Çevre Dostu Egzersizler: Harekete Geçmenin Tam Zamanı!
Son zamanlarda yaşadığımız orman yangınları, iklim değişikliği, çevre kirliliği, ekosistemimizin yavaş yavaş değişmesi gibi bir sürü olaylar zinciri arka arkaya geliyor ve dünyamızın şu anki hali ile siz de bu gezegene karşı sorumlu hissediyor musunuz? Gezegenimize iyi bakmak bizim sorumluluğumuz altında. Yaptığımız her hareketle çevre krizi her zamankinden daha acil hale geldikçe, dünyanın dört bir yanından insanlar da egzersiz ve çevreciliği birleştirerek çevre dostu egzersizleri hayatımıza katmaya başladı. Eğer siz de açık hava sporlarını seviyor ya da egzersiz yaparken çevreme ve gezegenime de katkım olsun diye düşününüyorsanız, işte şimdi çevre dostu egzersizler ile harekete geçmenin tam vakti!
Çevre Dostu Egzersizler
Plogging
Sizce plogging yapmak için bir koşucunun ihtiyacı olan şey nedir? Bir çift destekleyici koşu ayakkabısı mı? Yoksa son teknoloji bir adımsayar mı? Hayır, ikisi de değil: sadece bir çöp torbası. Tek yapmanız gereken, hafif bir koşuya çıkmak ve önünüze çıkan çöpleri toplamak. Plogging, İsveççe plocka upp (toplama) ve jogging (yavaş bir tempoda koşma) kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir terim. Bu terim ilk olarak sosyal medya aracılığı ile 2016 yılında İsveç’te kullanılmaya başladı ve sonrasında ise tüm ülkelere yayıldı. Şu an birçok ülkede plogging grupları bulunuyor. Plogging sadece çevreniz için iyi değil; aynı zamanda sürekli koşma, durma, eğilme hareketleri ile kalori vermenize de yardımcı oluyor. Siz de gittiğiniz yerlerde yere atılan izmaritlerden, plastik poşetlerden, pet şişelerden bıktıysanız, bu doğa dostu egzersiz trendini denemek için kesinlikle geç değil!
Strawkling
Her yıl okyanus ve denizlere 8 milyon ton plastik atılıyor… Önümüzdeki yıllarda okyanuslardaki plastik atık ağırlığının balıkların toplam ağırlığından fazla olacağı tahmin ediliyor. Strawkling de tam bu noktada bence imdadımıza yetişiyor. Strawkling, plogging’in aslında bir su altı versiyonu. Şnorkelle dalış yaparak pipet, şişe, plastik poşet gibi plastik atıklar topluyorsunuz.
Strawkling ilk olarak Avustralya’da 2018 yılında Straw Operasyonu ile başlamış ve Sydney yakınlarındaki gönüllüler yaz boyunca 12 hafta içinde 2000 pipet toplamışlar. Plastik atıklar, kolayca geri dönüştürülemiyor olmaları bir yana, her gün deniz kirliliğini arttırmakla beraber su altı canlılarını da tehdit ediyorlar. Çok küçük adımlarla çevremizi değiştirmek sizce de mümkün değil mi? Umarım bizim ülkemizde de bu tarz topluluklar kısa zamanda oluşur.
Web sitelerini incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Green Gym
Bir zamanlar, insanların formda kalmak için spor salonlarına ihtiyacı yoktu. Bahçecilik, çiftçilik gibi uğraşları onları aslında formda tutuyordu. Green Gym hareketi de yaklaşık 30 yıldan beri İngiltere’de devam ediyor. Amaçları hem kentsel yeşil alanların korunması hem de insanları yeşil alanlar ile birbirine bağlayarak daha sağlıklı, mutlu bir topluluk yaratmak. Yani, bu egzersizler kamuya ait parklar ve ormanlık alanlar gibi herkesin tadını çıkarabileceği ortamlarda oluyor. İnsanların bulundukları çevreleri hakkında tutkulu oldukları ve budama, ağaç dikme ve diğer koruma çalışmaları gibi aktiviteler yaptıkları organize bir etkinlikle gerçekleşiyor. Doğada çalışmayı neden egzersizimiz haline getirmeyelim ki? 🙂
Dünya Bankası’nın yaptığı araştırmaya göre, 2050 yılı için insanların 3.4 milyar ton üretileceği tahmin ediliyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun yaptığı uyarıya göre de, 2050 yılında okyanuslardaki plastik atık ağırlığı balıkların toplam ağırlığından fazla olacak. Plastık kirliliğinin gittikçe yayıldığı bu çağda, dünyamıza zarar vermeyi en aza indirgemeliyiz ve gezegenimizi kurtarmak için bir sorumluluğumuzun olduğunun farkında varmalıyız. Bu etkiyi azaltmak için şunlara da dikkat etmeyi unutmayın:
- Özellikle tek kullanımlık plastik ürünleri kullanmayı elinizden geldiğince bırakın ve çevre dostu su şişeleri kullanın.
- Geri dönüşüme ve sürdürülebilirliğe önem veren markaları araştırıp tercih edin.
İlginizi çekebilir: Istanbul Flaneur’den Doğaya Saygılı Markalar
- Toplu taşıma araçlarından mümkün oldukça uzak durun. İsveççe “Flygskam” denilen flight-shaming yani uçuş utancı da şu anda literatürümüze girmiş durumda. İsveçlilerin de dörtte biri geçen sene uçmamayı tercih etmiş ve tren yolculuğuna olan talep çokça artmış. Biz de alternatif yollarla hem karbon ayak izimizi azaltabilir ve toplu taşıma kullanmak yerine yürüyüş yapmak, bisiklete binmek gibi egzersizlerle harekete geçebiliriz.
Küçük adımların önemini küçümsemeyerek harekete geçmenin bence şimdi tam zamanı!
Kapak fotoğrafı: colatoday.6amcity.com
İlk yorumu siz yazın!