Brunelleschi'nin Kubbesi: Mimari Bir Başyapıt
Floransa deyince aklımıza ilk gelen isimler Leonardo ve Michelangelo olsa da şehrin sembolü haline gelen Floransa Katedrali ve yaratıcısı Brunelleschi’nin hakkı da yadırganamaz. Size biraz Brunelleschi’den biraz da katedralden bahsedeceğim. Öncelikle şunu söyleyeyim; katedralin kubbesinin tasarımcısı Brunelleschi değil, katedralin de tasarımcısı olan Arnolfo di Cambio imiş. Brunelleschi, inşası neredeyse imkansız olan bu kubbeyi inşa etmeyi başarmış. Bu yüzden kubbe, Brunelleschi’nin Kubbesi olarak anılmaya hak kazanmış. Şimdi biraz daha detaylara girelim bakalım.
Brunelleschi’yi Tanıyalım
Katedralden ve eşsiz kubbesinden bahsetmeden önce Brunelleschi’yi tanıyalım isterim. Brunelleschi, 1377 de İtalya’da doğmuş bir kuyumcu aslında. Hiçbir mimari eğitim almamasına rağmen, eserleri ve zekası sayesinde ünlü mimarları bile kendisine hayran bırakıyor. Sanat tarihçilerinin ‘Rönesans onunla başlar, onunla biter.’ dediği, yaşadığı dönemin Gotik etkisinde kalmayan Brunelleschi, yalınlığı ön planda tutan bir mimar ve heykeltıraş. Günümüzde kullanılmaya devam edilen ‘perspektif’i kullanarak çizim yapma sistemini geliştiriyor. 1400’de peygamberlerin, havarilerin ve Saint Augustine’in heykellerini yapıyor.
Brunelleschi, 1401 yılında da Lorenzo Ghiberti‘nin de katıldığı, Floransa Vaftizhanesi‘nin kapısının tasarlanması yarışmasına katılıyor. Ve yarışma sonucunda jüriler Filippo Brunelleschi’nin çalışmasını dramatik ve düşündürücü bulurken Ghiberti’nin çalışmasını zarif ve narin bulunuyor. İki mimar arasında seçim yapamayan jüriler, Brunelleschi ile Ghiberti’nin beraber çalışması gerektiğine karar veriyorlar. Ancak Brunelleschi özgüvenli ve kibirli yapısıyla bu öneriyi kabul etmiyor ve yarışmadan çekilerek Ghiberti’nin birinci olmasını sağlıyor. Brunelleschi, birkaç yıl sonra tekrar Floransa’ya gelerek Santa Maria del Fiore Kilisesi‘nin (Floransa Katedrali) yapımını tamamlıyor.
Floransa Katedrali ve Brunelleschi’nin Kubbesi
İnşaatına 1296 yılında başlanan Santa Maria del Fiore Kilisesi‘nin ya da bilinen adıyla Floransa Katedrali’nin (Duomo), ilk mimarı Arnolfo de Cambio olsa da, daha sonra birden fazla mimar katedralde birçok değişikliğine sahip oluyor. Katedralin en dikkat çeken noktalarından biri ‘Giotto’nun Çan Kulesi’ olarak bilinen çan kulesi. Çan kulesi, katedralin mimarlığını Giotto’nun yaptığı dönemde inşa ediliyor.
Daha sonra mimarlık görevini Francesco Talenti ve Giovanni di Lapo Ghini üstleniyor. Bu döneme kadar inşa edilen katedralin bölümleri Santa Maria del Fiore’ye ithaf ediliyor ve daha inşaası tamamlanmadan açılıyor.
O dönemde yaşanan uzun süreli savaşlardan ve ekonomik sıkıntılardan dolayı yapının kubbesi tamamlanamıyor. Daha sonra ise kubbenin tamamlanması için bir yarışma düzenleniyor, yarışmayı kazanan kişiye ömür boyu şöhret imkanı tanınıyor. Brunelleschi, yarışmanın kazananı oluyor ve hemen çalışmalara başlıyor. Çalışmalarında yeni yöntemler denediği için Brunelleschi’nin yeni malzemeler ve yeni aletler icat ettiği de söylenir. Kubbe, Rönesans Dönemi’nin ilk eserleri arasında da yerini alıyor. Yapıtın bodrum katında Filippo Brunelleschi’nin mezarı da bulunuyor.
Son olarak da size katedralin içinden bahsetmek isterim. Yapının kabuğu bizlere geç Gotik esintileri ve renkli mermer cephesiyle Romanesk görünüme sahip olsa da içi daha çok Rönesans dönemi esintileri taşıyor. Katedralin kubbesinin içi de dışı kadar dikkat çekici bir hale geliyor. Kubbenin iç kısmında sanat tarihçiliğinin kurucusu sayılan Giorgio Vasari’den ‘Kıyamet Günü‘ freski bulunuyor. Bu freski ise Vasari’nin öğrencisi Zuccari renklendirmiş.
Bu dünyadan mimariye dair hiçbir eğitim almamış usta mimar Filippo Brunelleschi geçti ve bir başyapıta imza attı. Düşünün, Michelangelo‘ya nereye gömülmek istersiniz diye sorulduğunda ‘Brunelleschi’nin yapıtını sonsuza kadar izleyebileceğim bir yere’ yanıtını vermiş!
Kapak fotoğrafı: sanatla-art.com/
İlginizi çekebilir: Umut Hanioğlu’ndan Villa Ambron
İlk yorumu siz yazın!