“à bon chat, bon rat”, İyi kediye iyi fare diyor Özdemir Altan, Zeki Faik İzer‘den aldığı eğitimi anlatırken…

Türk soyut sanatında yarım asrı aşan sanat hayatı ile önemli bir yer edinen Özdemir Altan’ın farklı dönemlerde ortaya çıkardığı serileri, Nişantaşı Bozlu Art Project‘te 6 Aralık’a kadar yakın dönem Türk sanat tarihine tanık olmak isteyen sanatseverleri bekliyor. Anadolulu, burjuvazi bir aileden gelen Özdemir Altan, döneminin sanatçılarında sıkça rastlandığı gibi Paris’te eğitim almış ve Zeki Faik’ten de öğrendiklerini birleştirerek sanat serüvenini şekillendirmiş. Altan, resim yaptığı 20’li yaşlarda Türkiye’de sanat müzesi olmadığı için klasik müziği bir öğretmen gibi kabul etmiş ve sanatı klasik müzikten öğrenmiş. Bozlu Art Project’teki sergide yer alan videoda dinleyebileceğiniz anılarından da anlaşıldığı gibi çalışkan bir sanatçı ve halen Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Altan, diğer sanatçılar gibi Paris’te sadece gezip tozmadığını, bir sene eğitim ile alabildiği herşeyi alıp yurda dönerek çalışmalarına devam ettiğini anlatıyor.

Standart bir tekniği, üslup kaygısı olmadığını, anlık esinlenmeler ile eserlerini ortaya koyduğunu söyleyen Altan, farklı dönemlerde ortaya koyduğu serilerini yaparken Vincent Van Gogh’un dolaştığı sokaklardan, günümüz politikasına, foto-gerçekçiliğe kadar birçok ilham kaynağından yararlanmış. Eserlerine yazılar, kolajlar, objeler ekleyerek farklı yorumlar getirmiş.

Doğulu Göçmen Çocukların Yerleşim Sorunu, 1986

Çok Kitap Okuduğu Halde Halkı Tarafından Sevilmeyen Bir Kraldır, 1965

Altan’ın 60’lı yıllarda gerçekleştirdiği “Krallar ve Kraliçeler”den 70’li yıllardaki “Gerçekçi Dönem”ine, 80’li yıllarda ürettiği kavramsal sorgulamalar içeren üç boyutlu işlerinden, kolajlara ve 90’lı yıllarda başlayıp günümüze kadar devam ettirdiği Soyağaçları’ndan, son dönem çalışmalarını içeren Don Kişot serisine kadar uzanan farklı dönemlerinden örneklerin yer aldığı geniş seçkileri kesinlikle görmeye değer.

 Soyağaçları serisinden