Hafıza, kişinin kimliğinin şekillenmesinde önemli bir role sahip. Kişinin şimdiki zamandaki tutumları, davranışları, tercihleri gibi unsurlar, kişinin geçmiş deneyimleriyle şekillenebilir. Fakat kişinin hafızasını ele alırken hafızanın sadece otobiyografik anılardan oluşmadığını göz önünde bulundurmak gerekir. Kişinin hafızasında içinde yaşadığı toplumun anıları, geçmiş deneyimleri ya da yaşadığı toplumun geçmişten gelen bakış açısı önemli bir yere sahiptir. Yaşanılan toplumun geçmiş deneyimleri ile şekillenen hafızaya ise kolektif hafıza denir. Kolektif ve bireysel hafıza, Michael Haneke’nin 2005 yılında çektiği Caché filminin ana bileşenlerini oluşturuyor. Gelin, filme daha detaylı bakalım!

Caché, Georges Laurent, Anne Laurent (Daniel Auteuil, Juliette Binoche) | Fotoğraf: Pinterest.com

Caché

Kolektif ve Bireysel Hafızaya Kısa Bir Bakış

Toplumsal hafıza da aynı bireysel hafıza gibi kişinin davranışlarını, tutumunu, tercihlerini, hayatı algılama şeklini etkileme gücüne sahiptir. İnsanlar bazen bireysel ve kolektif anılarını hatırlamak için stratejiler geliştirse de (örneğin fotoğraf çekmek, o anı hakkında konuşmak, o dönemi anımsatan eşyaya sahip olmak gibi) bazen de sahip olduğu bireysel ya da kolektif anıyı bastırmaya çalışır. Fakat bu bastırılmış anılar kişinin bilinçli zihninde aktif rol oynamasa da unutulmaz, kaybolmaz hatta bazen kişinin davranışlarını, tutumlarını kişi farkında olmadan etkiler. Anıların bastırılmasına kolektif hafıza boyutunda bakarsak, bu durum sessizlik ile sağlanır. Sessizlik durumu da bir çeşit anıyı bastırma halidir. Toplum belli bir kişinin ya da belli bir olayın hatırlanmasını önlemek için o konuyu hatırlatacak eylemlerden uzak durarak, bilinçli bir sessizlikle toplumsal anıyı, kolektif hafızada bastırmaya çalışır.

cache-2005-movie-free-download-720p-bluray-1
Caché | Fotoğraf: Pinterest.com

Haneke Bize Ne Anlatmak İstiyor?

Caché filminde bireysel hafızanın kolektif hafıza üzerinden nasıl etkilenebileceği, Georges Lauren ve Cezayirli Majid’in 17 Ekim 1961 Paris Katliamı ile şekillenen ilişkileri üzerinden anlatılır. Fakat Haneke’nin 2005 yılında Austrian Films’e verdiği röportajda da belirttiği gibi filmde izleyiciye verilmek istenen mesaj; tarihi bir olayı hatırlatmaktan ziyade toplumun kolektif hafızısıyla, kişini bireysel hafızanın etkileşim halinde olduğu, böylece birbirini etkilediğini ve bir toplumda yer alan üyelerin kolektif hafızadaki suçlardan muaf olmadığı yönündedir.

Haneke bu konuyu vurgularken bir yandan da bastırılmış anıların, insan farkında olmasa bile gündelik hayatında nasıl var olabileceğini, iktidar üzerinden kişilerin birbirine yabancılaşmasının ve birbirini ötekileştirmesinin de altını çizmektedir. Michael Haneke’nin 2005 yılında verdiği bir röportajda filmde söz edilen katliamı Arte’de gösterilen bir belgeselden öğrendiğini söylemiş ve bu katliam hakkında belgeseli izlemeden önce bilgisi olmamasının nedenini de Fransız hükümetinin bu konu hakkında 40 yıldır susuyor olmasına bağlamıştır. Dahası filmi çekmesinin altında yatan motivasyonun aslında bu susma olduğunu şu cümleleriyle belirmiştir;

Kırk yıldır bu olaydan bahsedilmedi. Farklı bir zamanda gerçekleşmiş olsa bile herhangi bir ülkede benzer bir hikâye bulabilirsiniz. Kişisel bir hikâyeye bağlanabilecek kolektif suçluluk her zaman mevcut ve bu filmin böyle anlaşılmasını istiyorum.

Michael Haneke
hanake
Michael Haneke | Fotoğraf: Pinterest.com

Caché Film Analizi

Editör Notu: Yazının devam eden bölümlerinde spoiler bulunabilir. Dilerseniz filmi izledikte sonra bu yazıya tekrar dönebilirsiniz.

Film, ilk dakikasından itibaren seyirciyi bilinmezliğin içine sürükleyerek başlar. Caché’de ilk olarak gördüğümüz sahne sabit bir kamerayla gözetlenmiş evin/sokağın videosudur. Yaklaşık 4-5 dakika sonra kamerayla çekilmiş evin sahibinin Anne ve Georges Laurent çifti olduğu, seyirciler tarafından öğrenilse de seyirci film boyunca gizemli video hakkındaki her şeyi filmin karakterleri ile eş zamanlı öğrenmektedir. Bu durum seyircinin de karakterlerle aynı belirsizlik içinde olması, seyircinin deneyimlediği duygu ve düşüncelerle “diegetic” alanda deneyimlenen duygu ve düşüncelerin paralel olmasına olanak vermektedir (Thakur, 2008). Böylece Haneke seyirciyi olayların tanıkları pozisyonuna sokmuş olmakta ve seyrici de olayın bir parçası haline geldiği için pasif rolden aktif role geçiş yapmış bulunmaktadır.

hidden-house-1108x0-c-default
Caché | Fotoğraf: Pinterest.com

İşte film tam da bu gizemli video’nun Georges Lauren ve ailesine ulaşmasıyla başlıyor. Georges ve Anna (Daniel Auteuil, Juliette Binoche) ilk başta bu video’nun çocukları Pierot’un arkadaşları tarafından yapılan bir şaka olabileceğini ya da Georges’ın hayranlarından birinin bu videoları çekebileceğini düşünseler de bir süre sonra kayıtların ne Pierot’un arkadaşları tarafından, ne de Georges’in hayranları tarafından gönderilmediği anlarlar. Bu durum başta Georges olmak üzere tüm aile halkını olumsuz bir duygu durum içerisine sokar. Burada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri kayıtları kimin gönderdiğinden ziyade ortada olan belirsizlik durumudur. Çünkü Georges zaten mesleği gereği hep kameralar altında olan, takip edilen biridir. Fakat şu an durum çok daha farklıdır. Bu sefer Georges kimin, neden onu gözetlediğini bilmemekte ve üstüne bu bilinmezliklerle dolu bir sürece girmektedir.

img_1822-1
Caché | Fotoğraf: Pinterest.com

Ertelenen Bir Yüzleşme

Eve gönderilen videolara ek olarak iş yerine ve ocuklarının okuluna ağzı kanayan bir çocuk çiziminin de gelmeye başlamasıyla aile iyice gerilir. Georges’ın gizemli ve gerginlik yaratan tüm olayları çözmek için attığı her adım, onu geçmişinde yer alan ve kendini suçlu hissettiği için bastırdığı travmatik anısıyla yüzleşmeye yaklaştırmaktadır. Georges’ın geçmişinde yer alan travmatik olay her ne kadar onun bireysel anısı gibi de görünse aslında temellerini yaşadığı, devletin attığı bir anıdır. Bu anı Georges’ın küçüklüğüne, 1961 yılına dayanmaktadır.  Geroges’un çocukken yaşadığı evde Cezayirli Majid ve ailesi ile yaşamaktadır. Fakat 1961 yılında Majid’in ailesi Fransa hükümeti tarafından Sein Nehrine atılarak öldürülmüştür.

Bu durumdan dolayı vicdan azabı çeken Georges’ın ailesi Majid’i evlat edinmişlerdir. Fakat bu durum Georges’ı rahatsız etmiştir. Sırf Majid’i kötü göstermek için Majid’ten horozun kafasını kesmesini istemiş ve ardında suçu Majid’e atarak, Majid’in yetiştirme yurduna gönderilmesine neden olmuştur. Gizemli videoların tetiklemesi ile yüzleştiği bu anıyı Georges ilk başta küçük bir çocuğun kıskançlığı olarak yorumlasa da, filmde olaylar geliştikçe Georges, Majid’e karşı tutumunun altında yatan motivasyon ile Fransız hükümetinin Cezayir’e karşı takındığı tutum arasında paralellikler görmeye başlar. Fakat Georges, oluşturduğu kusursuz kimliğine ırkçılık gibi bir sıfat eklemek istememekte ve bu nedenle bu anıyla yüzleşmemek için bu anıyı her zaman bastırmaktadır. Ancak gizemli kayıtların sırrını çözmek için attığı her adım, Georges’ı yüzleşmekten kaçtığı anı ile yüzleştirecektir.

img_1823-2
Caché | Fotoğraf: Pinterest.com

Aslında Georges’ın ırkçı tutumuna filmdeki başka sahnelerde de rastlayabiliriz. Georges’ın bisiklet kullanan farklı bir ırka sahip olan genç bir çocukla ettiği kavgayı işleyen sahne aslında Georges’un her ne kadar kendine ‘ırkçı’ sıfatını yakıştırmasa da, onun ırkçı bakış açısının sembollik olaylarla işlendiği bir sahnedir. Georges önüne bakmadan yola atladığı için bisiklet kullanan genç bir çocuk, hafif bir şekilde ona çarpar. Fakat bu olayda önüne bakmadığı için suçlu olan Georges olsa dahi bağıran ve agresif tutum sergileyen yine Georges’tır. Kendisi bisikletli çocuğa “Görmüyor musun?” diye bağırır. Georges Fransa’daki beyaz burjuva bireyleri temsil eder ve onun her ne olursa olsun görülmesi, fark edilmesi gerekir. Bu sembolik sahnede Haneke, bu sahnede kişinin her ne kadar kendisini ırkçı biri olarak betimlemese gündelik hayatta ırkçılığın izlerini bulmanın mümkün olduğunu göstermeyi hedeflemiştir. Bir tutumun ırkçı olması için nefret dolu söylemler ya da şiddet içermesine gerek yoktur. Aynı Georges’ın çocuğa gösterdiği tutum gibi kendisini karşı taraftan üstün görme, suçlu da olsa kendisini haklı varsayma, diğer tarafa karşı yargılayıcı olma hali de ırkçı bir davranış olarak varsayılabilir.

cache-feature-1600x900-c-default
Caché | Fotoğraf: Pinterest.com

Filmde gerçekleşen olaylara daha geniş bir perspektiften bakarsak, Georges’in davranışı ile Fransa’nın sömürgeci tarafı arasında paralellikler görebiliriz. Georges, kendi davranışını ırkçı olarak tanımlamasa ya da Majid’in başına gelenlerden dolayı kendini suçlu hissetmese de, Fransız hükümetinin Cezayirli insanları ülkeden kovma eylemleri, Georges’in Majik’i evinden kovmak istemesinden çok da farklı değildir. Haneke’nin de vermek istediği mesaj aslında insanların yaşadıkları ülkenin tarihinden muaf olmaması ve ister istemez yaşadığı toplumun geçmişinin davranışlarına yansımasıdır. Zaten Haneke, film boyunca videoları kimin çektiği sorusuna odaklanmamıştır. Haneke, bireysel hafızanın kolektif hafıza ile nasıl şekillenebileceğini vurgulamak istemiş ve bireyler kolektif hafızayı kendilerinden bağımsız bir kavram olarak görseler bile ya da bireysel ve kolektif hafızalarını bastırarak reddediyor olsalar da hem kolektif hafızanın hem de bireysel hafızanın olaylarda, davranışlarda önemli bir rol oynadığını vurgulamak istemiştir.

Caché | Fotoğraf: Pinterest.com

Bonus

Filmde bir diğer önemli sahne ise Majid’in intihar sahnesi. İçinde önemli sembolik anlamlar taşıyan sahnede; Majid, Georges’ı evine çağırdıktan dakikalar sonra Georges’ın karşısında kendini öldürür. Filmde Majid’in neden kendini öldürdüğünün cevabı net bir şekilde seyirciye verilmez ama zaten film boyunca Haneke’nin amacı seyirciye cevaplar vermek değil, soru sordurarak seyircinin kendi cevaplarını verebilmeleri için olanak tanımaktır. Bu intihar sahnesine daha geniş perspektiften baktığımızda aslında Georges orada yargılayıcı, ukala tavırlarıyla kapitalist ülkelerini temsil ederken, Majid ise koloni ülkelerini ve göçmenleri temsil etmektedir. Majid’in intiharı, sömürge ülkelerinin üzerlerinde yarattığı baskı yüzünden kendini ifade edemeyen koloni ülkelerindeki insanların yok oluşunu sembolize eder. Haneke ise bu sahnede Majid’in intiharını, Majid’in Georges’a yaptığı bir saldırı olarak da düşünülebileceğini söylemiştir (Virtue, 2011). Çünkü geçmiş travmasından kaçan ve geçmişte yaptığı şeyi inkar eden Georges, Majid’in intiharıyla yüzleşmekten kaçamayacak, unutamayacaktır (Virtue,2011).

Kapak Fotoğrafı: Pinterest.com

İlginizi çekebilir: Berse Karakulak’tan Haneke ve Modern Toplum Eleştirisi