Celery: Bebek'in İtalyan Odaklı Deneyimsel Şef Restoranı
Sizleri yakın zamanda sıra dışı bir yemek deneyimi yaşadığımız ve oldukça yeni olmasına rağmen şimdiden Bebek’in en sevilen mekanlarından biri olmaya aday Celery ile tanıştıralım. Dekorasyonundan menüsüne ve mekanın sıcaklığına biz buraya bayıldık, bakalım siz ne düşüneceksiniz.
Öncelikle Celery’e daha ilk adımınızı attığınızda, mekanın minimal ve modern dokunuşların baskın olduğu dekorasyonu sizi büyülüyor. Duvarda asılı pop art tablolar, orta alanda bulunan ve insanda bir an önce yerini alıp keyifle sosyalleşme isteği uyandıran bar… Mekan yalnızca dekorasyonuyla bile hissettiriyor samimiyetini.
Celery’nin deneyimsel tatlarını barındıran zengin menüsüne gelirsek… Öncelikle menü, gastronomi dünyasının bize sorarsanız yeni nesil yetenekli isimlerinden Executive Chef Arda Önay ve Chef de Cuisine Merve Çolak tarafından hazırlanmış ve başta İtalya olmak üzere dünya mutfağının çeşitli lezzetlerini barındırıyor. Ancak tabii ki bu lezzetleri Celery’ye özgü dokunuşlarla deneyimliyorsunuz. Tarz olarak casual fine dining konseptini benimseyen ve bir şef restoranı olarak tanımlayabileceğimiz Celery’nin menüsü başlangıçlar, çorba ve salatalar, risotto ve makarnalar, ana yemekler, ekstralar ve dondurmalar olmak üzere altı bölümden oluşuyor.
Ayrıca sonradan öğrendiğime göre, menünün hazırlanması ve pişirme tekniklerinde Kuzey Avrupa ve Uzak Doğu tarzı da oldukça baskın. Uzak Doğu mutfağı esintisi olarak Celery’de karşımıza çok sık umami çıkıyor. Umami, bir cins aminoasitli, tuzlu ve baharatlı ama tanımlaması oldukça güç hoş bir tat olarak biliniyor ve bir araya geldiği besinlerin lezzetini katlamasıyla öne çıkıyor.
Celery’ye geldik, ne yiyelim derseniz, başlangıcı Badem Sütlü Soğuk Domates Çorbası ile yapmanızı çokça öneririz. Uzun zamandır içtiğimiz en lezzetli çorbaydı desek yalan olmaz! Özellikle çorbanın içindeki mor üzüm ve kıtır bademin uyumuna bayıldık. Sonrasında ise Kuşkonmaz ve Semizotu Salatası’nı denemelisiniz. Semizotu, ızgara kuşkonmaz, taze rezene, fermente ev yapımı yaban mersini sos ve bize sorarsanız salataya adeta sihirli bir dokunuş gerçekleştiren keçi peyniri dolgulu kabak çiçeği kızartması bir araya gelmiş, ortaya enfes bir lezzet çıkmış.
Ana yemek olarak ise, menünün gözdelerinden biri olan, kömür ateşinde pişirilerek hazırlanan ve porçini mantarı, sebze spaghetti, siyez bulguru eşliğinde sunulan Organik Izgara Tavuk’u tatmalısınız. Yediğimiz en yumuşacık tavuk olabilir! Sonradan öğrendiğimize göre, bu yumuşaklığını, etkli oluşunu ve kıvamını, çok özel bir pişirme tekniğiyle hazırlanmasından alıyor.
Yemek şöleninizi sonlandırmadan Belçika Uusulü Ege Midyesi ve yanında ev yapımı Antep fıstıklı mayonez ile gelen patates kızartmasını söyleyin deriz. Evet, doğru duydunuz, Antep fıstıklı mayonez dedik. Böyle bir lezzet olamaz; ilk denediğimizde sanki sos değil de, baklava yiyoruz dedik!
Celery’nin ev yapımı, İtalyan tarzı dondurmalarından bahsetmemek olmaz. Alıştığımız dondurma kıvamından çok daha farklı olarak, Celery’de tattığımız dondurmalar fazlasıyla kremamsı ve ferahlatıcıydı. Özellikle kakuleli yeşil elma, tarçın ve mor menekşeli crumble ile servis edilen, Miso karamel Tohoku’yu mutlaka denemelisiniz.
Midenizde hala yer kaldıysa -kalmadıysa bir akşamınızı mutlaka Celery’nin farklı imza kokteyllerini denemeye ayırmalısınız- kokteyl menüsünü inceleyin. Bar şefi Soner Tanrıverdi’nin ellerinden çıkan özgün kokteyller arasından bizim favorimiz tekila, limoncello, lime, çilek, acı biber ve agave ile hazırlanan The Devil oldu.
Celery’yi yeni lezzet keşifleri yapmak veya iş çıkışı arkadaşlarınızla birbirinden farklı kokteyller deneyip sohbet etmek için rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Mekanın kurucusu Aslıhan Çimen’e de güleryüzlülüğü için özellikle teşekkür ederiz!
İlginizi çekebilir: Patio: Bebek’in Yeni, İç Açıcı Limon Bahçesi
İlk yorumu siz yazın!