Mutluluğun Kafesi: Cake House Beşiktaş
Beşiktaş’ta zırt pırt önünden geçtiğim bir cafe vardı. Renkli camları ve şık tasarımı ile hep ilgimi çeken…Adı Cafe Cake House.
Geçtiğimiz haftalarda bir ara “şurada bir mola vereyim” dedim. Motorumu park ettim. İçeri adımımı attım ve durdum. Birkaç saniye süzdüm etrafı. İçeri girdim içeri ama oturamıyorum. Çünkü içeride dolaşıyorum.
Cafe Cake House’un Hikayesi
Aycan Bey tam 22 sene gümrük müşavirliği yapmış. Dış ticaret ile uğraşmış. Ama keyif almamış. 2001 yılında mesleği bırakmış. Eşi Nilgün Hanım ile birlikte evlerinin mutfağında bir şeyler yapıp dağıtmaya, yani satmaya başlamışlar. “Eve 3. buzdolabını alıp 4 metre tezgah ile siparişleri yetiştirmeye çalışınca bir durup düşündüm” diyor. Cafe Cake House‘da oradan çıkıyor işte.
2008 Mayıs ayından beri aynı noktada bir cafe. Lokasyona bakılırsa, Teşvikiye‘nin biraz aşağısı. Hani çok popüler bir yer değil, herkes ulaşamaz. Burası gerçekten sadece burası için gelinecek bir lokasyon. Ama içerisi dolu. Hatta dışarısı bile. Yani geliyor insanlar.
Mekan Aycan Bey‘in ellerinden çıkma. Mutfak ise Eşi Nilgün Hanım‘dan soruluyor. Her gelen “mekanın mimarı kim?” diye soruyormuş. Ben de sordum haliyle. Yok öyle bir şey. Her şey kendi uğraşı. Gidip mobilyacıdan mobilya almıyor Aycan Bey. Oturuyor, çiziyor tasarlıyor, marangoza gidiyor, demirciye gidiyor ve istediği ürünü kendi yaptırıyor. Tıpkı babama benzettim kendisini.
Dünyanın Her Yerinden Bir İz Var Bu Kafede
Aycan Bey aynı zamanda bir gezgin. Toplamacılığı seviyor. Amerika’da okuyan kızlarını ziyaret ederken bir yandan da Amerika’yı fethediyor. Chicago, San Diego, San Francisco, Las Vegas, Boston, New York… İkinci elcileri geziyor, kimsenin girmeye cesaret edemediği mahallelerden orijinal ve belki de değersiz ürünler topluyor. O ürünler Cafe Cake House‘a geldiğinde ise bir pırlanta gibi ışıl ışıl parlıyor. Sadece Amerika değil tabi. Çukurcuma, Bomonti, Cihangir… Gezip eski ürünleri toplayıp dekorasyon olarak kullanıyor.
Yemek için çatal, kaşık bıçak bile eski ve ikinci el. Masanıza gelen, çatal, bıçak ve kaşık hepsi birbirinden farklı. Çünkü hepsi farklı yerlerden toplanmış. bir seri ya da set değil yani.
Cafe Cake House Mutfağı
Ben oturduğum yerden 45 çeşit ürün saydım. Gözümle gördüklerim bunlar. Zeytinyağlılar, kurabiyeler, kekler, pastalar, tatlılar. Bir de menü var. Kahvaltılıklar, tostlar, su börekleri, boşnak börekleri… Girit dolmasından, ıspanak yatağında bilmem neye kadar. Minicik bir mutfaktan nasıl bu kadar fazla ürün çıkıyor akıl alır gibi değil. Tost ekmeği kendi yaptıkları zeytinli bir ekmekten. Tost deyip geçmeyin. Hayli başarılı.
Feşafel ise buranın en meşhur tatlısı. İsmi nereden geliyor derseniz; kızları Ayşe henüz 9 yaşındayken oyuncak yemek setlerinden bir mutfak yapıyor kendisine. Kendine özgü bir şey olarak da o yaştaki minik bir çocuk feşafel diyor. Artık ne demek istiyorsa? O günden bu yana Aycan Bey ve Nilgün Hanım’ın aklında kalan feşafelburaya muz, krema, kek, çikolata kaplı krokan fıstık, çikolata sosu ile hazırlanan bir tatlı olarak geliyor.
Cafe Cake House 21:00’de kapanıyor. Tabelası bile yok. Nasıl bulacağım burayı derseniz, Akaretler’den Beşiktaş Evlendirme Dairesi’ne doğru yürüyün. Sol tarafta Ota Tıp Jinemed‘i geçince sağ tarafta gördüğünüz en dikkat çekici kafe.
Cafe Cake House Adres: Türkali Mah. Nüzhetiye Cad. No:66A Beşiktaş / İstanbul – 0212 327 28 00
İlk yorumu siz yazın!