Bir kahvesever olarak, hızla yayılan yeni nesil kahve barlarında taze demlenmiş kahvelerden içmeyi ne kadar çok sevdiğimi beni tanıyanlar biliyor; ama bir Türk olarak bundan daha ötesini çay için hissediyorum. Son aylarda kahve barlarının jet hızıyla çoğalması bir yana, çay konseptli kafelerin sayısında da iyi bir artış var. Çay derken, tabii ki sadece siyah çayı kastetmiyorum. Dünyanın dört bir yanından ithal edilen, beyaz, yeşil, siyah çeşitleriyle, bazen baharatlı bazen de meyveli tatlar sunan çay lezzetlerini buluşturan yerler konumuz. Yolculuklarınız esnasında TAV Havalimanları’ndaki Cakes & Bakes’lere uğruyor ya da Macrocenter’lardan alışveriş yapıyorsanız görmüşsünüzdür, Chado da o çeşit çeşit çay lezzetini bizimle tanıştıranlardan biri.

Dünyanın farklı yerlerinden ithal edilen 50’nin üzerinde çay çeşidini bize yakın eden Chado sayesinde, Hindistan’dan Çin’e, Japonya’dan Vietnam’a kadar farklı coğrafyaların çaylarını tadabiliyoruz. Bu özelliği ile adının hakkını veren Chado, Japoncada ‘the way of tea’ anlamına gelen, çayın hazırlanışından başlayarak sunuş ve içilmesi içeren seremoniye verilen isim aslında. Ben, evde sık sık içtiğim kutu çaylarını market ya da Cakes & Bakes’ten alıyordum, bir de online mağazaları var. Ama bu sefer, hem yaklaşık dört ay önce açılan mağazaları Chado Tea Shop’u görmek hem de hangisini alacağıma çaylarını tek tek kokladıktan sonra karar vermek için geçtiğimiz gün yolumu Arnavutköy’e düşürdüm. Arnavutköy’de, Francalacı Sokak’ın tatlı köşesinde yer alan Chado Tea Shop’un büyük bir kısmını cam kavanozlardaki çay çeşitleri kaplıyor. Oturacak çok fazla yer olmadığını söylemek isterim, ama mekan çok şirin ve keyifli. Ben kalabalık olur da rahat sorup, danışamam diye özellikle erken gitmiştim. Sanırım 1 saatin sonunda kavanozların %80’ini koklamış, çoğu hakkında da ortalama denecek düzeyde bilgiyi edinmiştim.

Siz de ilk içeri girdiğinizde, benim gibi, hangi birini alsam diye düşünebilirsiniz. Çayları beyaz, yeşil, siyah ve meyve diye bölerek özelliklerine göre seçim yapmakta fayda var. Örneğin; beyaz çay, çayın ilk hali. Toplandıktan sonra yaprakların işleme girmediği, hemen soldurma diye tanımlanan işlemin yapıldığı ve güneşte kurutularak elde edilen çay tipi. İşlemsiz, yani doğal olduğu için de tahmin edersiniz ki diğer türlere göre fiyatı biraz daha yüksek. Organik özellikte olması ona ayrı bir değer katıyor, kokusu mis gibi. Hafif yemeklerin ardından tadını daha net alabiliyormuşuz, zaten meyveli gibi taze gelen bir lezzeti var. Yumuşacık. Baharatlı yemeklerden sonra tadı kaybolabilir. Beyaz çay için kaynamış su önermiyorlar. 1-2 dakika kadar beklemiş su (biraz soğumuş) olması, çay yapraklarının tadının alınması için önemli bir noktaymış.

Benim en çok içtiğim tür olan yeşil çay, beyaz çaya göre biraz daha işlenmiş özellikte olan. Yani, beyaz ve siyah çayın arasında kalan tip. Chado’da tam 17 çeşit yeşil çay var. Bildiğimiz gibi, yeşil çayın yaprakları yeşil ve tazeliğini kaybetmemiş özellikte oluyor. Siyah çaya kıyasla çok daha düşük olan kafein oranı ve kurutma işlemi yapılırken yaprakları oksidasyona maruz bırakmayan kurutma tekniği yeşil çayı sağlıklı bir konuma taşıyor. Merve Hanım’a Chado’da en çok tercih edilen yeşil çayın hangisi olduğunu sorduğumda, adının ‘Hojicha’ olduğunu öğrendim. Üst kalitedeki Japon ‘Bancha’ çayından elde edilen Hojicha’nın üretim şekli diğerlerinden biraz farklıymış. Kömür ateşinde, porselen kaplarda kavrularak elde edilen bu çayın tadı, diğerlerine göre çok daha hafif. Genelde yaşlıların tercih ettiği çay, çocuklar için de uygunmuş. Bizzat tattım, tadı hiç klasik yeşil çaylara benzemiyor. Herkes rahatlıkla içebilir.

Kapsül Çay

Yeşil çaylar arasında Kabusecha ve Gyokuro’nun yeri ayrıymış. Bu iki çay, hasat edilmeden önce bir süre gölgeleniyormuş. Bu aşamada daha çok klorofil ürettikleri için, tatları daha belirgin oluyormuş. Kabushecha gölgede 2 hafta, Gyokuro ise 3 hafta kalıyormuş. Daha az işlem gördüğü için Kabushecha en değerli yeşil çaylardan biri. Bu iki tip, gurme çay olarak nitelendiriliyor. Muhtemelen ikisinin tadı size yoğun geleceğinden, ben bir de daha tatlı bir tip önermek istiyorum. Green Tea Caramel Cream’in içinde bildiğimiz karamel parçaları var ve bu parçalar Sencha bitkisinin yaprakları ile birleştiğinde mükemmel bir uyum olarak karşımıza çıkıyor. Kokusu da muhteşem, şiddetle tavsiye!

Yeşil çaydan konu açılmışken, Chado’nun size bir de sürprizi var. Son dönemin Instagram fenomenlerinden biri haline gelen Matcha çayını da Chado’da bulabilirsiniz. Matcha Latte versiyonu ile yeşil yeşil ekranlarımızı şenlendiren Matcha, aslında Japon çay seremonilerinde içilen toz yeşil çay oluyor. Tatlılarda ve sütlü karışımlarda da kullanılan Matcha’nın en önemli özelliği; yaprak halindeki yeşil çayları içerken posasını ayırıyor, Matcha’da ise çayın toz olmasında ötürü tüm yeşil çayı içebiliyor olmamız. Çok yoğun yeşil çay tadını sevmeyenlere biraz ağır gelecektir ama latte versiyonu ile biraz daha rahat denemeniz mümkün. İçerken, yeşil çayın kendine has kokusunu da alacaksınız. Matcha Latte, Los Angeles ve New York’ta o kadar popüler durumda ki artık sadece bu konseptte kafeler bile açılıyormuş. Çok sağlıklı olmasının yanında, krema gibi de tatlı bir tadı var. Merak edenler Chado Tea Shop’ta deneyebilir.

Chado Tea Shop’ta ayrıca kurutma işlemi ardından süt buharında bekletilen, Tayvan’a özel Milk Oolang çayını, Güney Amerika’nın kafeinsiz ve kırmızı Rooibos Chai çayını, protein bakımından çok zengin olduğu için Veggie’ler tarafından çokça tercih edilen Güney Koreli Bamboo çayını da deneyebilirsiniz. Mini mağazasında onlarca çeşidi çayseverlerle buluşturan Chado Tea Shop, Pazartesi hariç her gün 11:00-20:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Kendine iyi bir çay ziyafeti çekmek isteyen okurlara duyurulur!

Chado Tea Shop Adres: Arnavutköy Mah. No:9/A Arnavutköy, Beşiktaş / İstanbul