagger Banner
Advertisement
06-15
Turnacıbaşı Caddesi Evleri | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Turnacıbaşı Caddesi: Bu cadde için Çukurcuma’nın resmen kalbinin attığı kısım diyebiliriz. Yan yana sıralanmış kafeler, tarihi apartmanlar, antika ve ikinci el eşya dükkânları ve manav, nalbur, büfe gibi Çukurcumalıların alışveriş için gittiği mahalle mekanlarıyla dolu.
  • Galatasaray Hamamı, caddenin tarihi olan bir diğer değerlerinden. 1481’de Sultan II. Beyazıt tarafından külliyesiyle beraber inşa edilmiş. Hamamın yapılışı hemen yanı başındaki okulla beraber, Gül Baba’nın temennisi üzerine gerçekleşmiş. Geçmişte sadece Galatasaray Lisesi öğrencilerine hizmet veren hamam, günümüzde herkese açık.
  • No: 37’deki ve yanındaki tarihi apartmanlara dikkatle bakın. Burada, baharda açan mor salkımlar bu binalara ayrıca bir güzellik katar. Hatta başınızı kaldırırsanız, birkaç dakikalığına Roma’ya ışınlanabilirsiniz.
  • Özel Zoğrafyon Lisesi, zarif sütunlarıyla hemen dikkat çekse de çoğu kişi buranın tarihi bir Rum okulu olduğunu bilmeden bakar güzelliğine. Okul, 19.Yüzyıl’da İstanbul’da yaşayan Rum öğrencilerin eğitim alması için inşa edilmiş. 6-7 Eylül olayları öncesi yüzlerce öğrencisi olan lisede, günümüzde 40’ya yakın öğrenci bulunuyor.
  • Ağa Hamamı, Turnacıbaşı’nın en eski yapılarından biri. 1454’ten beri hamam olarak kullanılan, şehrin en eski hamamlarından biri.
07-12
Faikpaşa Yokuşu | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Faikpaşa Yokuşu: Art-nouveau stilindeki apartmanların sıralandığı, adeta kusursuz tablo görünümündeki yokuşun, adı geçmişe dayanıyor. Francesco Della Suda, Yunanistan doğumlu, İtalyan asıllı ve İstanbul’da bir yetimhanede yetişmiş. Eczacılıktan mezun olup, Beyoğlu’na Grand Pharmacie Della Suda isimli bir eczane kazandırmış. Abdülaziz döneminde artık ünlü bir eczacı olunca, Paşa unvanı alarak ismi Faik Paşa olarak anılmaya başlanmış. İşte, bu yokuşun adı da kendisinden geliyor. Sokağı günümüzde antikacı, kafe, otel ve galeriler süslüyor.

Not: Bu yokuşun ve Çukurcuma’nın ara sokaklarının eski halini merak ederseniz, kurgusuyla insanı sürükleyen, Fatih Akın’ın Yaşamın Kıyısında filmini izleyin. Filmde ayrıca Yakup2 Restoranı ve Büyük Londra Oteli, mekanlar arasında kullanılmış.

08-10
Çukurcuma Cami Sokak | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman

Aklımın Bir Köşesinde: Çukurcuma Mekanlar

  • Firuzağa’nın galerileri arasında yer alan C.A.M Galeri’deki sergileri takip etmek,
  • Çukurcuma Caddesi’nin başındaki antika dükkânı Aslı Günşiray’ın özenle seçilmiş antika parçalarına bakmak,
04-16
Karlı Bir Günde Salon Cuma | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Havanın ılık olduğu bir günde Salon Cuma’nın dış masalarına kurulup öğle yemeği yemek, kışları kar yağarken de dışarıyı sıcacık odalarından izlemek,
  • Çukurcuma Cami Sokak’taki heykellerin ve kedilerin peşine düşmek,
  • Çukurcuma Caddesi No: 21’de ressam Avni Akmehmedoğlu’nun atölyesini ziyaret etmek,
  • Turnacıbaşı’nın vazgeçilmezi 49 Çukurcuma’da arkadaşlarla pizza-şarap keyfi yapmak ve belli dönemlerde düzenlenen mini konserlere denk gelmek,
09-9
Deform Müzik Vitrini | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
10-54
Cengiz Özek’in Karagöz ve Kukla Atölyesi | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Faikpaşa Yokuşu’nda Cengiz Özek’in zevkle döşenmiş muhteşem Karagöz atölyesini ve kukla koleksiyonunu görmek,
  • Lokanta No: 19 Dining’in çok lezzetli yemeklerini ev gibi sıcacık ortamında yemek,
  • Ayşe Türemiş bir sergi açsa da gitsek diye beklemek,
  • Ağa Hamamı Sokak’ın mağazalarında dolaşmak, Mozk Vintage’ın ev aksesuarları ve mobilyalarına bakarak zaman yolculuğu yapmak,
  • Chado Tea’de bir çay molası verip, mis gibi kokan ananaslı Mate çayı eşliğinde kitap okumak,
  • Mayko Meze Evi’nden evde rakı yanına gidebilecek mezelerden paket yaptırıp, eğer varsa  bir kavanoz da papaya reçelinden almak,
11-50
Asri Turşucu’da Turşu Suyu | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman
  • Çukurcuma’yı Cihangir’e bağlayan o köşede, Asri Turşuları’nda eski bir tadı anmak. Havalar soğumaya başlamışsa burada oturup pancarlı, acılı bir turşu suyu içmek. Ardından eve gidip, Neşeli Günler filmini bir de “o gözle” izlemek.
12-45
Aslı Günşiray | Fotoğraf: Deniz Yılmaz Akman

Ayaküstü Sohbetler

  • Çukurcuma Caddesi’nin ilk sakinlerinden Aslı Günşiray, özenle seçtiği parçaları sergilediği antika dükkanında, bu semtin dününü ve bugününü en iyi anlatanlardan.
  • Avni Akmehmedoğlu ise biraz ileride atölyesinden sokaklara taşan enerjisiyle bu sokakları en iyi yaşayan, yaşatan, Çukurcuma’nın bir diğer rengi. Kapısını çalın, tablolarına bakın ve doğaçlama akan sohbetin tadına varın.

Kapak Fotoğrafı: Deniz Yılmaz Akman

İlginizi çekebilir: Deniz Yılmaz Akman’dan Galata