Yakın geçmişin popüler tatil noktalarından biri haline gelen Bozcaada; günümüzde de büyük şehirlere olan yakınlığı, bozulmadan korunmuş sokakları ve denizi, insanların içine aşıladığı güven duygusu ile gittikçe daha da popüler olmaya devam ediyor. Benim için de vazgeçilmezler arasında bulunan bu adayı bir bilene soralım dedik. Dokuz yıllık aradan sonra kapılarını tekrar açan Salhane’de, işletme sahibi ve doğma büyüme Bozcaadalı olan Aykut Turgal’la Salhane’yi ve Bozcaada’yı konuştuk.

Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada
Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1985 Bozcaada doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Bozcaada’da, lise eğitimimi Çanakkale’de tamamladıktan sonra Uludağ Üniversitesi Maliye Bölümü’nü bitirdim. Mezuniyet sonrası yaklaşık 6 yıl boyunca İstanbul’da, 1 yıl da Çanakkale’de alışveriş merkezlerinin yapımıyla ilgili farklı pozisyonlarda çalıştım. Tüm bu dönem boyunca bir ayağım her zaman Bozcaada’daydı. Kendimi çok şanslı hissediyorum ki tekrar Bozcaada’ya yerleşme fırsatı buldum ve işte buradayım.

Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada
Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada

Bozcaadalı olmak sizin için ne ifade ediyor? Artıları ve eksileri var mı?

Bozcaadalı olmak benim için samimiyet ve dostluğu ifade ediyor. En büyük artımız büyük şehirlerde kimse kapı komşusunu tanımazken, Bozcaada’da yaşayanların tüm yerel nüfusu yakından tanıyor olmasıdır. Küçükken apartmanımızda tüm dairelerin kapı anahtarının üzerinde olduğunu hatırlarım, sebebi eğer ben evde değilsem komşunun herhangi bir ihtiyacı olursa rahatlıkla eve girip ihtiyacını alabilsin diye düşünülmesidir. Son olarak, büyük şehirlerde çocuklar sokağa çıkamazken adamızın çocukları sokakta salçalı ekmeklerle yetişiyor diyebilirim.

Adanın eksileri olarak da kışları turizmin sona ermesinin ardından yerel nüfusun da adadan çekilmesini (birçok aile çocukları Çanakkale vb. şehirlerde okuduğu için kışı o şehirlerde geçiriyor), bunun sonucu olarak da kış aylarında sosyal hayatın adalılar için sıkıntılı geçmesini sayabilirim.

Aslında bu konuda verilebilecek en büyük örnek, belki de en büyük sorunumuz Bozcaada’nın halen bir hastahanesinin olmaması. Gerek sert geçen kış aylarında adalılar için olsun, gerekse nüfusumuzun katlandığı yaz aylarında olsun acil durumlara müdahale edilebilecek donanıma sahip bir hastahaneye halen sahip değiliz. Adalılar olarak devlet büyüklerimizin bu konuda verdikleri sözleri en kısa sürede yerine getirmelerini bekliyoruz.

Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada
Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada

Siz daha önce İstanbul’da yaşayıp tekrar Bozcaada’ya dönmüş birisiniz. Bu sizin için kolay oldu mu?

Bence insan her zaman kendini geliştirmeli, yeni şeyler öğrenmeli, yeni yerler keşfetmeli, bilgi birikimini sürekli arttırmalı. Bu sebeple İstanbul’da yaşadığım sürenin ilk yarısında adaya geri dönüş fikri hiçbir şekilde aklıma dahi gelmemişti. Biliyordum emekliliğimi geçireceğim, tatillerimde ailem ve dostlarımla doyasıya güzel zaman geçirebileceğim yerdi ada. Sonrasında keşfedilecek yerlerin, tanışılacak yeni insanların, edinilecek yeni bilgilerin giderek seyreldiği ve artık trafiğin, keşmekeşliğin, bu trafik ve keşmekeşliği yaşamak zorunda kalan insanların çevreye saçtığı negatif enerjinin çok daha belirgin şekilde hayatımın içine girdiğini hissettiğim İstanbul’daki hayatımın ikinci dönemini geçirdim. Fark ettim ki İstanbul’da yaşayanların birçoğu aslında mutsuz. Ve yine fark ettim ki İstanbul’da yaşayanların birçoğu birikim edinip Bozcaada gibi yerlere yerleşmenin hayaliyle yaşıyor. Sonrasında fırsat doğar doğmaz önce Çanakkale sonrasında Bozcaada’daydım. Şimdi çok mutluyum.

Dokuz yıl sonra Salhane’yi tekrar açma fikri nasıl gelişti?

Bu projenin fikir babası Belediye Başkanımız Sn. Hakan Can Yılmaz’dır. Bir yıl önce Salhane ihaleye çıkmış ve yanlış hatırlamıyorsam yıllık yaklaşık 500.000 TL kira bedeli ile işletme hakkı için alıcı bulmuştu. Başkanımız o dönemde bu meblağların belediye gelirleri bakımından ciddi rakamlar olduğunu bilmesine rağmen bu bedeller ödenerek işletilecek bir Salhane’nin Ada dengelerine olumsuz etkiler yaratabileceğini düşünerek ihaleyi iptal etmişti. Sonrasında doğan fikir, Adamızın göz bebeği olan Salhane’yi neden adalılar işletmesin oldu. Hem Salhane’mizi açalım hem de adamızın gençlerini istihdam edelim, okuyan gençlerimize harçlıklarını çıkarmada yardımcı olalım fikriyle süreç buralara kadar geldi. Çok da güzel oldu. Bu fırsatla bu güzel mekanı adaya ve adalılara kazandırdığı için bir kez daha başkanımıza teşekkür etmek isterim.

Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada
Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada

Peki Salhane’yi ziyaret edecek olanlar ne gibi hizmetlerden faydalanabilir?

Öncelikli hedefimiz güleryüzlü ve samimi hizmet verebilmektir. Pek çoğu üniversite öğrencisi olan pırıl pırıl gençlerimiz ile, ada içindeki o güler yüzlü, samimi ortamı misafirlerimiz ile de paylaşmaya çalışıyoruz. Fiyat politikamızdan da anlayabileceğiniz gibi (çay 75 kuruş, su-soda 1 TL, hamburger 6 TL) Salhane’de satılan tüm ürünleri elimizden geldiğince uygun fiyatlandırmalar ile misafirlerimize sunuyoruz. Çay, kahve, sıcak çikolata vb. sıcak içecekler ile başlayıp Ayvalık tostu, puf böreği, nugget vb. gibi aperatifler ve ayrıca alkollü ve alkolsüz soğuk içecekler ile adamızın birbirinden güzel şaraplarına kadar ilk sene için elimizden geldiği kadar geniş bir menü ile ada halkı ve misafirlerimize hizmet vermekteyiz.

Bozcaada’yı turizm potansiyeli olarak düşündüğümüzde, ziyaret edecek olanlar ne gibi şeyler yapabilirler?

Geçen seneye kadar Bozcaada’ya tatil için gelenler, adamızın coğrafi yapısı ve geceleri vakit geçirebilecekleri yerlerin azlığı nedeniyle adayı “kafa dinleme” mekanı olarak değerlendiriyorlardı. Bu sene ise yeni açılan mekanlarımızın da katkısıyla sadece kafa dinlemeye yönelik olan turizm imajını, adaya eğlenmeye gelen misafirlerimizin de taleplerine cevap verebilecek düzeye çektiğimizi düşünüyorum. Bunun dışında adaya gelen misafirlerimiz güne adamızın birbirinden güzel reçelleri, ev yapımı salçaları, yöremizde üretilen peynir, zeytin, köy yumurtaları ile yapacakları kahvaltı ile merhaba deyip, ardından bir çok alternatife sahip ada koylarında denize girerek güneşlenebilirler. Güneşin batışı ise adaya gelen herkes için Polente Feneri’nde en az bir kez tecrübe edilmelidir. Bozcaada’ya gelmişken tabii ki akşam balık restoranlarından başlayıp sonrasında Salhane’mizin de aralarında bulunduğu birbirinden güzel eğlence mekanlarında günü sonlandırabilirler.

20160829_144545-01-min
Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada

Bozcaada’da imar izni çok kısıtlı, sizce yeni turizm yatırımları yapılması gerekiyor mu?

Tabii ki adamızın tamamen imara açılıp doğallığını ve bakirliğini yitirmesine karşıyız. Turizm yatırımı olarak değil de, imar izninin kısıtlı olması özellikle ada halkını olumsuz etkilemektedir. Bugün şehir dışındaki arazilerde imar izninin hiç olmadığını ve adamız gençlerinin büyük bir çoğunluğunun evlendiği zaman oturacak bir eve sahip olmadığını düşünürsek adaya imar izinleri doğal yapımızı ve bakirliğimizi bozmayacak şekilde tekrar gözden geçirilmeli ya da en kısa sürede bir toplu konut projesi hayata geçirilmelidir.

Turizm için de bu konuya birkaç yorum yapmak gerekirse; adamız küçük bir ada ve Bozcaada’yı turizm adına çekici kılan insanlarının samimiyeti, doğası ve bakirliği. Turizm adına yapılacak büyük yatırımlar adayı çekici kılan bu doğal dengenin bozulmasına ve adanın albenisini yitirmesine neden olacaktır diye düşünüyorum.

Büyük şehirlerden gelip Bozcaada’da cafe, restoran ya da otel açan ve “sonradan” Adalı olanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yerlilerden daha mı fazla sahip çıkıyorlar Ada’ya?

Böyle bir cümleyi kabul etmem tabii ki mümkün değil. Bilmiyorum kendileri bu konuda nasıl düşünüyorlar ama bence adanın yerel halkı da, sonradan adaya yerleşen arkadaşlarımız da bu tarz ayrımlardan ve ötekileştirmelerden vazgeçip enerjisini yaptıkları işe, adayı gerçekten güzelleştirme ve daha yaşanır hale getirme adına harcasalar her şey, hem kendileri hem de Bozcaada için çok daha güzel olacaktır diye düşünüyorum. Adanın yerel halkı ve sonradan buraya yerleşen arkadaşlarımız adanın ahengini oluşturuyor bence, bir kez daha altını çizmek isterim ki, bu tarz gereksiz sohbetlere kimse girmemeli. Biz birlikte güzeliz…

Sizin favori plajınız hangisi?

Adamızın her plajı birbirinden güzel olmakla birlikte çok yoğun olmayan günlerde Akvaryum benim favorimdir.

Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada
Bir Bilene Sorduk: Salhane & Bozcaada

Bozcaada’nın bakirliğini korumak ve temiz tutmak için Ada’ya gelecek olanlara bir öneriniz/tavsiyeniz var mı?

Bu konu biraz eğitim ile alakalı sanıyorum ve ciddi olarak sınıfta kaldığımız bir konu. Bir insanın dolu bir su şişesiyle plaja gidip ağırlık ve hacim olarak çok daha küçük olan boş pet şişeyi aynı şekilde yanında çöpe kadar götürememesini şahsen anlayamıyorum. Plaja getirilip çitlenen kabukları aynı şekilde plajda bırakılan çekirdekler, kuma gömülen bebek bezleri ve daha neler neler. Adada yaşayan dostlarımız iki günde bir, akşamları toplanıp plaj temizliğine gönüllü katılarak ellerinden geldiğince çevre temizliğine katkıda bulunmaya çalışıyorlar. Bence bu tarz hareketlere gerek kalmamalı. Uzun lafın kısası bir tane Bozcaada var, tadını çıkaralım. Tadını çıkartırken de bir daha ki ziyaretimizde daha güzel bulacak şekilde Bozcaada’yı geride bırakalım.

Cesaret Yoldaşınız, Dünya Rotanız Olsun!