Bilinçli bir tüketici olduğunu rahatlıkla söyleyebilir misin? Günümüzde pek çoğumuz, satın aldığımız ürünlerinin hikayelerinin, yalnızca ödeme yaptığımız kasadan evlerimize dönüş yolumuz arasındaki mesafeden ibaret olduğunu düşünüyoruz. Oysa bu hikayeleri anlamak için çok daha gerilere gitmek gidiyor. Bilinçli bir tüketici olmak da; tükettiğimiz ürünler ile ilgili yeterince bilgiye sahip olmaktan, onların gerçek hikayelerini bilmekten, en azından merak edip sormaktan geçiyor.

Tüketim Çılgınlığı
Tüketim Çılgınlığı | Fotoğraf: Unsplash / Peter Bond

Konu tüketim olunca, günümüzde hepimizin sayısız seçeneğe sahip olduğu gerçek. Tüm ürünlerin, farklı içeriklere sahip olanlardan değişik şekillerde ambalajlanmış olanlarına; yüzlerce, binlerce alternatifi var. Bizlere sunulan bu uçsuz bucaksız seçenekler dünyasındaysa, hangi rafta yer alan hangi ürüne uzanacağımıza karar verenler biz oluyoruz. Peki sen bu kararı neye göre veriyorsun?

Kararlı Mısın?

Bilinçli bir tüketici olup olmadığın konusunda kararsızsan, öncelikle bir ürünü satın almaya karar verirken göz önünde bulundurduğun noktaları fark etmelisin. Hepsinden detaylıca bahsedeceğiz ancak ilk aşamada kendine, sana sunulan etiketlerin ötesine geçmeye, araştırmaya, sorgulamaya istekli ve hazır olup olmadığını sorman ve bu konuda net bir duruşa sahip olman gerekiyor. Az önce konuştuğumuz gibi, seçeneklerin sonsuz olduğu bir tüketim döngüsünde, başta doğa olmak üzere tüm değerlerine en uygun alternatiflerin peşinden gitmekte kararlı mısın? İstatistiklere göre birçoğumuz için bu sorunun cevabı ‘evet’. Küresel çapta gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, tüketicilerin %73’ü tüketim alışkanlıklarını doğaya saygılı olacak şekilde değiştirmeye istekli. %41’i ise, doğa dostu ürünler kullanmanın karşılığında daha fazla ödeme yapmaya hazır. Yani gidişat iyi.

Market Alışverişleri
Market Alışverişleri | Fotoğraf: Unsplash / NRD

Bir Liste Yap, Ona Sadık Kal

Bilinçli bir tüketici olmanın başında, tahmin edersin ki ihtiyacın kadar tüketmek geliyor. Hadi bunu da alayım ya da dolabımda bulunsun’ların peşinden sürüklenmeden, gerçek anlamda ihtiyaç duyduklarını satın almaktan söz ediyoruz. Bunun için alışverişe çıkmadan önce bir liste yapmayı alışkanlık haline getirebilirsin. Tabii bu listede sadece gerekli olduğunu bildiğin ürünlere yer vermeye özen göstermen ve alışveriş sırasında listene sadık kalman önemli.

Ürünlerin Hikayelerini Araştır

Satın alınan ürünlerin hikayesini bilmek çok önemli demiştik. Bunu yapabilmenin en iyi yolu, alışverişlerinde lokal ve küçük işletmeleri tercih etmekten, onlarla bağ kurmaktan geçiyor. Bu tip işletmeler çoğunlukla çevresel bir sürdürülebilirlik bilincine sahip oldukları gibi, yerel üretim yaptıkları için ürünlerin taşınması ve dağıtımı gibi süreçlerde de çok daha az enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. Aynı zamanda lokal işletmelerin üreticileri genellikle kolayca ulaşılabilir oluyor, bu yüzden istersen ürünlerin hikayelerini doğrudan kendilerinden bile öğrenebilirsin!

Alışveriş
Alışveriş | Fotoğraf: Unsplash / Korie Cull

Aldığın Ürünün Doğaya Olan Etkisini Fark Et

Aynı zamanda, tercih ettiğin her tüketim ürününün doğaya ne şekilde etki ettiğini kendine sormayı alışkanlık haline getirmeni öneriyoruz. Bunu yalnızca ürünün hikayesini değil, içeriğini de öğrenerek yapman gerekiyor. Örneğin bir kozmetik ürünü satın alırken, mutlaka içeriğini okuyup, aşina olmadığın malzemeleri sorup veya araştırıp (cep telefonlarımız her an elimizin altında sonuçta!), o ürünün içeriğiyle ilgili tam olarak bilgi sahibi olmaya özen gösterebilirsin. Online alışveriş yapıyorsan, zaten bu tip bilgilere erişmek çok daha kolay.

Kıyafet alışverişlerindeyse fast fashion ürünlere yönelmek yerine, daha basic olanları ve uzun süre kullanabileceklerini tercih etmek; nicelikten çok niteliğe değer vermek de bu başlığın altına giriyor. Çünkü bir düşün, yalnızca bir koton tişört üretimi için bile yaklaşık 102.200.000 litre su kullanılıyor! Bu yüzden herhangi bir kıyafet satın alırken pamuk, ipek, keten, yün gibi doğal kumaşların; polyester, naylon, lycra gibi sentetik kumaşlara göre çok daha doğa dostu olduklarını da aklında bulundurmanı öneriyoruz.

İlginizi çekebilir: Kendine Has’tan Küresel Su Krizi

 Bakış Açısı
Bakış Açısı | Fotoğraf: Unsplash / Priscilla du Preez

Bu Bir Bakış Açısı!

Hep söylüyoruz; doğaya saygı duymak, sürdürülebilirliğe önem vermek, bilinçli tüketim alışkanlıkları edinmek, hepsi bir bakış açısı. Sabit kuralları yok; bu değerleri benimsediğinde, onları hayatının her alanında uygulayabildiğini zaten göreceksin. Bu yüzden bilinçli bir tüketici olmak dediğimizde aklına sadece satın aldığın ürünler gelmesin. Hava ulaşımlarını sınırlandırarak daha çok toplu taşıma kullanmak, bisiklete binmek veya yürümek; daha az et tüketmek, tek kullanımlık plastikleri hayatından çıkarmak ve yerlerini sürdürülebilir alternatifleriyle doldurmak, yıpranmış eşyalarını onarmak, ileri dönüşüm ve geri dönüşüm yapmak, organik atıklarını komposta dönüştürmek, daha az eşyayla daha sade yaşamak…

Hepsi bir bütün. Bu bütünün bir parçası olmaksa senin elinde!

Kapak fotoğrafı: Unsplash / Kelly Sikkema