İBB Miras, son yıllarda yaptığı yenileme çalışmalarıyla üzerine zamanın örtüsü çekilmiş, unutulmaya yüz tutmuş mekânları kentin hafızasına, bir şehir hakkı olarak insanların kullanımına geri kazandırmaya devam ediyor. İBB Kültür için hazırlayıp sunduğum Hangi Film Hangi Zamanda?  programı vesilesiyle İBB Miras’ın çalışmaları sonrası hizmete açılan Cendere Sanat, Moda İskelesi, Müze Gazhane, Haliç Sanat, Casa Botter, Metrohan, Kadıköy İskelesi, Artİstanbul Feshane, Taş Mektep ve İBB Beyoğlu Sineması’nda çekimler gerçekleştirip, bu mekanların her biriyle kişisel olarak özel bir bağ kurma fırsatım olmuştu. 28 Şubat günü açılışında bulunduğum, 100 yılı aşkın süredir İstanbul’un yedinci tepesinden şehri izleyen Tarihî Yarımada’nın yeni kültür ve sanat odaklı yaşam alanlarından biri olarak kent hayatında yerini alan Bulgur Palas hakkında yazmak istedim.

snt9006
Bulgur Palas  | Fotoğraf Kaynağı: İBB Kültür (Sami Türk)

Mekân, Zamanın ve Belleğin Somutlanacağı Bir Alan Sağlar

Zaman; dünyanın parçası olduğumuz ilk doğum anından yaşamımızın sonuna kadar bizimle var olan, biz nefes aldıkça varlığını her an hissettiren bir olgudur. Bizim varlığımızdan azade başkaları için yerinde durmaya ya da ilerlemeye devam etse de onunla kurduğumuz ilişki canlılığımızı hissettiğimiz kadardır. Her an bir şeyler içine dâhil olurken koskoca bir bütünün parçası olduğumuz yaşamda hikâyemizle izimizi oluştururuz. Bu yüzden hikâyemize zamanı tanık etmek isteriz. Her bir yaşanmışlığı, duyguyu zamanın bir yerinde işaretleme ihtiyacı duyarız. Bir kitabın ilk sayfasına, bir fotoğrafın altına, bir biletin üstüne tarih koyarak yaptığımız eylemleri zamanın izi yapmak isteriz. Geçmişin izlerini, şimdinin eksiklerini, geleceğin ihtimallerini, zamanın tanıklığı ile gidermek isteriz hep. Dâhil ederiz onu yaptığımız şeylerin içine, çünkü ondan ayrı var olmamız mümkün değil. Zaman duygularımızı etkiler. Eylemlerimizi etkiler. Zaman önyargısızdır. Bu yüzden biz var olmaya devam ederken o uçar, kaybolur. Sonra yeniden kucağımıza düşer. Zamanın bizde yara açan olayları, yaramıza kabuk bağlatan yılları ve yaramızı tekrar açan anları var. İçinde hem şifalanmak hem de tekrar hasta olmak var.

snt8722
Bulgur Palas | Fotoğraf Kaynağı: İBB Kültür (Sami Türk)

Algılanan zaman, hissedilen zaman, akışkan zaman, yavaş geçen zaman, sürüklenen zaman, yakalanmaya çalışılan zaman, elimizden kayıp giden zaman, şimdiki zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman… Önümüzde duran çeşit çeşit zaman tanımlamaları ve onları bir zamanlar diye başlayan cümlelerle anlatma fırsatı var. Tanımını nasıl yaparsak yapalım zaman; eninde sonunda içine düştüğümüz şeydir. Zaman kavramını somut olarak hissedebileceğimiz iki yer vardır: birisi bellek, birisi de mekândır. Etten kemikten varlıklar olarak hepimiz bir yer işgal ederiz. Bilincinde olsak da olmasak da içinde bulunduğumuz yeri ve mekânı birçok farklı biçimde zihnimize kaydeder ve hareketlerimizi ona göre biçimlendiririz. Bellek, mekân algısı oluşturma sürecinin bir parçasıyken mekân da anıların biriktiği, depolandığı bir çeşit arşiv işlevi görür. Mekân; zamanın ve belleğin somutlanabileceği bir alan sağlar. Mekânların içinde kendimize bir yer bulmak, kişisel olarak bütünlük sağlayabileceğimiz sanatsal, kültürel ve sosyal aktivitelere katılmak ve zaman içerisinde unutulmuş ve/veya gözden çıkarılmış mekânların tekrar insanlara kazandırılması ise birey için bir şehir hakkıdır.

Bulgur Palas

snt9011
Bulgur Palas  | Fotoğraf Kaynağı: İBB Kültür (Sami Türk)

İBB Miras, son yıllarda yaptığı yenileme çalışmalarıyla üzerine zamanın örtüsü çekilmiş, unutulmaya yüz tutmuş mekânları kentin hafızasına geri kazandırmaya devam ediyor. Bazı yerler için korunmuşluk unutulmuşluk seviyesiyle eş değer olsa da hatırlayarak, o mekânı insanlarla buluşturarak işlevsel hale getirmek gayet mümkün. Mekân dediğimiz şey kendi içinde kendi için tasarlanan bir yer olduğu için toplumun etkileşimiyle yön kazanır. Bu yüzden de toplumun nefes alabileceği, kendi bireysel hayatlarında zamanın ve mekânın kontrolünü ele alabileceği bir alan sağlar. İBB Miras ekibi, Müze Gazhane, Cendere Sanat, Kadıköy İskelesi, Moda İskelesi, Metrohan, Casa Botter, Artİstanbul Feshane,Yedikule Gazhanesi, Baruthane, İBB Beyoğlu Sineması gibi birçok yeri kent hafızasına tekrar kazandırdı. Son olarak geçtiğimiz günlerde, 100 yılı aşkın süredir İstanbul’un yedinci tepesinden şehri izleyen Bulgur Palas, Tarihî Yarımada’nın yeni kültür ve sanat odaklı yaşam alanlarından biri olarak kent hayatında yerini aldı.

snt9274
Bulgur Palas | Fotoğraf Kaynağı: İBB Kültür (Sami Türk)

28 Şubat 2024 Çarşamba günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Magnum Photos Baş İşletme Yetkilisi Marine Mérindol ve İşbirlikleri Direktörü Clara Berbessou, Magnum Photos fotoğrafçılarından Emin Özmen’in de aralarında bulunduğu sanat, siyaset, iş ve medya dünyasından çok sayıda ismin katılımıyla gerçekleşti. Bulgur Palas, dünyanın en saygın fotoğraf ajanslarından biri olan Magnum Photos’un “Magnum İstanbul’da” sergisini ağırlıyor. Paris, Londra ve New York merkezli fotoğraf ajansı Magnum Photos’un 77. yıl sergisi olan “Magnum İstanbul’da”, 70 sanatçının 200’den fazla fotoğrafından oluşuyor. 2017 yılında ajansa katılan, savaş muhabirliği alanında The Bayeux Calvados Halködülü ve iki defa World Press Photo (Dünya Basın Fotoğrafları) ödülü sahibi Türk fotoğrafçı Emin Özmen’in 30 fotoğrafına da sergide özel bir bölüm olarak yer veriliyor.

Zamanın Üzerinden Şehri Seyretmek

Bulgur Palas | Fotoğraf: 10Haber

Fotoğraf sanatı zamanı mühürler. Şimdinin ağrısından kurtarabilir ya da bizi geçmişe saplayabilir. Bazen bir fotoğraf; bizi başka diyarlara götürür, başkalarının yaşadığı bir acıyı paylaştırır, bizi hiç yaşa(ya)madığımız anlara götürür, aşinalıktan varlığını unuttuğumuz hislerle karşılaştırır bizi, başkalarının mekânına ve zamanına ortak kılar. Bulgur Palas’ın merdivenlerinde gezinip, odalarında gördüğüm fotoğraflar ayaklarımın altında duran zaman kavramını kaydırıp beni başka diyarların yaşanmışlıklarına götürdü. Zamanın içinde süzülerek, binanın en tepesine çıktığımda gördüğüm şehir manzarası, serginin de etkisiyle şehirden alabilecek olduğum en güzel hediyeyi verdi bana. Zamanın kendisinden bir bulut yapıp sanki şehri seyrettim. Gerisi zaten havada asılı kalma hali gibiydi…

Kapak Fotoğrafı: İBB Kültür (Sami Türk)

İlginizi çekebilir: Halil Şimşek’ten 31. İstanbul Caz Festivali