Burcu Ünlü ile: "Yansımalar" Sergisi Üzerine
Burcu Ünlü, “Yansımalar” adlı ilk kişisel sergisiyle, 7-21 Mayıs 2024 tarihleri arasında Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçının geçtiğimiz yıl yaptığı “Yansıma” adlı tablosuyla başlayan sergi hayali, bu hayali yansıtan 15 şehir ve 17 resme uzanıyor. İzleyicilerin kendilerinden yansımalar bulabileceği seçki, daha önce gördüklerimize farklı bir gözle bakmamız ve kendimizle karşılaşmamız için fırsat yaratırken bir yandan da aynalama efektiyle dikkat çekiyor.
“Yansımalar” sergi fikriniz nasıl ortaya çıktı ve oluştu anlatabilir misiniz?
Güneşle ilginç bir bağım var. Güneş benim ruh halimi yansıttığı için, güneşin de geceden gündüze, yazdan kışa, ülkeden ülkeye, şehirden şehire farklı halleri olduğu için kendime benzetiyorum, güneş beni bana yansıtıyor sanki. O yüzden sergimin adı ‘’Yansımalar’’.
Eserleriniz Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’yla özel, mistik bir bağ kuruyor. Siz bu tarihi mekânda sergi açmaktan dolayı nasıl hissediyorsunuz?
Sergimi eserlerim gibi duygusu ve geçmişi olan bir yerde sunmak istedim. Sergi alanı için arayışımda bu konu benim için belirleyici oldu. Tarihi Hüsrev Kethuda Hamamı Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden biri. Geçmişten günümüze taşıdığı ruhuyla, yaklaşık beşyüz yıllık yaşanmışlığıyla eserlerimin duygusunu en iyi vereceğim yerlerden biri olduğunu içine girdiğim an hissettim. Aramızda mistik bir bağ oluştu adeta, hayalimin gerçekleştiği yerin sihiri, eserlerimdeki yansımanın sihiri ile birleşti.
İlk serginizde küratör ve sanatçı kimliğinizin harmanlandığına tanıklık ediyoruz. Sizin için nasıl bir deneyim?
Eserlerimin hem yaratıcısı hem kuratörü olmak kendimi kendime anlatmak gibi benim için. Eserlerimin ruhunu, onları yaratırken bende oluşan duyguları en kalben anlatacak olan yine benim. Kalpten konuşabilmek için, o duyguları aynası olabilmek için kuratörlüğü de kendim yapmak istedim.
Seyahat tutkunuz çalışmalarınıza yansıyor. Resimleriniz ve gezdiğiniz yerler arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz?
Seyahat ve resim benim için vazgeçilmez iki tutku. Benim keşif ve merak duygumun yansımaları diyebilirim. Seyahatlerimde beni etkileyen ve iz bırakan yerleri sadece görünen haliyle değil, bilinç altımda bende yarattığı duygularla harmanlayarak ölümsüz hale getirmeyi amaç edindim.
Doğa olayları üretimlerinizin bir diğer önemli ilham kaynaklarından. Bu konudan nasıl ilham alıyorsunuz ve eserlerinize yansıtıyorsunuz bahsedebilir misiniz?
Doğa bize benziyor aslında. O da bizim gibi değişken; bazen sıcacık sarıp sarmalarken, bazen esip gürlüyor, bazen karanlık, bazen aydınlık yüzünü bize gösteriyor. Kendi içinde bir dengesi var. Biz de her zaman aynı duyguda değiliz, her an mutlu, her an üzüntülü olamayız, değişkeniz. Resim yapmak benim için doğanın o sözsüz dilini anlamaya, o dilin bende yarattığını yansıtmaya aracılık ediyor. Görünürde aynı güneş aynı denize batıyor her akşam belki ama benim için öyle değil; benim ruh halim değiştikçe, şehirler değiştikçe güneş de, deniz de değişiyor sanki. Ben doğadan bana gelen bu yansımaları geri yansıtmak istedim.
Sanatsal yolculuğunuzda ışığınızı farklı şekillerde yansıtma niyetiyle yola devam ediyorsunuz. Gelecek projeleriniz arasında neler yer alıyor?
Ben hayal ediyorum ve yola çıkıyorum. Bu yolculuklar sadece dış dünyamda değil, aynı zamanda benim içimde de gerçekleşiyor, sanatsal yolculuk dediğimiz aslında bu. Bu yolculuk bugün şehirler, deniz ve güneşle birleşti ve sanata döndü. Çıkacağım yeni yolculuklarla birlikte yarın ne getirir bilinmez ama ben bir sonraki sergimin yolculuğunu çoktan tamamladığım için biliyorum. Bunu şu anda sürpriz olarak tutuyorum ve bir sonraki sergimin teması ve tekniğinin ipucunu bu sergimde bir eserimde gizliyorum. Sergime gelen sanatseverlerin bu sürprizi keşfetmelerini arzu ediyorum.
Sergiden elde edilecek gelir sonucu bir bağış yapılacak. Bundan da bahsedebilir misiniz?
Bu serginin ilk eseri olan ‘’Yansıma’’ tablomun gelirini “Kansersiz Yaşam Derneği’’ne bağışlamaya niyet ettim. Eserimin açıklamasında da söylediğim gibi; ‘’Aynaya baktığında gördüğün sadece yansımandır. Kendini ise ancak dünyada görürsün. Her insan denizden alınmış bir su gibidir ve güneşten çarpan bir ışık. Hepimiz birbirimizin ve bu dünyanın bir parçası, sihirli birer yansımayız.” Eserimle ifade etmek istediklerim böylece yerine ulaşmış olacak.
Kapak Fotoğrafı:
İlginizi çekebilir: Burcu Dimili’den Seçil ile “Being” Sergisi Üzerine Bir Sohbet
İlk yorumu siz yazın!