2018 Oscar Yarışı: Call Me By Your Name
Ta Filmekimi’nde izlediğimiz Call Me By Your Name’i tam da taze taze bol Oscar adaylığını kapmışken hatırlayalım.
İlk aşkınızı hatırlıyor musunuz? Birinin, sizin için diğerlerinden farklı olduğunu hissettiğiniz o anı… Midenize ilk kez krampların girdiği o zamanı hatırlıyor musunuz? Tüm bu hissettiklerinizin bugüne kadar masallardan dinlediğiniz o “aşk” denen şey olduğunu idrak ettiğinizdeki o aydınlanmanızı, o şaşkınlık halini… O ilk aşkla başlar insan büyümeye ve yine aşkla devam eder o hiç büyümeme haline. Başlı başına bir paradokstur bu durum. Bizi olgunlaştırmaya başlayan duygu da, bizi hep çocuk bırakacak duygu da yine aynıdır: Aşk!
Geçtiğimiz yıl açılışını Sundance Film Festivali’nde yapan ve bizim Filmekimi sayesinde tanıştığımız Call Me By Your Name bir ilk aşk ve bu aşkla büyüme, kendini keşfetme hikâyesi. Oliver ile karşılaştığında kendine, hayata karşı tüm ezberi bozulan Elio’nun hikâyesi…
1983 yılındayız. Kuzey İtalya’da yaz tatillerini yapmakta olan Perlman ailesinin her yaz olduğu gibi bu yaz da bir misafirleri var. Greko-Roman kültürü alanında profesör olan babasının misafiri yakışıklı ve bir o kadar da pervasız yüksek lisans öğrencisi Oliver. Oliver’a odasını vermek zorunda kalan Elio, bu burnu havada aşırı özgüvenden ölmek üzere olan misafirden pek hoşlanmıyor başlarda. Ancak sonrasında başta reddettiği duygularına teslim ediyor kendisini ve biz de Oliver ile çok özel olan ilişkilerine tanık oluyoruz.
Film sizi alıyor, İtalya’nın sımsıcak ’83 yazına götürüyor. Akşamları kurulan sofralarda, uzun sohbetlerin ve bol şarabın olduğu akşam yemeklerine; tüm gün havuzun başında, ıslak mayolar, okunan kitaplar ve akşamüstü uyuklamalarıyla geçirilen günlere ortak ediyor sizi.
Film, bugüne kadar anlatılmayan bir konuyu anlatmıyor; Amerika’yı yeniden keşfetmiyor. Ancak 2017 yılının en iyi filmleri arasında kendine sağlam bir yer ediniyor. Bunun sebebiyse duyguları en saf haliyle yansıtıyor olması. O ilk aşkın saflığını, o aşkın naifliğini size çok güzel bir şekilde geçirmeyi başarıyor.
Filmin Oscar Adaylıkları: En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu (Timothée Chalamet), En İyi Uyarlama Senaryo
90. Akademi Ödülleri adaylarıyla ilgili çok daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız bu yazımıza göz atabilir, Ceyeka’nın bir diğer güçlü adaylardan Lady Bird ve Three Billboards Outside Ebbing, Missouri hakkında yazdıklarını okuyabilirsiniz.
İlk yorumu siz yazın!