Çeşme, pandemi, maskeli beachler, daracık sokaklar, butik oteller ve Alaçatı’da yazlığı olmasa da yazlığı olan arkadaş sahibi şanslı BİZ.Evet, özellikle yaz aylarında dünya üzerinde en sevdiğimiz bölge olan, yedi büyük bölgemizin incisi, dağların denize dik uzandığı Ege Bölgesi’nden herkese selamlar! KPSS girişimiz hepinizi memnun ettiyse eğer, ilk theMagger yazımıza kısa kısa ama dopdolu Çeşme Alaçatı’da yeme-içme notlarımızla başlamak isteriz.

Çeşme-Alaçatı’da Yeme-İçme Önerileri

Arpege Patisserie

İlk durağımız sabahlarımızı şenlendiren Arpege Patisserie. Daha sonrasında Alsancak şubesine de uğradığımız bu güzel pastaneden bahsetmeden geçemeyeceğiz. Arpege’in yeri Alaçatı çarşıda gözüküyor sakın aldanmayın, doğrusu Ilıca’da. Biz lokal rehberler olarak konumun yanlış belirtildiğini Google’a bildirdik, çünkü beyaz yaka sorumluluğu bunu gerektirirdi, böyle de bi fedakarlık 🙂

Arpege kruvasanları kat kat, tereyağı tam dozunda, çıtırlık tam kıvamında. Parmesanları, tuzlu kurabiyeleri prosecconuzun veya beyaz şarabınızın yanında harika bir eşlikçi. Limonlu ve fındıklı kekini denedik, çok güzeldi. Ama asıl olay tatlı ve dondurma kısmında kopuyor. Favori tatlımız St. Honour tanışmaktan gerçekten onur duyduğumuz bir tatlı. Dondurma çeşitlerinde de tadı zirveye tasımaktan geri kalmamışlar. Lorlu incirli, lavantalı ballı ve asıl aşk yasadığımız sütlü çikolatalı dondurma. Toplar büyük oldugundan yarım isteyebilir ve çeşitlendirebilirsiniz. Tatlıların fiyatları 30-35 TL arasında değişiyor.  Dondurmanın topu 12 TL, tuzlu kurabiyelerin paketi 40 TL.

Asma Yaprağı

Instagram hesabımızda, storylerimizde de bolca bahsettiğimiz Asma Yaprağı’na gelelim. Ayşe Hanım’ın evinin de içinde olduğu, mezelerin malzemelerinin yetiştiği tarlanın yanında kocaman bir alanda yer alan Asma Yaprağı’nın yeni yeri lokasyon olarak kalabalık bölgeye girmeden araba ile ulaştığınız için tercih edilesi. Mekanda masalar arasındaki mesafe oldukça iyi, çoğu masayı ağaçlar yüzünden görmüyorsunuz bile. Meze seçiminde içeri maksimum 2 kişi alınıyor. Meyhanede meze yemekten ana yemeğe geçemeyen biz, buradaki mezeleri önce seçmekte, sonra bitirmekte zorlandık, çünkü hepsi birbirinden güzel ve özenle hazırlanmış. Favorilerimiz Balkabağı köftesi, İç baklalı maş fasulyeli enginar ve Sinkonta oldu. Fotoğrafını dahi çekemeden hüplettiğimiz lorlu kabak çiçeği kızartmasını ise yemeden dönmeyin deriz.

Ferdi Baba ve İmren Restoran

Bir başka akşam da herkesin Alaçatı’ya gittiğinde uğramadan dönmediği Ferdi Baba rituelini biz de bozmadık. Fırında enginarın isli tadını, midye dolmanın baharatını ve balık kebabını çok beğendik. Son olarak bir de Ayasaranda İmren Restaurant’dan bahsetmek isteriz. Burası Sakız Adası’na karsı elinizde rakınız önünüzde güzel bir sofra ile güneşi batırmak için iyi bir nokta. Mezeler güzel, porsiyonlar iyi ve fiyatlar makul. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız yine tavsiyemizdir.

1850 Kurabiye

Last but not least, 1850 Kurabiye’den bahsedelim. Mini damla sakızlı kurabiyelerinden kaç tane yediğinizi anlamayabilirsiniz, bu sebeple çok dikkat! Fakat o lorlu kurabiye, o tuzlu ve tatlının efsanevi kombinasyonu “helal olsun sana helal olsun” diyerek taraftara üçlü çektirir nitelikte.

Alaçatı’dan son izlenimler olarak söylemeliyiz ki Köyiçi ve Hacımemiş çok kalabalık, bir iki takıcı gezelim dedik, ara sokaklardan kendimizi eve zor attık. İlk yazımızın sonuna gelirken hasretle herkesi kucaklıyoruz, buradan sarılmak serbest çünkü.

Kapak Fotoğrafı: Instagram/@beyazyakaontherun

İlginizi çekebilir: Gastro Magger’dan Kuyu Alaçatı